HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 1

DEAŞ'IN SÖZDE TELAFER EMİRİ KAYSERİ'DE YAKALANDI   KAYSERİ'de, DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda sözde Telafer emiri S.H.'nin de içinde bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı.

DEAŞ'IN SÖZDE TELAFER EMİRİ KAYSERİ'DE YAKALANDI

KAYSERİ'de, DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda sözde Telafer emiri S.H.'nin de içinde bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri, DEAŞ terör örgütüne yönelik yürüttüğü çalışma kapsamında örgüt adına faaliyet yürüttüğü belirlenen Iraklı S.H., A.A.Y., A.T. ve R.E.'nin kaldığı eve eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda şüpheliler yakalanırken, evdeki dijital materyallere de el konuldu. Gözaltına alınan S.H.'nin Irak'ın Musul kentine bağlı Telafer ilçesinin sözde emiri olduğu, DEAŞ terör örgütüne ait silah ve mühimmatlardan sorumlu olarak faaliyet yürüttüğü belirlendi. Şüphelinin ayrıca, ülkeye kaçak yollarla giriş yaptığı belirlendi. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 4 şüphelinin sorgusu sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Polis kamerasıyla zanlıların görüntüsü
-Evin önünde yapılan operasyon görüntüsü
-Genel detay

Haber-Kamera: KAYSERİ,(DHA)

DEAŞ'IN İNFAZCISI İZMİR'DE YAKALANDI

İZMİR'de polisin düzenlediği operasyonda, DEAŞ terör örgütünün kanlı infazlarını gerçekleştirdiği belirtilen Muhammed Ramadan, saklandığı evde yakalandı.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele, İstihbarat ve Özel Harekat Şubesi ekipleri, DEAŞ terör örgütünün kanlı infazlarını gerçekleştirdiği belirtilen Muhammed Ramadan'ın yasadışı yollardan Türkiye'ye giriş yaptığını tespit etti. Örgüt üyesinin İzmir'e geldiği yönünde alınan istihbarat üzerine Terörle Mücadele, İstihbarat ve Özel Harekat Şubesi ekipleri koordineli çalışarak Ramadan'ın saklandığı adresi saptadı. Hazırlıklarını tamamlayan ekipler, ortak operasyon için harekete geçti. Örgüt adına birçok kanlı eylemi faili olduğu belirlenen Ramadan'ın evinin çevresinde sivil polisler önlem aldıktan sonra diğer ekipler baskın yaptı. DEAŞ'lı Muhammed Ramadan, polisin başarılı operasyonuyla yakalandı.
Gözaltına alınan Ramadan, sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Ramadan'ın işlemlerinin tamamlanmasının ardından yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Şüphelinin TEM şubeye götürülüşü

Haber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK / İZMİR,(DHA)

DİYARBAKIR POLİSİ, DEAŞ'IN PARA TRANSFER AĞINI ORTAYA ÇIKARDI

DİYARBAKIR'da DEAŞ terör örgütünün ülkeler arası para transferini yöneten kişilere yönelik 8 ilde düzenlenen operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonda terör örgütüne gönderilmek üzere desteler halinde hazırlanmış döviz ile örgütün kullandığı 'Al-Haram' döviz zincirinin çalışma sistemi deşifre edildi.
Diyarbakır polisi; önceki gün İstanbul, Kahramanmaraş, İzmir, Kayseri, Hatay, Adana, Sakarya ve Bursa'da düzenlediği operasyonlarda 37 adrese eş zamanlı baskın yaptı. Operasyonda 22 kişi gözaltına alınırken, şüphelilerin 'Al-Haram' isimli döviz zinciri sistemi ile DEAŞ'lı teröristlere para aktardıkları belirlendi. Evlerde yapılan aramalarda ele geçen 450 bin TL, 250 bin dolar, 19 bin euro, bir miktar altın ile para sayma makinalarına el konuldu.

'AL HARAM' SİSTEMİ
Al Haram para transfer sisteminin yer aldığı bilgisayar programını kullanan finansörler, ağırlığı Suriye'de bulunun DEAŞ'lı teröristlere kısa sürede para gönderebiliyor. Program sayesinde elde edilen günlük şifrelerle Türkiye ve Suriye'de bulunan ve örgütün paravan olarak kullandığı kuyumcu veya döviz bürolarına ulaşan örgüt mensupları, bu sayede istenilen miktarda para transferi yapabiliyor. Otomatik olarak günlük yenilenen şifrelere 'Al-Haram' sistemi sayesinde ulaşan terör örgütünün finansörleri, Suriye'deki paravan şirket sorumlusuna önce şifreyi, ardından geçilen paranın miktarını belirterek transferi gerçekleştiriyor.

PARAVAN ŞİRKETLERE KOMİSYON
Teröristler, 'yılsonu hesap kapama' adı altında kuryeler aracılığıyla sınırdan kaçak yollarla para taşıyor. Her iki ülkede bulunan paravan şirketler bu kuryeler aracılığıyla yılda bir kez yaptıkları kaçak para transferi ile sistemi otomatik olarak çalışır hale getiriyor. DEAŞ'a para transferi yapan paravan şirketlerin bu işlemlerden komisyon aldığı tespit edildi. Terör örgütünün başka ülkeler üzerinden aynı yolla Avrupa'da bulunan militanlarına da para transferi yaptığı ve kara para akladığı belirlendi.

ABD'DEN YAPTIRIM
DEAŞ'lı teröristlere ulaştırılan paraların 'bağış' adı altında toplandığı veya ailelerin gönüllü olarak yakınlarına gönderdiği paralardan oluştuğu öğrenildi. 44 ülkede kullanıldığı öne sürülen 'Al-Haram' döviz zinciri hakkında ABD Hazine Bakanlığı tarafından yaptırım kararı alındı. MASAK uzmanları da bu para transferlerini mercek altına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Polis araçlarının ilerleyişi
-Operasyon anı
-Evlere giriş
-Evdeki arama
-Ele geçirilen paralar
-Paraların sayılması
-Baskın yapılan dükkan
-Dükkandan çıkan paralar
-Paraların sayılması
-Para sayma makineleri

Haber-Kamera: DİYARBAKIR,(DHA)

BURSA'DA 24 ARACIN KULLANILAMAZ HALE GELDİĞİ YANGINA 1 GÖZALTI

Bursa'da geçen hafta sonu, yediemin otoparkında 24 aracın yandığı olayla ilgili, yangına sebebiyet verdiği belirlenen E.G. (30) yakalandı. Yüzde 65 zihinsel engelli olduğu belirlenen şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesi Veysel Karanî Mahallesi'nde bulunan yediemin deposunda geçen hafta sonu çıkan yangında 24 araç demir yığınına döndü. Olayın ardından soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, yaptığı çalışmalarda hurdacılık yaptığı belirlenen yüzde 65 zihinsel engelli E.G.'nin, otoparkın yakınında içindeki metalleri almak için hurda eşyaları yaktığı, bu sırada alevlerin otoparka sıçradığını, yangının büyümesi üzerine olay yerinden kaçtığını belirledi. E.G., polis ekipleri tarafından evinde gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alınan E.G., işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Şüphelinin emniyetten çıkarılarak adliyeye sevki

Haber-Kamera: Mehmet İNAN / BURSA,(DHA)

TELABYAD'DA YANGIN

ŞANLIURFA'nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Suriye'nin Rakka kentine bağlı Telebyad ilçesinde büyük bir yangın çıktı. Akçakale'den görülebilen yangın 1 saatlik çalışma ile söndürüldü.
Türk ve ABD askeri yetkililerinin görev yaptığı merkezin müşterek harekat merkezinin yer aldığı Akçakale ilçesinin karşısındaki Telabyad'da bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. İlçe merkezinden yükselen alevlerin gökyüzünü aydınlattığı yangın Akçakale'den çıplak gözle görüldü. Paniğe neden olan yangın yapılan müdahale ile yaklaşık 1 saatte söndürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Yangının olduğu alan
- Alevlerin yükselmesi

Haber-Kamera: Hadi KURT / AKÇAKALE(Şanlıurfa),(DHA)

KARABÜK'TE KARDEŞLERE AİT 2 KATLI EV YANDI

KARABÜK'ün Safranbolu ilçesinde, çıkan yangında 2 kardeşe ait 2 katlı ahşap ev yanarak kullanılamaz hale geldi.
Dün akşam saatlerinde ilçeye bağlı Örencik köyü Cemaller Mahallesi'nde Osman ve Hasan Bozkurt kardeşlere ait alt katı ahır olarak kullanılan evde yangın çıktı. Emine Bozkurt, yemek pişirmek için oda içerisinde bulunan ocaktaki odunları ateşleyerek bahçede çalışan eşi Osman Bozkurt'un yanına gitti. Bir süre sonra çıkan yangın kısa sürede evi sardı. Haber verilmesiyle gelen itfaiye ekipleri alevlere müdahale etti. Yaklaşık 1,5 saat süren çalışmalar sonucunda yangın söndürülürken, 2 katlı ev kullanılamaz hale geldi. Hasan Bozkurt'un İstanbul'da olduğu öğrenildi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Ev alev alev yanarken

Haber: Bülent DİKTEPE / KARABÜK,(DHA)

PLASTİK KASA İMALATHANESİNDE YANGIN

MANİSA'nın Alaşehir ilçesinde, sanayi sitesindeki plastik kasa imalathanesinde yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken, yaklaşık 50 bin plastik kasanın yandığı imalathane kullanılmaz hale geldi.
Yangın, dün saat 20.30 sıralarında Barış Mahallesi Yeni Sanayi Sitesi'ndeki Ahmet Kaynak'a ait plastik kasa imalathanesinde bilinmeyen nedenle çıktı. İmalathaneden duman yükseldiğini gören çevredekiler, durumu itfaiyeye bildirdi. İhbar üzerine sanayi sitesine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın, yoğun çalışma sonucu başka bir iş yerine sıçramadan söndürülürken, imalathane ise kullanılmaz hale geldi. Yapılan incelemede yaklaşık 50 bin plastik kasanın yandığı belirlendi. Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Yangından görüntüler
Söndürme çalışmaları
Genel ve detaylar

Haber: Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR(Manisa),(DHA)

Yazıcıoğlu'nun yeri 1,5 kilometreye kadar tespit edilmiş (2)
HAKKI ÖZNUR AÇIKLAMA YAPTI

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasında 'Yazıcıoğlu yaşıyor, ayağı kırık' bilgi notunu dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'ye göndererek arama çalışmalarını sekteye uğrattığı iddiasıyla Dursun Özmen'in yargılandığı davanın sonunda açıklama yapıldı. Aileler ve parti adına açıklamayı Büyük Birlik Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Hakkı Öznur yaptı.

'O DÖNEM GÖREV YAPAN POLİS, ASKER VE BÜROKRATLARI MAHKEMEYE ÇAĞIRIYORUM'
Hakkı Öznur, Yazıcıoğlu davasının örtbas edilmeye çalışıldığını öne sürdü. Dün görülen duruşmada İsmail Kaya'nın anlattıklarının çok önemli olduğunu ifade eden Öznur, şunları söyledi:
"Bugün mahkemede İsmail Kaya açıkça samimi bir itirafta bulundu. O dönem, baştan beri diyoruz ya sahte delil ürettiler, arama kurtarma çalışmalarını sabote ettiler. Arama kurtarma yoktu, aramama kurtarmamam vardı. Aramdılar, kurtarmadılar, Keş Dağları'nda şehit edilmesini beklediler. İşte bugün bu arama kurtarma çalışmalarının sabote edilmesinde o dönem Maraş istihbaratında görevli olan şube müdür yardımcısı Dursun Özmen'in nasıl bir uydurma, sahte bir delil ürettiğini ve o gün Maraş istihbaratta görevli polisler üzerinde nasıl kumpas kurduğunu bugün açıkça İsmail Kaya mahkemede itiraf etti. İşte bugün Maraş istihbaratı ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nda açıkça kumpas kurulmuştur. Orada çok gizli, çok alçakça kirli ve karanlık bir oyun tezgahlanmıştır. Maraş istihbaratında görevli bu Dursun Özmen denen elemanının hazırladığı bilgi notunun İstihbarat Daire Başkanlığı'nın ve diğerlerinin de bilgisi dahilinde olduğu bugün açıkça ortaya çıkmıştır. Ben o dönem Kahramanmaraş'ta, Kayseri'de, Ankara'da görev yapan asker, polis, bürokratları, namuslu, dürüst vatan evlatlarını mahkemeye çağırıyorum. Gelin İsmail Kaya gibi mahkemede konuşun. Mahkemelere gerçekleri anlatın, milletimiz sizden gerçekleri öğrenmek istiyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Adliye nünde kalabalık
- Gülefer Yazıcıoğlu
- Yazıcıoğlu'nun fotoğrafını taşıyan çocuk
- Adliye önünden detay
- Hakkı Öznur'un açıklama yapması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: KAHRAMANMARAŞ,(DHA)

MEMUR-SEN GENEL BAŞKANI YALÇIN: TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ SINIFTA KALDI

MEMUR-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 5'inci Dönem Toplu Sözleşme sürecinin Hakem Kurulu'ndan geçmiş olabileceğini; ancak memurların vicdanını geçemediğini ve sınıfta kaldığını söyledi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Kırıkkale Şubesi'nin yeni hizmet binasının açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yalçın, kamu görevlileri olarak yeni bir süreci geride bıraktıklarını ve 5'inci Dönem Toplu Sözleşme sürecinin mutabakatsızlıkla sonuçlandığını bildirdi. Yalçın, "2020-2021 için 3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 2 milyon 100 bin memur emeklisi olmak üzere 5,5 milyona yakın insanın, 20 milyonu bulan kitlenin, toplumun dörtte birini oluşturan nüfusun milli gelirden alacağı payı belirlemek için yoğun bir trafik, gayret ve mücadele süreciydi. Mutabakatsızlıkla sonuçlandı. Kamu İşveren Heyeti'nin 2 yıl için bize öngördüğü yüzde 14'lük zam oranını kabul etmemiz mümkün değildi. Buna tepki verdik. Rakam yükseltilmeyince ve kamu işveren süreci bu şekilde sonuçlandırınca da Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na konuyu taşıdık ve hakemin bu konuda hakemlik yapmasını istedik. Üzülerek ifade edelim ki Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun ismi de artık değişmeli. 'Kamu İşvereni Hakem Kurulu' şeklinde bir tablo ortaya çıktı. Yüzde 14'lük zammı onaylayan, yeterli gören bir çerçeve üretildi." dedi.
Yalçın, 5'inci Dönem Toplu Sözleşme sürecinin hakem kurulundan geçmiş olabileceğini; ancak memurların vicdanını geçemediğini ve sınıfta kaldığını savundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Genel ve detaylar
Ali Yalçın'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Hasan AKYILDIZ / KIRIKKALE,(DHA)

Bakan Gül, şehit savcı Uzun adına bilişim sınıfı açtı (2)
BAKAN GÜL, ŞEHİT SAVCININ MEZARINI ZİYARET ETTİ

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Tunceli'de, 2012'de PKK'lı teröristlerce şehit edilen savcı Murat Uzun'un İlkadım ilçesi Avdan Mahallesi'ndeki mezarını ziyaret etti. Burada mezarına gül bırakıldı, Kuran-ı Kerim okunarak dua edildi. Ziyarettte Bakan Gül'ün yanı sıra Vali Osman Kaymak, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, şehit savcı Murat Uzun'un eşi Cihan Uzun, annesi Ayşe ve babası Hamit Uzun da bulundu. Bakan Gül, daha sonra şehit eşi Cihan Uzun'u evinde ziyaret etti. Bakan Gül, ardından Çarşamba ilçesinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi'ne giderek öğrencilerle ve öğretim görevlileri ile biraraya geldi. Bakan Gül, programlarının ardından Çarşamba Havalimanı'ndan uçakla Ankara'ya hareket etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakan Abdulhamit Gül'ün şehit savcının mezarını ziyareti
-Dua edilmesi
-Kuran-ı Kerim okunması
-Detaylar

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER - Hüseyin KALAY / SAMSUN,(DHA)

TIR, TRAKTÖRE ARKADAN ÇARPTI: 1 ÖLÜ, 7 YARALI

GAZİANTEP'te, TIR'ın traktöre arkadan çarpması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde Gaziantep-Adana kara yolunun 35'inci kilometresinde meydana geldi. 27 YM 118 plakalı TIR, iddiaya göre aynı yönde ilerleyen Cuma Küçükoğlu'nun kullandığı 27 AAT 289 plakalı traktöre arkadan çarptı. Kazayı görenlerin ihbarı ile olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye ve jandarma ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde traktörden yola savrulan Asiye Kaşıkçıoğlu'nun (22) hayatını kaybettiği belirledi. Kazada yaralanan 7 kişi ise kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Olay yeri
- Yerde yatan cenaze
- Cenazenin araca konulması
- Polis ekipleri
- Kaza yapan traktör
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir GÜNEŞ - Kadir ÇELİK / GAZİANTEP,(DHA)

KAYSERİ'DE TRAFİK KAZASI: 8 YARALI

KAYSERİ'nin Sarıoğlan ilçesinde 2 otomobilin kavşakta çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 3'ü ağır 8 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saat 19.00 sıralarında Kayseri-Sivas karayolunun 51'inci kilometresindeki Sarıoğlan kavşağında meydana geldi. Sivas'tan Kayseri yönüne seyir halinde olan Cemil Çat (37) yönetimindeki 38 EL 981 plakalı otomobil, Erdinç Cırık (31) yönetimindeki 38 HS 058 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada 38 HS 058 plakalı otomobilin sürücüsü Erdinç Cırık, eşi Rukiye Cırık (28) ve kızı Ayşenur Cırık (2) ile 38 EL 981 plakalı otomobilde bulunan sürücü Cemil Çat, eşi Nurşen Çat(34), annesi Vahide Çat (55), çocukları İdris Efe (9), Eray Çat (8) yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralıları ambulansla çeşitli hastanelere kaldırdı. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Olay yeri
-Kazada yaralananların hastanede görüntüsü
-Genel detay

Haber-Kamera: Özer KAYA / KAYSERİ,(DHA)

DİYARBAKIR'DA TRAFİK KAZASI: 3'Ü POLİS 5 YARALI

DİYARBAKIR'da, polis aracı ile hafif ticari aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada 3'ü polis 5 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde merkez Yenişehir ilçesinde meydana geldi. İstasyon caddesinde sürücülerinin ismi öğrenilemeyen polislerin bulunduğu 63 BA 296 plakalı hafif ticari araç ile 23 BJ 025 plakalı hafif ticari araç çarpıştı. Kazada, 3'ü polis 5 kişi yaralandı.
Yaralılar, ihbarla olay yerine gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil servise alınan yaralıların sağlık durumların iyi olduğu öğrenildi. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Olay yeri
Kazaya karışan araçlar
Polis ekipleri
Zıhrlı araçlar

Haber-Kamera: Emrah KIZIL - Elif FİLİZ / DİYARBAKIR,(DHA)

TACİZ İDDİASI MAHALLEYİ KARIŞTIRDI, POLİS BİBER GAZIYLA MÜDAHALE ETTİ

ADANA'da 25 yaşlarında bir kişinin, 11 yaşındaki erkek çocuğu okuldan alıp eve getirdikten sonra zor kullanarak taciz ettiği iddiası mahalleyi ayağa kaldırdı. Sokakta toplanan kalabalığı polis biber gazı kullanarak uzaklaştırırken, kayıp olan şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Olay, dün akşam saatlerinde Merkez Seyhan ilçesi Dumlupınar Mahallesi 38070 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre 25 yaşlarındaki bir kişi, aynı mahallede oturan erkek çocuğunu okul çıkışı eve getirerek taciz etti. Çocuğun çığlık atarak evden kaçması üzerine çevredeki vatandaşlar, evin etrafında bir araya geldi. Tacizcinin evde olduğunu düşünen mahalleliler, önce evi taşlayıp daha sonra ateşe vermeye çalıştı. Ancak tacizcinin de çocuğun ardından evden kaçtığı öne sürüldü. toplanan öfkeli kalabalık ise topluca 'idam' diye bağırdı.

BİBER GAZIYLA UZAKLAŞTIRILDILAR
Bölgeye Yunus, Asayiş, Özel Harekat ve Çevik Kuvvet ekipleri sevk edildi. Evin çevresinde görev alan özel harekat timleri mahallenin giriş-çıkışlarında geniş güvenlik önlemleri aldı. Taşkınlık yapan mahalleli ise polis ekipleri tarafından biber gazıyla evden uzaklaştırıldı. Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürülen ismi öğrenilemeyen çocuğun ifadesinin alındığı öğrenilirken, olay sırasında kaçtığı öne sürülen şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı. Polis ekipleri, olayla ilgili başlattığı soruşturmayı sürdürüyor.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Adana Valiliği 11 yaşındaki erkek çocuğunun tacize uğradığı iddası ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İlimizde meydana gelen ve bazı basın yayın organlarına yansıyan cinsel istismar olayı ile ilgili Valiliğimizce aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. 19.09.2019 günü saat 19:00 sıralarında Emniyet Birimimize gelen bir ihbarda 11 yaşlarında bir erkek çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen yaklaşık 20 yaşlarında ve düzgün Türkçe konuşan ve vatandaşımız olduğu değerlendirilen bir şahısla ilgili adli ve idari tahkikata başlanmış olup, vatandaşlarımızın kamu düzeninin devamı açısından Emniyet Birimlerimize yardımcı olmaları ve gerekli sağduyu göstermeleri önemle rica olunur."

YABANCI UYRUKLU KİŞİLERİN İŞYERLERİNE ZARAR VERİLDİ
Bu arada taciz olayının yabancı uyruklu bir kişi tarafından gerçekleştirdiği iddiaları vatandaşları sokağa döktü. Bazı kişiler tarafından olayın yaşandığı Dumlupınar Mahallesi'nin yakınındaki Mirzaçelebi ve Kocavezir mahallelerindeki yabancı uyruklu kişilere ait işyerlerine zarar verildi. İş yerlerinin camlarını kıran bazı kişiler, içerideki malzemeleri dışarıya çıkartıp, yaktı. Kalabalık, polisin müdahalesi sonucu dağıtılırken, küçük çaplı yangınlar ise TOMA ile söndürüldü. Zırhlı ekipler, güvenlik amaçlı bölgedeki önlemlerini sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Sokaktaki kalabalıktan görüntü
- Polislerden görüntü
- Şüphelinin yaşadığı öne sürülen evin dış görüntüsü
- Özel harekat ve çevik kuvvet polislerinden görüntü
- Islık çalarak tepki gösteren kalabalık
- Polislerin çevrede önlem alması
- Genel ve detay görüntüler
+++
- Zırhlı poli aracı ve sokakta yanan ateş
- Sokaktaki kalabalık
- Elinde bir kasa ile yürüyen iki kişi
- TOMA'nın su sıkması
- Vatandaşlardan görüntü
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Akif ÖZDEMİR - GÖKHAN KESKİNCİ / ADANA,(DHA)

ADIYAMAN'DA İKİ GRUP ARASINDA TAŞLI-SOPALI KAVGA: 2 YARALI, 5 GÖZALTI

ADIYAMAN'da, iki grup arasında borç-alacak nedeniyle çıkan taşlı-sopalı kavgada 2 kişi yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı.
Olay, dün gece saatlerinde Fatih Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre iki grup arasında borç-alacak nedeniyle başlayan tartışma büyüyerek taşlı- sopalı kavgaya dönüştü. Kavgayı görenler durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, iki grubun ayırmakta zorluk çekince havaya ateş açtı. Kavgada yaralanan B.K ve M.F., ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Hastanede tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Polis, kavgaya karışan 5 kişiyi gözaltına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Olay yeri
-Polis ekiplerin
-Kalabalıktan görüntü
-Gözaltına alınan şüpheliler
-Ambulansın hastaneye gidişi
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mahir ALAN / ADIYAMAN,(DHA)

BÖBREĞİNİ VEREN OĞLUNUN TABUTUNA SON KEZ BAKTI

ZONGULDAK'ın Alaplı ilçesinde bir ay önce babasına böbreğini veren Tayfun Yıldız (28), kalp krizi sonrası hayatını kaybetti. Oğlunun cenaze törenini enfeksiyon riski nedeniyle evinin balkonundan izleyen acılı baba Cevat Yıldız ise gözyaşlarına hâkim olamadı.
Alaplı Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda çalışan Tayfun Yıldız, bir ay önce böbrek yetmezliği rahatsızlığı bulunan babası Cevat Yıldız'a İstanbul'daki bir üniversite hastanesinde gerçekleşen ameliyatla böbreğini verdi. Tayfun Yıldız, bir süre sonra işine geri dönerken babası Cevat Yıldız da hastaneden taburcu edildi. Önceki gün evinde aniden fenalaşan ve kalp krizi geçirdiği anlaşılan Tayfun Yıldız hemen ambulans ile özel bir hastaneye kaldırıldı. Tüm çabalara rağmen kurtarılamayan Tayfun Yıldız'ın cenazesi dün cenaze namazı öncesi helallik alınması için evinin önüne götürüldü. Baba Cevat Yıldız, enfeksiyon riskine karşı evinin balkonundan dua ettikten sonra oğlunun tabutuna son kez baktı. Acılı baba Yıldız, bu sırada gözyaşlarını tutamadı. Tayfun Yıldız, Gümeli Beldesi'nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.

BABA HASTANEYE KALDIRILDI
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde, geçtiğimiz ay babasına böbreğini veren Tayfun Yıldız'ın geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetmesinin ardından aile büyük üzüntü yaşadı. Fenalaşan baba Cevat Yıldız, dün akşam saatlerinde nakil olduğu İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Cevat Yıldız'ın cenazeden sonra kendini kötü hissettiği ve enfeksiyon riskine karşı tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Cevat Yıldız'ın diğer oğlu Cemal Yıldız ise yaşadıkları süreci anlattı. Babasının 4 yıldır hasta olduğunu ve kardeşi Tayfun Yıldız ile birlikte donör olduklarını anlatan Cemal Yıldız, şöyle dedi:
"Benim ki olmadı, kardeşimin ki oldu. 28 Ağustos Çarşamba günü nakil ameliyatı gerçekleşti. O esnada ameliyat oldu. Her şey güzeldi. Herhangi bir sıkıntı yoktu. Kardeşim ameliyattan 3 gün sonra kendisini iyi hissedince taburcu oldu. Ameliyattan 10 gün sonra babam taburcu oldu. Bu süreçte hiçbir sorun yoktu. Kardeşim ve babam birlikte rutin kontrollerine gittiler. Ameliyattan 20 gün sonra 18 Eylül'de kardeşimi kaybettik. Kardeşim sağlıklı ve sıhhatli bir şekilde oraya gitmişti. Sağlık sorunu yoktu. Çünkü bütün tahliller yapılmıştı. Kalbi durdu. Kaldıramadı vücudu. Rahmetli oldu."
Adli Tıp raporunda kardeşinin ölümüyle ilgili daha detaylı bilgiye ulaşacaklarını söyleyen Cemal Yıldız, "Kardeşim fenalaşınca Alaplı Devlet Hastanesi'ne kaldırdık. Hastanede çok çaba gösterdiler, uğraştılar. Oradan da özel hastaneye sevk ettiler. Özel hastaneye sevk ettikten sonra, büyük bir mücadeleden sonra kardeşimi kaybettik. Bu durumda otopsi devreye girdi. Savcılık devreye girdi. Biz şu anda otopsiden gelecek olan sonucu bekliyoruz. Kardeşim neden böyle bir anda fenalaşarak hayatını kaybetti. Biz böyle bir şey beklemiyorduk. Her şeyin güzel gittiğini söylüyorlardı. Her şeyin kontrol altında olduğunu söylüyorlardı. Adli Tıp sonuçlarını bekliyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Babanın balkonda görüntüsü
Cenazeden görüntü
+++
-Cemal Yıldız ile röp.

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE / ZONGULDAK,(DHA)

BURSA'DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI, DİŞ HEKİMİNE YAPILAN BIÇAKLI SALDIRIYI PROTESTO ETTİ

BURSA'da görevi başındayken bıçaklı saldırıya uğrayan diş hekimi Hamdi Gören için bir araya gelen meslektaşları, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulmasını istedi.
Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde, dişinin uyuşturulması için yapılan iğneye rağmen yeterince uyuşmadığı gerekçesiyle hastası Mert Demir tarafından bıçaklanan Hamdi Demir için meslektaşları bir araya geldi. Hamdi Gören'e yapılan saldırıyı kınamak için düzenlenen basın açıklamasına Gören'in meslektaşlarının yanı sıra Bursa Tabip Odası üyeleri de katıldı. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet nedeniyle tedirgin olduklarını belirten sağlık çalışanları bunun en son örneğinin de önceki gün yaşandığını belirterek sağlık çalışanlarına şiddeti protesto etti. Basın açıklamasını yapan Bursa Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Emel Eroğlu, öncek gün acı bir olay yaşadıklarını belirterek, "Bursa Ağız Diş Sağlığı Hastanesinde 31 yıllık meslektaşımız diş hekimi Hamdi Gören bir hastasının bıçaklı saldırısına uğradı. Bundan büyük üzüntü ve kaygı duyduk ve sağlık alanında şiddetin bu denli artmasından dolayı gerçekten öfkeliyiz. Şu an kendisinin sağlık durumu iyi şimdi ziyaret ettik. Hamdi bey kendisi 31 yıllık bir diş hekimi ama yeni mezun olan diş hekimlerin çalışma koşulları hakkında ciddi bir kaygı duyuyor." dedi.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI BU MUAMELEYİ HAK ETMİYORLAR"
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etmek için toplandıklarını belirten Eroğlu, "Kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz. Sağlık çalışanları bu kötü muameleyi hak etmiyor. Gerçekten kamudan meslektaşlarımız çok zor koşullar altında çalışıyor. Mevcut çalışma sistemi, performansa dayalı ek ödeme sistemi, günden güne artan hasta sayısıyla bizi karşı karşıya bırakıyor ve iyi hekimlik yapma olanağımız neredeyse kalmıyor. Tüm bunlara rağmen iyi hekimlik yapmak için çaba gösteriyoruz ama karşılığında ne yazık ki sözlü ve fiziksel saldırıya maruz kalıyoruz. Bütün meslektaşlarımız, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları saldırıya uğrayan hekim arkadaşımıza sahip çıkıyor" diye konuştu.

"SAĞLIKTA YAŞANAN ŞİDDET MAALESEF HER GÜN TIRMANIYOR"
Dr. Emel Eroğlu'nun ardından açıklama yapan Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez, "Bursa Tabip Odası ve Bursalı hekimler adına, öncelikle diş hekimleri camiasına ve bütün sağlık çalışanları camiasına geçmiş olsun diliyoruz. Gerçekten olayın bu kadar basit bir şekilde atlatılmış olması da oldukça şanslı bir durum. Sağlıkta yaşanan şiddet her gün tırmanıyor maalesef. Sağlık yöneticilerinin hiçbir şey yapmıyor olması bizi daha fazla tedirgin ediyor. Her gün, işimize gelirken ölüm tehlikesiyle çalışıyor olmak bizi gerçekten bu işi yapamaz noktasına getiriyor. Her gün bu tehditle, özellikle bütün sağlık birimlerinde, acillerde, polikliniklerde bu tehditlerle yüz yüze kalan arkadaşlarımız adına bir şeyler söylemek gerekirse gerçekten yapılacak olanları bekliyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Önünde toplanan doktorlardan görüntüler
- Bursa Diş Hekimi Odası Başkanı Dr. Emel Eroğlu ve Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez açıklama
- Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN / BURSA,(DHA)

MARDİN'DE AVUKAT ÇİFTE SALDIRIYLA İLGİLİ 1 TUTUKLAMA

MARDİN Barosu'nca her ikisi de avukat olan İbrahim ve 8 aylık hamile eşi Özlem Dündar'ın, evlerinin önünde, takip ettikleri davanın taraflarının saldırısına uğraması kınandı. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan açıklamada ise olayın terör saldırısı olmadığı, 1 çocuğun tutuklandığı, 2 kişinin adli kontrolle serbest kaldığı belirtildi.
Mardin Barosu'na kayıtlı olan avukat çift İbrahim ve 8 aylık hamile eşi Özlem Dündar, 17 Eylül Salı günü akşam saatlerinde, evlerine giderken, takip ettikleri davanın taraflarının saldırısına uğradı. İbrahim Dündar, vücuduna aldığı bıçak darbesiyle yaralanırken, eşi Özlem Dündar ise dövüldü. Saldırının ardından hastaneye götürülen Dündar çifti, tedavilerinin ardından önceki gün taburcu edildi.
Dündar çiftinin saldırıya uğramasının ardından Mardin Barosu'na kayıtlı yaklaşık 50 avukat, yaptıkları basın açıklamasıyla meslektaşlarına yönelik saldırıyı kınadı. Mardin Adliyesi önünde açıklama yapan Baro Başkanı Çelebi Araz, "Meslektaşlarımıza yapılan bu saldırıyı lanetliyor ve kınıyoruz. Yapılan saldırı sadece meslektaşlarımıza değil savunma mesleğine, baromuza ve savunma yılmaz neferleri olan Mardin Barosu'nun her bir ferdine yapılmıştır. Yapılan bu hain saldırı meslektaşlarımızın takip ettiği bir dosya nedeni ile mesleki faaliyetlerinden kaynaklı bir saldırı olduğu açıkça ortadadır. Herkes tarafından bilinmesini istiyoruz ki avukat, bir davanın ya da çekişmenin tarafı değildir" dedi.

BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
Öte yandan Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan açıklamada, olayın terör saldırısı olmadığı, olaya karıştığı tespit edilip, gözaltına alınan 1 çocuğun tutuklandığı, 2 kişinin ise adli kontrolle serbest bırakıldığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Adliyeden görüntü
Açıklamadan görüntü

Haber Kamera: Nezir GÜNEŞ / MARDİN,(DHA)

ÇANAKKALE'DE 72 KAÇAK GÖÇMEN İLE 2 ORGANİZATÖR YAKALANDI

ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçme hazırlığı yapan 72 kaçak göçmen ve 2 organizatör jandarma ekiplerince yakalandı.
Ayvacık ilçesinde göçmen kaçakçılığına karşı çalışma yürüten jandarma ekipleri, Ayvacık'ın Koyunevi köyü, Sokakağzı koyunda şüphelendikleri bir minibüs ve kamyoneti durdurdu. Durdurulan araçlarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan ve Suriye uyruklu 72 kaçak göçmen yakalandı. Kaçak göçmenler, Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki işlemlerinin ardından ilçedeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
Operasyonda ayrıca kamyonet ve minibüse el konulurken, 2 aracın da sürücüsü insan kaçakçılığı şüphelisi olarak gözaltına alındı. 2 şüphelinin sorgusu Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığı'nda sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kaçak göçmenlerden genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İpek YAVAŞ / AYVACIK(Çanakkale),(DHA)

Oğlunu icra yoluyla alan baba: Velayetleri bende, çocuklarım kavuştu (2)
ANNE: ÇOCUKLARIMI İSTİYORUM

Kırklareli'de boşanma davası süren eşi Erkan A.'nın küçük oğlu Kerem'i icra yoluyla alınan Antalya'nın Alanya ilçesinde oturan Rukiye A., oğlunun elinden alınmasının çocuk açısından çok kötü bir durum olduğunu söyledi. Çocuğunun bozuk olan psikolojisini yeni düzelttiğini anlatan Rukiye A., "Çünkü uzun zamandır, 9 aydır özellikle biz çok kötü şeyler yaşadık. Babası tarafından ağabeyi kaçırıldı. 9 aydır ağabeyini görmüyordu. Babasının bana şiddetlerini, beni düşürdüğü durumların hepsine tanık, şahit oldu. Pazartesi günü de babası icra kararı çıkararak oğlumu zorla elimden aldı. Adliyeye gittiğimizde de darpla, beni kelepçeleyerek, çocuğumu sürükleyerek götürdüler. Bunun dışında ben yine Kırklareli'ne Erkan A.'ya gittim. Çocuğu yine icrayla geri alayım diye. Çünkü görüş günleri artık bendeydi. Ama çocuğu kaçırmıştı. Ağabeyine de aynı şeyi yapmıştı. Oğlumu kaçırmıştı ve bana uzun zaman göstermemişti. Çocuğu zaten doldurmuştu. Küçük oğluma da aynı şeyi yapıyor. Büyük oğlum ve küçük oğlumu Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı'nın bir şekilde bana göstermesini istiyorum. Yani ben çocuklarımı istiyorum" dedi.

'ÇOCUKLARINI DA SİLAH OLARAK KULLANIYOR'
Erkan A. ile aralarında ne geçerse geçsin, anne ve baba olmaları gerçeğini hiçbir şeyin değiştiremeyeceğine işaret eden Rukiye A., şunları kaydetti:
"Onun savaşı benimle. Gerçekten sağlıklı bir baba olsaydı bunu anlayabilirdi, çocuklarına bunu yaşatmazdı. Çünkü o da benim nasıl bir anne olduğumu çok çok iyi biliyor. İsteğim sadece sesimin duyulması. Ben bir öğretmenim. Özellikle zaten Kerem'in öğretmeniyim. Kerem 1. sınıfa başladı ve benim sınıfımda. Çocuğumun okulu, eğitimi yarım kaldı. Oradan Kırklareli'ne taşındı, götürüldü. Annesine karşı doldurulacak, biliyorum ben bunu. Çünkü babasının savaşı benimle olduğu için çocuklarını da silah olarak kullanıyor. Başka hiçbir amacı yok. Çocuk sevgisidir, çocuk özlemi değil ondaki. Buna bir son vermesi gerekiyor. Önce kendisinin tedavi olup, sağlam bir birey olması, psikolojisinin sağlam bir birey olması, akıllı, mantıklı ve sağlıklı düşünebilen bir birey olması gerekiyor ki böyle bir insana çocuk teslim edilsin. Bu adaletin de böyle bir babaya bildiği halde çocuk teslim etmesini kesinlikle doğru bulmuyorum. Bunun araştırılmasını istiyorum. Kesinlikle buna bir çözüm bulunmasını istiyorum. Bir anne olarak yalvarıyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Rukiye A.'nın açıklamaları

Haber-Kamera: Engin ANAK / ALANYA(Antalya),(DHA)

TRAKTÖRLE HUSUMETLİSİNİN İŞ YERİNE GİRDİ

ŞANLIURFA'nın Viranşehir ilçesinde 5 kişinin yaralandığı kavganın ardından bir kişi traktörle hasımlarının iş yerine girdi. Cep telefonlarına yansıyan görüntülerde iş yerinde yaralanan olmazken, maddi hasar oluştu.
Husumetli olan Sağ ve Öztop aileleri fertleri çarşıda karşılaştı. Bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başlayan aile fertleri daha sonra taş ve sopaların kullanıldığı kavgaya tutuştular. Kavgada her iki aileye mensup 5 kişi vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Viranşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaşanan kavganın ardından adı öğrenilmeyen bir kişi ise kullandığı traktörle Eski Derik Caddesi'ndeki hasımlarının iş yerine daldı. Çevredeki vatandaşların şaşkın bakışları arasında iki kez traktörle iş yerine giren kişi daha sonra olay yerinden uzaklaştı. Çevrede korku ve paniğin yaşanmasına neden olan olayda kimse yaralanmazken, iş yerinin cam ve çerçevesi kırılması nedeniyle maddi hasar oluştu. Dehşete düşüren olayda yaşananlar ise çevrede bulunan kişilerce cep telefonuna kaydedildi. Polis olayla ilgili olarak 3 kişiyi gözaltına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Traktörle işyerine giren şahıs
- Traktörün işyerine girmesiyle cam ve çerçeve kırılması
- Olay yerinde paniğe kapılan vatandaşlar
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK / ŞANLIURFA.(DHA)

İCRA YOLUYLA ALINAN KÜÇÜK KEREM, ABİSİYLE BULUŞTU
KEREM BU SEFER GÜLDI

İki kardeş hasret giderdi, sarıldı...

Oğlunu icra yoluyla alan baba: Velayetleri bende, çocuklarım kavuştu (2)
'ÇOCUKLARIMI İSTİYORUM'

Kırklareli'de boşanma davası süren eşi Erkan A.'nın küçük oğlu Kerem'i icra yoluyla alınan Antalya'nın Alanya ilçesinde oturan Rukiye A., oğlunun elinden alınmasının çocuk açısından çok kötü bir durum olduğunu söyledi. Çocuğunun bozuk olan psikolojisini yeni düzelttiğini anlatan Rukiye A., "Çünkü uzun zamandır, 9 aydır özellikle biz çok kötü şeyler yaşadık. Babası tarafından ağabeyi kaçırıldı. 9 aydır ağabeyini görmüyordu. Babasının bana şiddetlerini, beni düşürdüğü durumların hepsine tanık, şahit oldu. Pazartesi günü de babası icra kararı çıkararak oğlumu zorla elimden aldı. Adliyeye gittiğimizde de darpla, beni kelepçeleyerek, çocuğumu sürükleyerek götürdüler. Bunun dışında ben yine Kırklareli'ne Erkan A.'ya gittim. Çocuğu yine icrayla geri alayım diye. Çünkü görüş günleri artık bendeydi. Ama çocuğu kaçırmıştı. Ağabeyine de aynı şeyi yapmıştı. Oğlumu kaçırmıştı ve bana uzun zaman göstermemişti. Çocuğu zaten doldurmuştu. Küçük oğluma da aynı şeyi yapıyor. Büyük oğlum ve küçük oğlumu Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı'nın bir şekilde bana göstermesini istiyorum. Yani ben çocuklarımı istiyorum" dedi.

'ÇOCUKLARINI DA SİLAH OLARAK KULLANIYOR'

Erkan A. ile aralarında ne geçerse geçsin, anne ve baba olmaları gerçeğini hiçbir şeyin değiştiremeyeceğine işaret eden Rukiye A., şunları kaydetti:

"Onun savaşı benimle. Gerçekten sağlıklı bir baba olsaydı bunu anlayabilirdi, çocuklarına bunu yaşatmazdı. Çünkü o da benim nasıl bir anne olduğumu çok çok iyi biliyor. İsteğim sadece sesimin duyulması. Ben bir öğretmenim. Özellikle zaten Kerem'in öğretmeniyim. Kerem 1. sınıfa başladı ve benim sınıfımda. Çocuğumun okulu, eğitimi yarım kaldı. Oradan Kırklareli'ne taşındı, götürüldü. Annesine karşı doldurulacak, biliyorum ben bunu. Çünkü babasının savaşı benimle olduğu için çocuklarını da silah olarak kullanıyor. Başka hiçbir amacı yok. Çocuk sevgisidir, çocuk özlemi değil ondaki. Buna bir son vermesi gerekiyor. Önce kendisinin tedavi olup, sağlam bir birey olması, psikolojisinin sağlam bir birey olması, akıllı, mantıklı ve sağlıklı düşünebilen bir birey olması gerekiyor ki böyle bir insana çocuk teslim edilsin. Bu adaletin de böyle bir babaya bildiği halde çocuk teslim etmesini kesinlikle doğru bulmuyorum. Bunun araştırılmasını istiyorum. Kesinlikle buna bir çözüm bulunmasını istiyorum. Bir anne olarak yalvarıyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Rukiye A.'nın açıklamaları

HABER: Engin ANAK- KAMERA: ALANYA (Antalya), (DHA)

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ŞANLIURFA'DA 'BEYAZ ALTIN' HASADI

'BEYAZ altın' olarak bilinen pamuğun, ülkedeki üretiminin yarısının karşılandığı Şanlıurfa'da hasadına başlandı. Hasat törenine, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da katıldı.
Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, her yıl genişleyen bölgede, 'beyaz altın' olarak nitelendirilen pamuğun hasadına başlandı. Bölge ziraat odaları başkanları ile çiftçilerin katıldığı hasat töreninde, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da yer aldı. Törende konuşan Bayraktar, "Ülkemiz pamuğunun yaklaşık yüzde 40'ının üretildiği, tarımın ilk yapıldığı bölgelerden biri olan, 'bereketli hilal' içinde yer alan Şanlıurfa'da düzenlediğimiz pamuk hasadımıza hoş geldiniz. Bugün yine bir hasat töreninde sizlerle beraberiz. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak hasat etkinliklerine katılıyor, çiftçimizin sevincine de sıkıntısına da ortak olmaya gayret ediyoruz. Pamuk; tekstil sanayimize sağladığı katma değer, tekstil ve konfeksiyon ihracatının ülkemiz ekonomisine kazandırdığı döviz miktarı, yarattığı istihdam hacmiyle Türk tarımı için vazgeçilemez bir üründür" dedi.

'BU ORANIN ARTIRILMASI LAZIM'
Türkiye'de pamuk ihracatının istenilen düzeyde olmadığını kaydeden Bayraktar, "1995 yılında 2 milyon 224 bin ton olan kütlü pamuk üretimi, 2009 yılında 1 milyon 725 bin tona kadar geriledikten sonra 2011 yılında 2 milyon 580 bin ton ile rekor kırdı. Yine de ülkemizin ihtiyacı olan pamuğu bir türlü karşılayamıyoruz. Bu oranın çok daha fazla artırılması hatta ülke ihtiyacımızın ülke içinden karşılanması için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Bunun başka yolu yoktur. Sadece geçen yıl 752 bin ton lif pamuk ithali için 1,4 milyar dolar döviz ödedik. Ülkemiz 2008- 2018 döneminde 14,8 milyar dolar dövizi pamuk ithalatı için harcadı. Bu para ülke çiftçimiz yerine yabancı ülkelerin çiftçilerine katkı sağladı" diye konuştu.

'ÇİFTÇİMİZİN DERDİ BİZİM DERDİMİZ'
Çiftçilerin her daim yanında olacaklarını belirten Bayraktar, "Pamuk fiyatları son 1 yılda yaklaşık yüzde 26 oranında geriledi. Gerileme özellikle son 5 ayda meydana geldi. Geçen yıl uluslararası piyasalarda haziran ayında 84 cent'e kadar çıkan pamuk fiyatları, bu yıl Ağustos başında 58 cent'e kadar indi. Bugünlerde 62 cent dolaylarında seyrediyor. 29 Ağustos'ta Şanlıurfa'da, 2 Eylül'de Adana'da, yönetim kurulu üyelerimiz, ziraat odası başkanlarımız ve çiftçilerimizin geniş katılımıyla düzenlediğimiz basın açıklamalarında pamuktaki sorunları dile getirdik. Çiftçimizin sesi olduk. Çiftçimizin derdi bizim derdimiz. Çiftçimizin sevinci bizim sevincimiz. Tasada ve kıvançta hep beraberiz. Çiftçimiz sıkıntıdaysa biz de sıkıntıdayız" dedi.

'BÖLGEMİZ İLK SIRADA'
Pamuk üretiminde girdilerin son 1 yılda arttığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
"Pamukta maliyetimizi en fazla etkileyen girdilerin fiyatları son 1 yılda arttı. Bununla da kalmadı. İşçilik ücretleri de arttı, sulama fiyatları arttı. Fakat pamuk fiyatları yüzde 26'nın üzerinde düştü. Şimdi soruyorum? Maliyetleri yüzde 100'ü aşan oranlarda artan üreticimiz, geçen yılın yüzde 26 altında bir pamuk satış fiyatıyla ne yapacak? Çoluğuna, çocuğuna nasıl ekmek götürecek? Önlem alınmazsa pamuğun artık en önemli ürünlerden biri haline geldiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de dahil olmak üzere seneye pamuk üretiminde çok büyük sorun yaşanır. Şanlıurfa, son yıllarda GAP'ın da devreye girmesiyle pamuk üretiminde en ön sıraya yerleşti. Bu bölgemiz, pamuk ekim alanları genişliği bakımından ilk sıradadır. Pamuk ekim alanları, 1995 yılından bu yana diğer bölgelerde azalırken, Güneydoğu Anadolu Bölgemizde yüzde 53 oranında artmıştır. Ülkemizde üretilen pamuğun yüzde 55'i Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretilmiştir. Pamuk üretiminde iller arasında birinciliği alan Şanlıurfa'da 2 milyon 314 bin dekar alanda pamuk ekilmiş ve 1 milyon 28 bin ton kütlü pamuk elde edilmiştir. Şanlıurfa, pamuk ekim alanlarında yüzde 44,6 üretimde ise yüzde 40 ay almaktadır. Buna karşın hem Güneydoğu Anadolu genelinde hem de Şanlıurfa'da pamukta verim ülke ortalamasına göre düşüktür."

'EN ÇOK MAĞDURİYETİ ŞANLIURFALI ÇİFTÇİLER YAŞIYOR'
Şanlıurfa'da pamuk veriminin artırılması için çalışmalar yapacaklarını ve olayın takipçisi olacaklarını belirten Bayraktar, "Türkiye ortalamasının üste çıkması lazım. Bu bölgeye bu yakışır. Bunu da inşallah güzel bir çalışmayla gerçekleştireceğiz. Çünkü bu bölge Türkiye'nin pamuk üretiminin yarıdan fazlasını üretiyorsa rakamlarında da Türkiye birincisi olmak zorunda. Şimdi bugün olduğu gibi her zaman sizlerin yanında olacağız" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından TZOB Genel Başkanı Bayraktar, bindiği biçerdöverde pamuk hasadını yaparak, çiftçilere hayırlı olması dileğinde bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Pamuk hasadı törenin yapıldığı tarla
- Törene katılan çiftçiler
- Yapılan konuşmalar
- Biçerdövere çıkarak hasat yapan Şemsi Bayraktar
- Genel ve detay görüntüler

Haber: Kamera: Ali LEYLAK / ŞANLIURFA,(DHA)

KÜLTÜR, SANAT VE TARIM FESTİVALİ RENKLİ GÖRÜNTÜLERLE BAŞLADI

EDİRNE'nin Uzunköprü ilçesinde düzenlenen Kültür, Sanat ve Tarım Festivali' renkli görüntülerle başladı. Uzunköprü'den Çanakkale Savaşı'na giden 15'nci Hava Bölüğü'nü temsil eden gençlerin askeri kıyafetle yürüyüşü büyük ilgi gördü.
Uzunköprü Belediyesi'nin bu yıl 4'üncüsünü düzenlediği Kültür, Sanat ve Tarım Festivali, kalabalık kortejin yürüyüşü ile başladı. Festivale CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Uzunköprü Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, Bulgaristan Konsolosu Andon Andonov ile vatandaşlar katıldı. Atatürk Anıtı'na Belediye Başkanı Özlem Becan'ın çelenk sunumu ile başlayan festival konuşmaların ardından kortej oluşturup Edirne Belediye Bandosu eşliğinde Gazi Caddesi'ne kadar yürüdü. Yürüyüşte sırasında kalabalığa vatandaş büyük bir coşkuyla alkışlayarak cep telefonu kameralarıyla korteji görüntüledi. Kortejde sivil toplum örgütleri ve dernekler doğa ve çevre bilinci yazılı dövizler taşındı. Bazı çizgi film kahramanlarının kostümlerinin yürüdüğü kortejde renkli görüntüler yaşandı.

ÇANAKKALE'DE ŞEHİT OLAN ATALARINI ANDILAR
Kortejde en çok dikkat çeken ise 1915 yılında Uzunköprü'den Çanakkale Savaşı'na katılan 15'nci Hava Alayı'nı temsilen çocukların asker kıyafetiyle yürümesi oldu. Çocuklar, ellerinde 15'nci Hava Bölüğü askeri kıyafeti ve bölük flaması ile yürürken, kızların da askeri subay kıyafetiyle yürümeleri büyük ilgi gördü.
Kültür, Sanat ve Tarım Festivali, açılan stantlarda değişik etkinlikler ve konserlerle 4 gün sürecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Kalabalık kortej
Kortejin ilerlemesi
Ateş gösterisi
Asker kıyafetli çocukların yürümesi
Protokol ilerlemesi
Kostüm ile yürüyenler
Farklı açılardan detay

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY / UZUNKÖPRÜ(Edirne),(DHA)

ANTİK DÖNEMİN İZLERİNİ TAŞIYAN 'ABORA-IV' KAŞ'A DEMİR ATTI

ALMAN Arkeolog Dr. Görlitz tarafından tasarlanan ve antik dönemin gemicilik teknikleriyle tamamen kamıştan inşa edilen 'Abora-IV' adlı gemi, Antalya'da Kaş Limanı'na demir attı. Abora-IV, kalıcı olarak Patara Antik Limanı'nda sergilenecek.
Alman Arkeolog Dr. Dominique Görlitz tarafından 1993'te Nübye Çölü'ndeki kazılarda rastladığı antik döneme ait kaya resimlerinden esinlenerek tasarlanan ve Bolivya'dan getirilen özel kamıştan yapılan antik gemi replikası 'Abora-IV', Bulgaristan'ın Varna Limanı'ndan 1 Ağustos'ta denize indirildi. 14 metre uzunluğunda, Almanya, Bolivya, Bulgaristan, Hollanda, Rusya ve ABD'den yolculuğa katılan 12 kişilik mürettebatı bulunan ve 2 bin yıl önceki denizcilik yöntemleriyle, 'Barış ve Uluslararası Anlayış İçin Yelken Açmak' sloganıyla Karadeniz'den Akdeniz'e yol alan gemi, dün saat 17.00'da yolculuğunu tamamladı.
Kaş Limanı'na demirleyen gemi, törenle karşılandı. Gemiyi, Kaş Kaymakamı Ulaş Akhan, Dışişleri Bakanlığı AB Dairesi Başkanı Nuray İnönmert, Kaş Belediye Başkanı AK Parti'li Mutlu Ulutaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, Emniyet Müdürü Orhan Tezcan, Jandarma Komutanı Yüzbaşı Kenan Dallı, Likya Uygarlıkları Müzesi Müdürü Nilüfer Sezgin, Kaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ali Evren, Kaş Turizm Bürosu Sorumlusu Mustafa Aydın, Sahil Güvenlik Bot Komutanı Feridun Mert, vatandaşlar ve yabancı turistler karşıladı.

KALICI OLARAK PATARA LİMANI'NDA
Kaptan ve personelinin çiçekle karşılandığı Abora- IV, kalıcı olarak Kaş ilçesindeki Patara Antik Limanı'nda sergilenecek. Geminin kaptanı Dr. Dominique Görlitz, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Önce İstanbul'dan Çanakkale'ye, Çanakkale'den de Ege'ye açıldık, ikinci gelişimiz Türkiye'ye. Şu anda çok mutluyuz, büyük bir rüya gerçekleşmiş oldu. Katkılarından dolayı Dışişleri Bakanına teşekkür ediyoruz. Yolculukta çok sert rüzgarlarla da karşılaştık, çok sakin günler de oldu. Hiç yerimizden kıpırdayamayacağımız kadar rüzgarsız günler de oldu, çok sert rüzgarlarla lodosun açıklarına güneye doğru sürüklendiğimiz de oldu. Bir an başaramayacağız, buraya ulaşamayacağımızı düşünüyorduk, sonunda Kaş'a geldik. Sadece arkeologlar için değil, bütün gelecek için büyük bir onur olacaktır. Çünkü Varna'da Bulgaristan'da yapılan geminin kalıcı olarak Türkiye'de Patara'da sergilenmesi bizim için büyük bir onurdur. Çünkü gemicilik o 2 bin yıl öncesinde denizcilerin yöntemleriyle yapıldı. Bu da Patara'nın o dönemlerdeki antik limanın önemini işaret eden bir husus olarak Patara'da bundan sonra devam edecektir" dedi.
Prof. Dr. Havva İşkan Işık da "Çok sevinçliyim, bu kadar önemli bir arkeoloji projesinin Patara'da nihayetleniyor olması benim için kıvanç konusu oldu. Bilimsel açıdan, denizcilik tarihi açısından bu gemi ve Patara Limanı, Likya'nın dünyaya açılan kapısıdır. En büyük limanlardan bir tanesidir. Çok yakıştı. Pek çok kişi bu gemiyi ve Patara'yı bu nedenle izlemeye gelir" diye konuştu.
"Abora-IV" ile yolculuk, asırlar önce Mısır'dan yola çıkan kamış gemilerin Karadeniz'i geçerek Tuna Nehri'ne kadar uzanan bir ticaret hattını kullandıklarını ve dönemin teknik gelişmişlik seviyesinin bunun için yeterli olduğunu kanıtlamayı amaçlıyordu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Gemini gelişi
- Geminin yol alışı
- Limana girişi
- Gemiden görüntü
- Kalabalığın alkışlaması
- Kaptana ve diğerlerine çiçek verilmesi
- Röp: Geminin kaptanı Dr. Dominique Görlitz
- Röp: Prof. Dr. Havva İşkan Işık

Haber-Kamera: Ahmet ACAR / KAŞ(Antalya),(DHA)
=======================================

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler