HABER

'Devlet sırrı' kavramı değişiyor

'Devlet sırrı' kavramı değişiyor

ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Devlet Sırrı Yasa Tasarısı yasalaştığında, Türkiye'de hem devlet sırrı hem de gizlilik dereceli birçok evrakın rahatlıkla bilinebilir hale geleceğini söyledi. Çiçek, "Bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi Başbakan'ın başkanlığında Adalet, Milli Savunma, Dışişleri ve İçişleri Bakanları'ndan oluşan Devlet Sırrı Kurulu'na ait olacak" dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek, toplantıda 4 kanun tasarısının imzaya açıldığını, bunlardan ikisinin Milli Savunma Bakanlığı tarafından gönderilen teknik nitelikte, bir iki maddelik tasarılar olduğunu söyledi. Bakanlar Kurulu'nda kuru sıkı silah olarak tabir edilen, ses ve gaz fişeği atabilen silahların imali, ithali, ihracı, kullanılması ve bunlara aykırı bir işlem yada taşıma söz konusu olduğunda yapılacak işlerle ilgili tasarının ele alındığını kaydeden Çiçek, ses ve gaz fişeği atabilen silahlara ilişkin usul ve esasların bu kanunla düzenlendiğini ifade etti.

Bu tasarının ses ve gaz fişeği atabilen silahların nitelikleri, imali, ithali, ihracı, satışı, edinilmesi, bulundurulması ve taşınması hakkındaki usul ve esasları belirlediğini söyleyen Çiçek, bu alanda ciddi bir boşluk olduğunu, bir kısım suçların bu yoldan temin edilen silahlarla işlendiğini ve bunların da mevcut yasalar açısından açıkça suç teşkil etmediği için uygulamada tereddütler hasıl olduğunu kaydetti. Bu silahların imali, ithali, ihracı ve satışı ile ilgili izinleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın vereceğini kaydeden Çiçek, bulundurulması, taşınması ve izinsiz imalatı gibi konularda ise işlemlerin İçişleri Bakanlığı'nın yetkisi dahilinde yapılacağını söyledi.

Demokratik hukuk devletinde mümkün olduğu kadar devlet işlerinin ve icraatlarının açık, şeffaf ve hesap verilebilir nitelikte olması gerektiğini kaydeden Çiçek, bununla ilgili olarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun daha önce çıkarıldığını hatırlattı. Bu kanunda bazı istisnalar olduğuna dikkat çeken Çiçek, ticari sır ve bankacılık sırrı ile ilgili tasarının daha önce imzaya açıldığını hatırlattı. Bunun ikinci ayağının Devlet Sırrı Kanun Tasarısı'nın oluşturduğunu belirten Çiçek, şunları söyledi:

"Bu kanunun amacı, devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgelerle diğer gizli bilgi ve belgelerin ne şekilde belirleneceği, korunacağı, açıklanacağı ve bu hususlara ilişkin yükümlülüklerin neler olduğu konusundaki düzenlemeleri getirmektir. Bu kanunda daha dinamik ve daha esnek bir kısım tanımlar ve düzenlemeler getirilmektedir. Devlet sırrının tarifi, açıklanması veya öğrenilmesi, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına veya milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek, bu nedenlerle niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi ve belgeler olarak yapılmıştır. Sır niteliğinde veya gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin hangi süreyle saklanabileceği ve yapılacak işlemler bu tasarıda belirlenmiştir. Ayrıca Devlet Sırrı Kurulu diye bir kurul oluşturulmaktadır. Bundan 10 sene, 20 sene evvel sır olabilen birçok bilgi bugün gazete sayfalarında rahatlıkla okunabilmektedir.

Bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi Başbakan'ın başkanlığında Adalet, Milli Savunma, Dışişleri ve İçişleri Bakanlarından oluşan Devlet Sırrı Kurulu'na ait olacak. Böylece bundan 30 sene önce kabul edilmiş bir karara göre 'bu ille de devlet sırrıdır' diyerek ısrar etmeye gerek yok. Bunlar aleni hale gelmiştir. Bakanlar Kurulu toplantılarının gündemini içeren metinde bile gizli diye yazar. Halbuki hiçbir gizliliği de yoktur. Herkesin bildiği bir konuyla ilgili olarak karikatürize bir durum, 'bize gelen kağıtlar gizlidir' damgasını taşımaktadır. Bu yasa çıktığı takdirde Türkiye'de hem devlet sırrı hem de gizlilik dereceli birçok evrak rahatlıkla bilinebilir hale gelecektir. Geçmişte birçok yolsuzluk ve usulsüzlükler bu sır kavramı arkasında kapatılabilmiştir. Meclis'in denetim yolları açısından bu iki kavram bu işin önünü tıkamıştır. Ne zaman yazılı ya da sözlü denetim yoluna gidilse, rahatlıkla gelen cevaplar 'bu, sır kavramı içinde kalıyor' şeklinde olabilmiştir."

Çiçek, toplantıda AB ile ilgili konular üzerinde de durduklarını ifade ederek Devlet Bakanı Ali Babacan'ın geçen hafta bulunduğu Brüksel'de temaslarını ve yeni dönemle ilgili ayrıntılı bilgi verdiğini dile getirdi. Almanya'nın Dönem Başkanlığı süresi içinde 4 ayrı faslın geçici olarak kapatılmasını istediklerini kaydeden Çiçek, açılması ek protokole bağlanan ve askıya alınan fasıllarda da Türkiye'nin kendi yönünden çalışmalarını aynı şekilde sürdüreceğini vurguladı.

Türkiye'de vatandaşın en önemli gündeminin ekonomi olduğuna işaret eden Çiçek, Türkiye'nin daha fazla yatırım yapmaya ve daha fazla iş alanı oluşturmaya mecburiyeti olduğunu kaydetti. Türkiye'nin kendi sermayesinin bunun için yeterli olmadığını ifade eden Bakan Çiçek, yabancı sermaye yatırımlarına ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Türkiye'ye ilgi duyan yatırımcıların Türkiye'yi iyi tanıması gerektiğini belirten Çiçek, yatırım yapmak isteyen bu insanların teşvik edilmesi ve Türkiye'de yatırım yaptığına pişman olmaması gerektiğini söyledi.

Bu amaçla Türk Tanıtım ve Destek Ajansı kurulduğunu hatırlatan Çiçek, toplantıda bu ajansın çalışmalarıyla ilgili sunum yapıldığını bildirdi. Bu ajansın resmen kurulduğunu ve fiilen çalışmalarına başladığını anlatan Bakan Çiçek, ajansın önce Türkiye'yi tanıtıcı çalışmalar yaptığını ve bir kısım toplantılarda neden Türkiye'nin yabancı yatırımcıların ilgi odağı olduğunu anlattığını söyledi. Bu çalışmalarla Türkiye'ye olan yabancı sermaye ilgisinin büyük ökir. Bu kanunda daha dinamik ve dahlçüde realize olacağını kaydeden Çiçek, yabancı sermaye yatırımları ile Türkiye'nin daha fazla kalkınma imkanı bulacağını vurguladı.

Adalet Bakanı Çiçek, toplantıda ayrıca Bakanlar Kurulu üyelerinin hafta sonu çeşitli vilayetlere yaptıkları seyahatlerle ilgili değerlendirmelerini sunduklarını söyledi.

En Çok Aranan Haberler