HABER

"Değerler ve Desenler Sempozyumu"

AKADDER Başkanı Aldemir: - "Bu coğrafyada geçirdiği onca badirelere ve zorunluluklara karşı bir arada kalmış, vicdanı, merhameti yitirmemiş herkesle bir araya gelerek bu değerleri ve desenleri birlikte oluşturmalıyız" - "Öteki ırkları, mezhepleri şeytanlaştıran, kendi ırkını, mezhebini kayıtsız şartsız yücelten anlayıştan bu millet hem doğuda hem de batıda çok çekti"

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) tarafından düzenlenen "Değerler ve Desenler Sempozyumu" Van'da başladı.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Cengiz Andiç Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen ve iki gün sürecek sempozyumun açılışında konuşan AKADDER Başkanı Rabia Aldemir, 45 ayrı şehirden 500 arkadaşıyla ülkenin en doğusunda bir araya gelerek bu davadaki samimiyeti ortaya koyduklarını söyledi.

Tüm ayrıştırıcı söylemlere inat kuşatıcı kadın söylemini hatırlamaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Aldemir, "Anlamları yıpranmış desenleri yeniden konuşmaya ve tanımlamaya ihtiyacımız var. Bütünlüğün içinde özgünlüğünü kaybetmeyen değerleri tekrar konuşmaya ihtiyacımız var." dedi.

- "Şiddetin üstesinden aile merkezli yapılanmayla gelebiliriz"

Aldemir, renklerin canlılığın, desenlerin de farklılığın sembolü olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Renkler ve desenler ne kadar farklı olursa olsun bir arada uyum içinde bulunarak bir birliktelik oluştururlar. Öyleyse bu coğrafyada geçirdiği onca badirelere ve zorunluluklara karşı bir arada kalmış, vicdanı, merhameti yitirmemiş herkesle bir araya gelerek bu değerleri ve desenleri birlikte oluşturmalıyız. Öteki ırkları, mezhepleri şeytanlaştıran, kendi ırkını, mezhebini kayıtsız şartsız yücelten anlayıştan bu millet hem doğuda hem de batıda çok çekti. Bu kadar olumsuz söylemlere rağmen bağımlılık, şiddet gibi unsurların üstesinden aile merkezli bir yapılanmayla gelebileceğimizi düşünüyoruz. Burada, kadim geleneğimizde olan ama hem doğuda hem de batıda gözardı edilen değerlerimizi arıyoruz."

Moderatörlüğünü gazeteci yazar Fadime Özkan'ın yaptığı, "Dünden Bugüne Değişmeyen Değerlerimiz" başlıklı oturumda konuşan Anadolu Ajansı eski genel müdürü gazeteci-yazar Kemal Öztürk de toplumda ailenin öneminden söz ederek, İslam dünyasında yüksek bilim adamları ve yüksek buluş yapan insanlar yetiştirmek gerektiğini söyledi.

- "Daha cesur, sorgulayan çocuklara ihtiyacımız var"

Çocuk yetiştirme konusunda zaman zaman hataların yapıldığına değinen Öztürk, şunları söyledi:

"Genel olarak bir şeyi fark ettim. Daha cesur sorular soran, merak eden, gezen, itiraz eden, sorgulayan, daha fazla içinde bulunduğu toplumu, ülkeyi, dünyayı keşfetmeye çalışan çocuklara ihtiyacımız var. Bunu, zihninin tamamını FETÖ, IŞİD veya El Kaide gibi örgütlere teslim eden çocuk ve ailelerden fark ediyorum. Bütün terör örgütleri aynı mantıkla hareket ediyor. Bütün örgütler küçük yaşta çocukları alır, onların zihinlerini yıkar, sonra bir robota dönüştürürler. Sorunun kaynağında aile ve çocuğun yetiştirilmesi mi var? O zaman ona yönelik bir politika geliştirmemiz gerekiyor. Bu konuda sadece bakanlık değil bizim de bunu yapmamız gerekiyor. Bizim çocuklarımız Allah'a şükür bu terör örgütlerine belki üye olmuyorlar. Ama bizim çocuklarımızın da neden dünyada ses getirecek çocuklar olmadığı konusunda da kendimizi sorgulamamız gerekiyor."

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan da hatasızlık modelinin sadece Allah'a mahsus olduğunu belirterek, "Bugünü ertelemeyin. Yarın olursa bakarız demeyin. Parka yarın gideriz dediğiniz zaman çocuk için o an azap olur. İnsanın isteği hiç bitmez. Belki ölüm yatağındayken bile istek devam eder. Çünkü o onun yaradılışında var. Daha çok bilimsel çalışmalar yapmalıyız. Kendimizi daha iyi düzeltebildiğimiz oranda birleşeceğiz diye düşünüyorum. Ortak değerler üretmeliyiz."

Oturumun son konuşmacısı Anadolu Eğitim ve Davet Gönülleri Platformu Başkan Yardımcısı Gazi Kılıçparlar da değer üreten ve koruyan bir ocak olan ailenin toplumdaki rolü üzerine bilgiler aktardı.

Sempozyum, "Güvenli Toplumun Kurucu Değerleri" başlıklı oturumla devam etti.

En Çok Aranan Haberler