HABER

Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği'nden, 'yunus parkları' tepkisi

DENİZ Memelileri ve Yunus Parkları Derneği üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporda, yunus parklarının kapatılarak, yenilerinin yasaklanması yönündeki öneriyle ilgili basın açıklaması yaptı.

Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği'nden, 'yunus parkları' açıklaması

Gizem KARADAĞ/ANKARA, (DHA)- DENİZ Memelileri ve Yunus Parkları Derneği üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporda, yunus parklarının kapatılarak, yenilerinin yasaklanması yönündeki öneriyle ilgili basın açıklaması yaptı.

Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği üyeleri, Ankara'daki turizm dernekleri ile bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Toplantıya, Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Cenk Gökalp, Başkan Yardımcısı Yavuz Buğday, Ankara Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Saymanı Faruk Ustaoğlu, Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı (TUADER) Prof. Dr. Muharrem Tuna, TÜRSAB Orta Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Engin Şahin, Termal Sağlık Turizm Derneği Başkanı (TESTUD) Yavuz Yılık, Küçük Oteller Derneği Başkanı Ertan Ustaoğlu, Turist Rehberleri Birliği Genel Sekreteri Kevser Afşar ve Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı (TODEV) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Gökçe ile dernek üyeleri katıldı.

'İDDİALAR DAYANIKSIZ VE GERÇEK DIŞIDIR'

Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği Başkanı Cenk Gökalp, TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda yer alan, yunus parklarının kapatılması önerisini kabul etmediklerini söyledi. Gökalp, istihdam seferberliği çerçevesinde insanlara iş vermeye çalıştıklarını ifade ederek, "Ancak ön yargılarla hiçbir somut gerçeğe dayanmayan sadece sübjektif fikirlerle hayvanlara 'eziyet' ve 'kötü muamele' yaptığımız söyleniyor. Bize karşı bulunan iddiaların hiçbir somut dayanağının olmadığı, hakkımızda üyemiz olan parklarda kötü hiçbir olayın yaşanmadığı kayıtlarla mevcuttur. Bize yapılan iddialar temel anlamda dayanaksız ve gerçek dışıdır. Ülkemizde bulunan yunus parkları hiçbir şekilde Avrupa'dan ve dünyadan daha kötü şartlarda değildir. Tesislerimiz ciddi tesislerdir. Her türlü hayvan refahına yönelik yatırımımız, çalışanımız mevcuttur. Dünyada ne ise, bizim standardımız bundan bir adım daha üsttedir" dedi.

'OLUMSUZ BİR RAPOR BULUNMAMAKTADIR'

Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği Başkan Yardımcısı Yavuz Buğday da, kendilerine karşı yapılan algıya hiçbir zaman cevap vermediklerini belirtti. Tesislerinin her türlü denetime açık olduğunu kaydeden Buğday, şunları söyledi:

"İsteyen kurumlar dilediği zaman gelip, hayvanları 'nasıl eğitiyoruz, nasıl yetiştiriyoruz, onlarla nasıl vakit geçiriyoruz, onların refahını nasıl sağlıyoruz' bunları denetleyebilirler. Hayvanların mutsuzluğu ya da eziyet edilmesi söz konusu değildir. Hayvanlar birebir ilgi ve pozitif eğitim şekliyle hayatlarına devam ediyorlar. Bu hayvanlar evcilleşmiş, insan bakımı altında olan hayvanlardır. Dünyada insan bakımı altındaki hayvanların belli standartları vardır. Biz bu standartların altında Türkiye'de hiçbir iş yapmıyoruz. 'Yunus destekli terapi' ile ilgili ülkemize yurt dışından birçok hasta geliyor. Son dönemde ilgili federasyonla bir proje başlattık. Her tesis her yıl en az ihtiyacı olan 5 çocuğu tesise kabul ediyor. Bu çocuklara 'yunus destekli terapi' dediğimiz hizmeti veriyoruz. Bununla ilgili sosyal sorumluluk alanında üzerimize ne düşüyorsa sonuna kadar yapıyoruz. Hakkımızda biraz daha fazla araştırma yapılırsa, bizim yunuslar ile birlikte güzel işler başardığımızı herkes anlayacaktır. Bugüne kadar hakkımızda tutulan olumsuz bir rapor bulunmamaktadır."

'TERAPİLERİN SONUCUNDA ÇOCUKLARDA İLERLEME GÖRDÜK'

Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı (TODEV) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Gökçe ise otizmli bir çocuk babası olduğunu, otizmde ilerlemenin sadece özel eğitimle olmadığını ve multidisipliner yaklaşımlarla otizmli bireylerin daha çok ilerleyebildiklerini fark ettiklerini söyledi. Gökçe, şöyle dedi:

"Bu yaklaşımlardan biri de, evcil hayvanlarla çocuklarımızın bir arada bulunmasıdır. Yanı sıra otizm nörogelişimsel bir bozukluk olduğu için at ve yunus terapilerinin çocuklarda ilerlemeye destek gösteren durumlara sebep olduğunu bizzat yaşayarak gördük. Otizmli çocukların ve ailelerinin tamamının en büyük eksikliği sosyalleşmemeleridir. Bu terapilerin sonucunda çocuklarda ilerleme gördük. Örneğin; uyku problemi ve bozukluğu olan çocuklarımız bu durumu yaşamadılar. Akademik olarak özel eğitimlerde hiperaktivite olan çocuklarımız yunuslarla birlikte yüzdükten sonra durumlarında azalmalar görülmeye başladı. Bir yıla yakın bir kontrol mekanizmasıyla yunus merkezlerinde çalışan psikologlar ve bizim derneğimiz vasıtasıyla çocuk ergen ve psikiyatr doktorlarının da çocuklarımızın üzerindeki genel kontrollerinde çocukların durumlarının iyiye gittiğini gördük. Sadece otizmli bireylerde değil, serebral palsi, fiziksel ve zihin engeli olan çocuklarda da hayvanlarla güzel zaman geçirdiklerinde pozitif geri dönüşler olduğunu gördük."

'YUNUS PARKLARI, SİRKLERDEN AYRI TUTULMALI'

Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği üyeleri, yunus parklarının işlevselliğine yönelik hazırladıkları raporu, TBMM'de bulunan partilerin yetkililerine aktardı. Derneğin hazırladığı raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Turizme, ekonomiye, sağlık ve sosyal hayata olumlu katkısı olan yunus parkları, sirkler ve hayvanat bahçelerinden ayrı tutulmalıdır. Avrupa, Kuzey Amerika ve Rusya başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yer alan yunus parklarındaki eğitici gösterilere, her yıl yüz milyonlarca insan katılmaktadır. Türkiye’deki yunus parkları, havuzların yüzey alanı, derinlik ve hacimleri başta olmak üzere dünyadaki örneklerinden daha yüksek standartta ve modern tesislerdir. Yunus parkları, eğitici ve çevreci bir misyonla hareket etmektedir. Yunus parklarının turizme olan katkısı da göz ardı edilemez. Ülke turizmine sağladığı katkının yanı sıra, Türkiye turizminin çeşitlendirilmesine de destek sunmaktadır. Tüm bunlarla birlikte, yunuslarla yüzme programı özel çocukların birçok hastalığının tedavisinde uygulanabilir. 2010 senesinden bugüne kadar Türkiye’deki yunus parkların sunduğu yunuslarla yüzme programına toplam 3 bin 890 çocuk katılmıştır. Yunus parkları, sadece ticari bir kurum olarak kesinlikle algılanmamalıdır. Türkiye’de bulunun pek çok yunus parkı, bugüne kadar binlerce kişiyi ücretsiz olarak etkinliklerine dahil etmiştir. Yunus parklarıyla ilgili ortaya atılan tüm bu iddialar, aslında bu iddiaları ortaya atan kişi veya toplulukların deniz memelilerin fizyolojisi ve davranış biçimleri ile ilgili ne kadar eksik bilgilerine sahip olduklarını göstermektedir."

En Çok Aranan Haberler