HABER

Depremin merkezine seyahat

İSTANBUL(ANKA)- Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, Marmara Denizi'nde deprem riskinin en yüksek olduğu 7-9 kilometre derinliğe sondaj yapılarak sensör yerleştirileceğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay da, "Erken uyarı sisteminde şu anda bilim adamları sinyalin gelmesini sağlamış durumda. Ama sinyal alındıktan sonra ne olacak" diye sordu.

Kalafat, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 2006 yılı faaliyetlerinin değerlendirildiği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Marmara Denizi'ndeki kritik noktalara yapılacak sondajlarla, depremler hakkında daha sağlıklı bilgi alınabileceğini ve olası büyük bir deprem öncesinde neler meydana gelebileceğinin öğrenebileceğini belirtti. Kalafat, öte yandan, Bingöl ve civarının Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatlarının kesişme noktasında bulunduğuna işaret ederek, "Bingöl civarında etkinlikler söz konusu, bunu izliyoruz. Bu coğrafyada her zaman depreme hazırlıklı olmak gerekiyor" dedi. "Jules Verne'nin arzın merkezine seyahati gibi depremin merkezine seyahat edeceğiz" dedi.

"Deprem konusunun üzerine kararlılıkla gidilmeli"

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay da, Türkiye'nin Avrupa ve Akdeniz'de depremselliğin en çok yaşandığı ülke olduğunun altını çizerek, "İstanbul'da okul, hastane ve bazı kamu kurumlarının binalarının güçlendirilmesine ilişkin çalışmalar yapılıyor. Ancak, bina sayısı çok fazla olduğu için bu işin üzerine kararlılıkla gidilmeli" diye konuştu.

"Faya sondaj projöesini tek başımıza yapamayız"

Geçen yıl Türkiye'de 2.8 - 5.9 büyüklükleri arasında toplam 4 bin 471 deprem olduğunu kaydeden Altay, bu depremlerden 63'ünün 4 - 4.9, ikisinin de 5 -5.9 büyüklüğünde gerçekleştiğini belirtti. Marmara Denizi'nde Sivriada açıklarındaki faya sondaj yapma projesini tek başlarına hayata geçirmenin mümkün olmadığını dile getiren Altay, projenin uluslararasıbir ekip ile birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi.

"Erken uyarı sinlayi geliyor, ya sonra?"

Olası bir İstanbul depreminde gerçek zamanlı hasar tespiti için kentteki gökdelenlere, tarihi binalara ve köprülere sensörler yerleştirildiğini ifade eden Altay, "Erken uyarı sisteminde şu anda bilim adamları sinyalin gelmesini sağlamış durumda. Ama sinyal alındıktan sonra ne olacak? Bu konu hala karar organlarının düşünmesi, karar vermesi, 'Sorumluluğunu kim taşıyacak?' belirlenmesi gereken bir konu" dedi.Altay, yapılardaki titreşimlerin sürekli olarak kayıt altında bulunduğunu, böylelikle yapıların nasıl korunabileceği konusunda bilgi edindiklerini kaydetti.

Altay, birkaç ay önce İstanbul'da gerçekleştirilen deprem tatbikatına da değinerek, şunları söyledi:

"Biz rasathane ve enstitü olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışırken, şüphesiz İstanbul'un mevcut durumunu ve yeni yapılaşmalarını da dikkatle izliyoruz. Maalesef hiç iç açıcı durumda olmayacağını düşünüyorum. Binaların göçmesi ayrı bir sorun ama binalar orta hasar görse dahi hayatı idame ettirmek için çok büyük sıkıntılar yaşanacaktır."

En Çok Aranan Haberler