Yrd. Doç. Dr. Alpan, ödülün istenilen bir davranışı ortaya çıkarma olasılığını arttırdığını, cezanın ise istenmeyen davranışın ortamdan çekilmesini sağladığını belirterek, ebeveynlerin ödül ve ceza mekanizmasının uygulanmasını kesinlikle iyi bilmeleri gerektiğini söyledi.
Anne, baba ve çocuk arasındaki iletişimi yönlendiren temel noktanın çocuğa ne zaman ödül ne zaman da ceza verilmesi gerektiğinin bilinmesi olduğunu ifade eden Alpan, "Çocuk çok küçük yaşlardan itibaren olumlu bir hareket yaptığı zaman ödüllendirilmelidir. Çocukla iletişimde ödül mekanizmasını kullanırken, ödülün miktarını, yerini ve zamanını iyi ayarlamak gerekmektedir" diye konuştu.
Manevi ödülün maddi ödül kadar hatta ondan daha fazla etkili olduğunu dile getiren Alpan, şöyle dedi: "Sürekli maddi ödüller kullanılırsa bunun önemli bir mahsuru ortaya çıkabilecektir. Örneğin çocuk her olumlu davranışından sonra maddi bir ödülle ödüllendirilirse, zamanla yalnızca ödüle ulaşmak için çalışacaktır. Ödül verilmediği zaman ise istenilen davranışı yapmayacaktır. Bu yüzden zaman zaman maddi ödülün yanında, yaptığı işin kendi sorumluluğu olduğu anlatılmalı ve çocuğa sorumluluklarının yerine getirilmesi gerektiği vurgulanmalıdır." Ödülün anne-babanın verebilecekleri miktarı aşacak derecede abartılmaması gerektiğini de kaydeden Alpan, "Eğer yapacağı herhangi bir davranışın sonucunda çocuğa bir ödül vaat edilmişse bu kesinlikle yerine getirilmelidir. Yerine getirilemeyecek kadar büyüklükte vaat edilen bir ödül verilmediği zaman çocukta ebeveynlerine karşı güvensizlik duygusu geliştirecektir" diye konuştu.
Çocuğun her davranışının ödüllendirilmemesi gerektiğini kaydeden Alpan, "Eğer çocuk her istediğini farklı yollarla elde etmeyi öğrenirse isteklerinin sonu gelmeyecektir. Bu yüzden çok küçük yaşlardan itibaren çocuklar, elde edemeyecekleri şeylerin de olduğunu öğrenmeleri gerekmektedir" dedi.
Cezanın da aynı ödülde olduğu gibi yeri, zamanı ve miktarı iyi belirlenerek kullanılması gerektiğini vurgulayan Alpan, "Psikolojide kesinlikle fiziksel cezaya yer yoktur. Ceza genel olarak mahrum bırakma şeklinde verilmelidir. Örneğin, 'dersini çalışmazsan televizyon izlemene izin vermem', 'odanı toplamazsan arkadaşlarınla oynamaya gidemezsin' gibi" diye konuştu.
Ödülde olduğu gibi yapılamayacak cezanın da verilmemesini ve cezanın nedeninin de mutlaka çocuğa açıklanmasını isteyen Alpan, şunları kaydetti: "Yani cezada ve ödülde mutlaka bir geri bildirim olması gerekiyor. Çocuk hem ödülü hem cezayı niçin aldığını bilmelidir. Bildiği zaman ödül ve ceza mekanizması etkili bir şekilde uygulanabilir. Sürekli olarak açıklayıcı olmalı. Yani sana ben şu cezayı veya ödülü veriyorum. Çünkü sen şu davranışta bulundun ve bunu hak ettin gibi."