HABER

Darbe çığırkanları var

Darbe çığırkanları var

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi gerginlik tartışmalarıyla ilgili geri adım atmak mantığını kabullenmenin mümkün olmadığını belirterek, "Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum, uysal koyun değilim" dedi. Siyasete müdahale etmeye çalışan darbe çığırtkanları olduğunu ifade eden Erdoğan, "Kaybeden Tayyip Erdoğan olmaz, darbe çığırtkanları olur" diye konuştu. Erdoğan ayrıca, tüm tartışmalara rağmen nüfusun artmasından yana olduğunu ifade ederek, "Çok çocuk olursa tinerci olur diyen siyasiler, cumhurbaşkanları var. Onlara diyorum ki 'siz niye tinerci olmadınız'" açıklamasında bulundu.

Başbakan Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin Çırağan Otel'de düzenlenen genel kurul toplantısına katıldı. Konuşma yapan Erdoğan, önceki hükümetleri eleştirerek, "Yillarca hükümetlerin siyasetçilerin yatırım ortamını iyileştirmek gibi bir meseleleri olmadı. Anadolu'daki işadamının Ankara bize gölge etmesin yeter dediğini çok iyi hatırlıyoruz" dedi. Önceki dönemlerde, Ankara'dan destek alan bazı çevrelerin, bunu şehirlerine kazandırmak yerine kişisel bir imziyaza dönüştürdüğünü ifade eden Erdoğan, "Ekonomi politikaları belirsiz. Enflasyon yüksek ve belirsiz. Faizler yüzde 60'lar seviyesinde ve vergiler yüksek. Böyle bir ortamda iş yapıyorsunuz. Böyle bir ortamda ayakta kalmaya çalışıyorsunuz ama yetmiyor. Ülkeyi bir de ekonomik krizin içine atıyorlar. Bir anda tüm dengeler alt üst oluyor. Türkiye başladığı noktaya dönüyor. Bu kriz periyodik bir halde 5 yılda 10 yılda bir geliyor. Ekonomik ve siyasi istikrar yok, güven ortamı yok. Bu şartlarda böyle bir ekonomik yapıda iş yapmak, üretim yapmak elbette zor. 5.5 yıllık iktidarımız süresince istikrar ve güven kavramlarını çok sık kullandık. Türkiye ekonomisinin istikrar ve güvenle bu noktaya geldiğini, bu ivmesini muhafaza edeceğini ısrarla ifade ettik. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

"BİR AİLEDE NÜFUSUN EN AZ 5 OLMASI LAZIM" Başbakan Erdoğan, 2007 yıl sonu itibariyle Türkiye'ye gelen küresel sermaye miktarının 22 milyar dolar olduğunu söyledi. Olayı sadece finans sektörü olarak değerlendirmenin yanlış olduğunu ifade eden Erdoğan, finans sektörü ve reel yatırımın birbirini destekleyen sektörler olduğunu belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Dış ticaret açığının en önemli nedeni pertolümüzün olmaması. Biz mevcut faiz oranını benimsemiş bir iktidar değiliz. Başta Amerika olmak üzere, işsizlik sıkıntısı çekmeyen ülke yok. Geçen yıl yaklaşık 2.5 milyon işsizimiz, iş sahibi oldu" ifadelerini kullandı.
Nüfusun arttığına dikkat çeken Erdoğan, Türkiye'de bir ailenin en az 3 çocuğa sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, bu konudaki tartışmaları hatırlatarak, "Nüfusun en az 5 olması lazım. Bunun üzerinde spekülasyonlar yapılıyor. Ekonomistler hesaplarını iyi yapsın. Eğer bu milleti seviyorsanız, 3 çocuğu olursa bu ailenin bu ülkenin nüfusunu genç tutarsınız, aksi halde batının ağladığı gibi biz de ağlamaya başlarız. 'Çok cocuk olursa tinerci olur' diyen siyasiler var, cumhurbaşkanları var. Onlara diyorum ki 'Siz niye tinerci olmadınız'. Yoksa sizler de mi yolsuzluklara bulaştınız. Bunu görmemezlikten gelmek mümkün değil. Bu konu bana göre çok hassas. Dolaştığım batı ülkelerinde her yerde aynı sıkıntı var. Ben ülkemi seviyorum, ben milletimi seviyorum. Kim ne derse desin, nüfusumuzun artmasından yanayım" açıklamasında bulundu.

"UYSAL KOYUN DEĞİLİM" Erdoğan, eğitimin, hükümetin sorunu olduğunun altını çizerek, bu konudaki çalışmaların yoğun bir şekilde sürdüğünü ifade etti. Batıda ne varsa, doğuda da aynı hizmetlerin bulunması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Bundan önce nüfus belliydi ama kimse gidip okul açmadı. Biz oralarda okullar açtık. Bilişim teknoloji sınıflarını götürdük. Bizden önceki yönetimler niye götürmedi. 'Batıda ne varsa, doğuda da o olacak' dedik. İktidarımız döneminde doğuya yaptığımız yatırım yaklaşık 8.5 katrilyondur. Türkiye dünyanın dört bir yanına ürünlerini ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Türkiye itibarini tamamen sıfırladığı dönemde Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi haline geldi. Biz bu dönemde imtiyazi formüle eden kesimlere imtiyaz dağıtan bir iktidar olmadık. İmtiyaz milletindir, biz adalet dağıtırız. Enflasyonla mücadele kararımız belli, mali politikamız belli, yatırımcı bunu izliyor, bunu görüyor ve Türkiye'yi yatırım yeri olarak izliyor. Yatırımcılara göre Türkiye umut veriyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, siyasi partilerin kapatılması anlayışının milli iradeye karşı alınan bir tavır olduğunu söyledi.

Siyasi gerginlik tartışmalarına da değinen Erdoğan, "Sivil toplum örgütlerinin çalışmasını memnuniyetle izledim. Geri adım atmak mantığını kabullenmek mümkün değil. Herkes geri adım atmalı deniliyor. Ne için. Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin bu çalışması güzel de, bir şeyi sanki ıskalıyorlar. Kızmasınlar. Maalesef bir siyasi zihniyetin yanlısı olan medya, bu işi teşvik etmiştir ve bugünlere getirmiştir. Germeyelim diye diye geriyorsunuz. Size serbest, bize sus mu?. Yok öyle bir şey. Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum. Uysal koyun değilim. Kimse bize laiklik konusunda bir olumsuzluk yaftası yapıştıramaz. Kimse bize demokrasi konusunda bir yanlış yaklaşım yaftası Adi. Olayı sadece finans sektyakıştıramaz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak 5.5 yıldır dünyada itibarını yükselttik. Bunun her yerde de sessiz devrim olarak nitelenmesini temin ettik" diye konuştu.

Tüm bu tartışmalara rağmen piyasaların hala direndiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, özgürlükler konusunda da, "Herkes kendi özgürlük alanında rahat hareket etmelidir. Özgürlüklerin bir hiyerarşisi olmaz. Bunu kimse saptırmasın. Böyle bir hiyerarşik yapı asla bir tasarrufa tabi tutulmamıştır" açıklamasında bulundu.

"KAYBEDEN DARBE ÇIĞIRTKANLARI OLUR" Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi bozmaya gayret edenler var. Aramıza fitne, fezat karıştırmak isteyenler var. Aramızda ne yazık ki, siyasetin içinde olup veya dışından müdahale etmeye çalışan darbe çığırtkanları var. Bu ülke bunlardan hiçbişey kazanmadı, bundan sonra da kazanmayacak, tam aksine geri gidecektir. Bu tür adımlarda kaybeden Tayyip Erdoğan olmaz, o darbe çığırtkanları olur. Türkiye'yi düşündüklerini söylüyorlarsa sorumlu davransınlar. Bundan başka yol yok. Ülkem ve milletim kazanacaksa, biz kaybetmeye hazırız. Millet nasıl getirdiyse öyle de götürür. Demokrasi güçlenirse partilerin birbirine yaklaşımı değişir. Demokrasiyi geri çekerseniz, ekonomiyi de çekmiş olursunuz. Demokrasiyle ekonomi at başıdır."

Ortadoğu'da yaşanan sıkıntılara da değinen Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in (BM) İsrail ile ilgili aldığı kararları hayata geçirmediğini söyledi. Erdoğan, "Ortadoğu'da bir krizler dönemini yaşıyoruz. Gerek Afganistan'da, gerek İran'da bizler çok duyarlı çalışmaların içinde olduk. Bu çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ciddi bir mekik diplomasısini gerçekleştiriyoruz. Bunları da bir yerlere danışarak değil, bunların hepsi Türkiye Cumhuriyeti devletinin iradesiyle attığı atımlardır. Bunları da atmaya devam edeceğiz. Filistin'deki son gelişmelerde aynı şekilde Gazze'deki gelişmelerde aynı şekilde hiç duyarsız kalmadık. BM'nin İsraille ilgili verilen bir çok kararı var. Bu kararların hiçbirisi ne yazık ki hayata geçirilmedi. BM Güvenlik Konseyi bu nokdada ne gibi yaptırım uygular. Biz 'herhangi bir yaptırımınız başka ülkelerde oluyor da burada niye olmuyor' sorularını hep sordruk. Biz ABD ile yaptığımız görüşmelerde de bunları gündeme getiriyoruz. Diplomasiyi kesmenin faturasının ağır olduğunu biliyoruz. Yeri geldimi onu da yaparız ama zaman önemli. Bu sorumluluk Türkiye'nin istikrarına daha çok güç kazandıracaktır" dedi.

En Çok Aranan Haberler