İSTANBUL (İHA) - Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'in, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) görevlisi Ahmet Ocak'a silah ve zor kullandığı iddiasıyla "hürriyeti tahdit" suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ve 2 gün önce görevsizlik kararı ile Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dava kapsamında yargılanmasına başlandı.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde jet hızıyla görülmeye başlanan duruşmaya, Bulgaristan'da bulunan sanık Yahya Murat Demirel katılmazken, avukatı Dilek Helvacı hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak Demirel Apartmanı'nın kapıcısı Ömer Özsayın tanıklık yaptı. Özsayın ifadesinde, 8 Aralık'ta bir kişinin başkomiser olduğunu söyleyerek Yahya Murat Demirel'i sorduğunu anlattı. Özsayın ayrıca, olayla ilgili olarak şunları anlattı:
"İşe yeni başladığımı ve nerede oturduğunu bilmediğini söyledim. Bana 'Yalan beyanda bulunursan seni tutuklarım' dedi. Sonra yukarı çıktı. Ancak fazla uzun kalmadan apartmandan çıkarak gitti. Kapıdaki 'BMW' marka cipin plakasını da aldı. Ben de avukat Salih Bey'e giderek durumu anlattım" dedi.
15 Aralık tarihinde Yahya Murat Demirel'in korumalarının kendisini çağırdığını belirten Özsayın, "Demirel'in odasına gittiğimde, 8 Aralık'ta gelen kişi ile karşı karşıya
oturduklarını gördüm. Bana 'Daha önce buraya gelip beni soran kişi bu muydu?' diye sordu. Ben de 'Evet, bu kişiydi' dedim. Ellerinde silah ya da herhangi bir şey görmedim" şeklinde konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen avukat Zeki Kılıçlar da Yahya Murat Demirel'in avukatı olduğunu söyleyerek, "8 Aralık'ta kapıcı bana gelerek başkomiser olduğunu söyleyen birinin gelip Demirel'i sorduğunu, bilmediğini söyleyince de tehdit edildiğini söyledi. Biz de durumdan şüphelendik ve durumu emniyete bildirdik. Polis, bu kişinin bir daha gelmesi durumunda onu olayı kendilerine haber vermemizi söyledi. 15 Aralık günü kapıcı gelip, bir kişinin geldiğini söyledi. Ben de bu kişiyi odama alıp konuşmaya başladım. Arkadaşlar da polisi aradılar. Amacım polis gelene kadar onu oyalamaktı. Ona, 'Bir başkomiser tebligata hiç tek başına gelir mi' diye sordum. 'Geliyoruz' dediler. Bu sırada Murat Demirel geldi. Polise haber verip vermediğimizi sordu, haber verdiğimizi söyledik" ifadelerini kullandı.
Odası küçük olduğu için salona geçtiklerini ve bu sırada içeri polisin girdiğini belirten Kılıçlar, "Sivil polisler gelince, üzerinde tehlikeli bir şeyler olabileceğini söyleyince ben de kendisine sordum. Üzerinden çıkardığı silahı masama bıraktı. Olayda herhangi bir zorlama ya da hürriyeti tahdit yoktur" dedi.
Diğer tanık avukat Salih Navruz da, "İlk geldiği gün arabasının modelini aldım ve emniyete giderek durumu bildirdim. Ardandan savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Polis, 'Bir daha gelirse, bize haber verin' dedi. 15 Aralık'ta kapıcı Ocak'ın geldiğini haber verdi, içeri aldık. 10 dakika sonra da Demirel geldi. Zeki Bey'in odası küçük olduğu için salona geçtik. Bu sırada da polis geldi. Kimliğine baktılar ve emekli başkomiser olduğunu öğrendik. Olayda silah kullanma yoktur. Çünkü Ocak, zaten silahını Zeki Bey'in masasına bırakmıştı" şeklinde konuştu.
Duruşma, şikayetçi Ahmet Ocak'ın polis zoruyla getirilmesi ve dosya eksiklerinin tamamlanması için ertelendi.
Mahkeme heyeti ayrıca, Demirel'in Türkiye'ye getirildiği gün beklenmesizin duruşmaya çıkarılmasına karar verdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Haciz tebligatını ulaştırmak için Ulus'taki yazıhanesine gelen TMSF görevlisi Ahmet Ocak'ı bir odaya kapatarak hürriyetini kısıtladığı iddiasıyla, Egebank'ın eski patronu Yahya Murat Demirel hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
Dava dosyasını inceleyen hakim İlkten Yiğin ise "görevsizlik" kararı verdi. Kararda, Ahmet Ocak'ın TMSF taşeronu olan Paksil Firması'nın istihbarat firmasında tebligat görevlisi olarak çalıştığı ve 15 Aralık 2004'te Demirel'in yazıhanesine tebligat amacıyla gittiği hatırlatıldı. Ocak'ı, önce Demirel'in iki avukatının karşıladığı, daha sonra da kendisinin geldiği belirtilen "görevsizlik" kararında, Demirel'in, Ocak'ı ceketinin yakasından tutarak havaya kaldırıp küfür ve hakaret ettiği anlatıldı. Üzerini arayarak bir odaya kapattığı Ocak'ı, şiddetle iterek bir koltuğa oturttuğu belirtilen Demirel'in, belindeki tabancayı çekerek Ocak'ın başına dayayıp, "Senin sülaleni kuruturum. Bizi tanımıyor musun? Buradan sağ çıkamazsın" sözleriyle tehdit ettiği ifade edildi. Açıklanan ayrıntıların, müşteki Ahmet Ocak'ın ifadesinden yola çıkılarak anlatıldığı belirtilen kararda, sanık Demirel hakkında iddia edilen "Hürriyeti tahdit" suçunun, silahla tehdit etmek suretiyle işlenmesi nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 179/1 maddesi yerine 179/2-3 maddelerinin uygulanması gerektiği için Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizliğine karar verildiği belirtildi.
Verilen "görevsizlik" kararı üzerine dosya, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istenen Yahya Murat Demirel, suçun Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında olması nedeniyle 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.