BİZE ULAŞIN
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu, "Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" sözlerinin AKP ve MHP'ye sitem amacıyla söylendiğini belirtti.
Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta yaptığı bir konuşmasında dile getirdiği, AKP'nin tek başına iktidar çoğunluğunu kaybettiği 7 Haziran ve seçimin tekrar edildiği 1 Kasım 2015 arasında başbakan olduğu dönemi kastederek,"Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" sözleri tartışma yaratmıştı.
TV5 televizyonunun canlı yayınında gazeteciler Özlem Akarsu Çelik, Suat Toktaş, Gürkan Zengin ve Mustafa Yılmaz'ın sorularını yanıtlayan Davutoğlu, o dönemde "AKP'nin çoğunluğunu kaybetmesi nedeniyle terör örgütlerinin harekete geçtiğini, kendisinin de terörle mücadele emri verdiğini, ancak terörle mücadele sürecinde" kendisini şaşırtan iki şeyin olduğunu belirtti.
Bunlardan birisinin MHP'nin o dönemde hükümet kurma çalışmalarına hiçbir şekilde cevap vermemesi olduğunu aktardı:
"Beni hayrete düşüren şu oldu: Bu kadar sert mücadelenin sürdüğü dönemde MHP Genel Başkanı tekliflerime hayır dedi. Şimdi bunu demediklerini iddia ediyorlar. O günkü kayıtlar var. Şimdi bana teröre destek verme suçlamasında bulundular. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok, buna da izin vermem."
Davutoğlu "ikinci siteminin ise kendi partisi Ak Parti'ye olduğunu" aktardı:
"Siz Meclis'te çoğunluğu olmayan bir Başbakan olarak, genel başkan olarak seçime giderken, ben şehitlerimizi defnederken, terörle mücadele ederken siz Ankara'da oturduğunuz köşelerden, il başkanlarını, delegeleri arayıp, bana karşı (parti kongresi için) imza topluyordunuz. Ankara'ya döndüğümde şunu söyledim: Milletimiz ateş çemberinden geçerken sizinle MYK listesi müzakere etmem. Hangi liste çıkarsa benim arkadaşım dedim. Yanıldığımı 6 Mayıs 2016'da fark ettim. Açık söyleyeyim o refik ifadesi de onun içindi. Sitemim de bundan."
Eski başbakan, sözlerinin tehdit amacı taşımadığını belirterek şu ifadeleri kaydetti:
"O dönemdeki bütün mücadele demokratik hukuk devleti ilkeleri içinde verilmiştir. Şöyle bir intiba var: 'Birtakım kirli defterler var, işte o gün yaşanan Ankara Gar terörü, Suruç terörü, Ceylanpınar… Bunlar devlet tarafından yapıldı da sanki PKK mazur.' Hayır öyle değil. Ben başbakanlığım dönemindeki her işin hesabını veririm. Gar ve Suruç katliamlarının failleri yakalanmıştır, DEAŞ'tır ve o dosya berrak bir şekilde ortaya çıkmıştır."
Davutoğlu aynı zamanda, "Beni teröre destekle suçluyorlar, bunu 31 Mart'tan önce Öcalan'dan mektup getirip kardeşini televizyonlara çıkaranlar söylüyorlar" sözlerini sarf etti.
Davutoğlu, yeni bir parti kurup kurmayacağına dair soruya ise 'Halkın ihtiyacı varsa parti kurulur' şeklinde yanıt verdi.
Davutoğlu, arkadaşlarıyla teorik bir zemin oluşturduklarını, bir yandan da halkın nabzını ölçerek ve Anadolu'yı dolaşarak çalışmalarına devam edeceklerini aktardı:
"Sonunda bir partiye dönüşecekse, AK Parti nasıl doğal şartlarda bir ihtiyaç olduğu için dönüşmüşse buradan da bir parti çıkar. Bunu çekingen, mahcup bir edayla söylemiyorum, kararlı bir şekilde söylüyorum: Ümidimizde çok ciddi zayıflama var, halkta da talep ve beklenti artıyor. Dolayısıyla yeni bir siyasi harekete ve partiye ihtiyaç var."
