HABER

DHA YURT BÜLTENİ6

1)BERİVAN CİNAYETİ' SES KAYDINDA

ADANA'nın Ceyhan İlçesi'nde sokak ortasında başından vurularak öldürülen 21 yaşındaki Berivan Minaz'ın katil zanlısı 32 yaşındaki Tarık Onan tutuklanırken, cinayet anının ses kaydı ortaya çıktı. Genç kadının yanında bulunan telefondaki ses kayıtlarından birinde, 'Seni öldüreyim mi, ağzına silahı sokayım mı?' denildikten sonra tek el silah sesi geldiği ve bir daha ses çıkmadığını belirlendi. Şüpheli Onan'ın 2009'da karıştığı bir cinayet nedeniyle hükümlü olduğu açık cezaevinden izinli çıktığı, bu sırada da Berivan'ı öldürdüğü belirlendi.İlçe merkezindeki Hürriyet Mahallesi Yunus Emre Sokak üzerinde genç bir kızın hareketsiz yattığını görenler durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekibi, yaptığı incelemede Berivan Minaz'ın başından vurularak öldürüldüğünü belirledi. Cesedin yanında bir de telefon bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında Berivan Minaz'ın en son bir barda birlikte eğlendiği belirlenen 45 yaşındaki Murat T., 19 yaşındaki Muhammet Ö., 31 yaşındaki Tahsin S. ve Tarık Onan gözaltına alındı. Şüphelilerin sorgusu devam ederken, polis, Berivan Minaz'ın yanında bulduğu telefonu da incelemeye aldı. Telefondaki ses kayıtlarından birinde, 'Seni öldüreyim mi, ağzına silahı sokayım mı?' denildikten sonra tek el silah sesi geldiği ve bir daha ses çıkmadığını belirlendi.

PROGRAM KAYDETTİ

Cinayet öncesi, Berivan Minaz'ın, iddiaya göre Tarık Onan'ın yanındayken telefonunun çaldığı ve açınca da yüklü bir programla telefonun otomatik olarak ses kaydı yaptığı belirlendi. Kimliği belirlenmeye çalışılan karşı taraf telefonu kapattığı halde, genç kadın kapatmayınca kaydın devam ettiği, bu sırada da Tarık Onan'ın araçtan indirdiği Berivan'ın ağzına tabancayı sokarak ateş edip, öldürdüğü iddia edildi. Şüphelinin cinayeti işledikten sonra kanlı kıyafetlerini değiştirmek için eve gittiği daha sonra da Berivan Minaz'ın cesedinin götürüldüğü hastane morgu önünde arkadaşlarının yanında ağladığı belirlendi. Şüphelinin, 2009 yılında bir cinayet olayına karıştığı için Osmaniye Açık Cezaevi'nde yattığı 31 Ekim'e kadar izinli olarak çıktığı da ortaya çıktı. Gözaltına sorguları tamamlanan Tarık Onan, Murat T., Muhammet Ö. ve Tahsin S. adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Tarık Onan tutuklanırken, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.

ADANA, (DHA)-

==================================================

2)ŞANLIURFA'DA 'YAN BAKMA' KAVGASI: 1 YARALI

ŞANLIURFA'da, Tütüncüler Çarşısı'nda 'yan bakma' nedeniyle çıktığı iddia edilen bıçaklı kavgada 1 kişi yaralandı.

Olay, sabah saatlerinde Haşimiye Meydanı'ndaki Tütüncüler Çarşısı'nda meydana geldi. İddiaya göre, çarşıda yürüyen iki kişi arasında 'yan bakma' nedeniyle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Çevredeki esnaf müdahale edip tarafları ayırmaya çalışırken, Mehmet K. sol bacağından bıçaklandı. Bıçaklı saldırgan ise kaçtı.

İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. Kavgada bacağından yaralanan Mehmet K., sepetli motosikletle ara sokaklardan getirilip ambulansa konuldu. Polis saldırganın yakalanması için çevrede arama çalışmalarına başladı.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

- Olay yerinde incelemede bulunan polis

- Sepetli motosikletle getirilen yaralı

- Ambulansa konulan yaralı

- Genel ve detay görüntüler

( Haber:Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 141 MB

==================================================

3)KARLIOVA KAYMAKAMI, SİLİKOZİS HASTASINA EV KİRALADI

BİNGÖL'ün Karlıovası İlçesi'nde yaşayan Silikozis hastası Faysal Demir'in hastanede tedavisinin aksamaması için Kaymakam Levent Yetgin, ilçe merkezinde Demir'e ev kiraladı.

Karlıova Kaymakamı Levent Yetgin, İstanbul'da kot taşlama atölyesinde çalışırken yakalandığı Silikozis hastalığı nedeniyle ilçedeki devlet hastanesinde tedavi gören Faysal Demir'i ziyaret etti. 4 çocuk babası Faysal Demir, 1998-2005 yılları arasında İstanbul'da kot taşlama atölyesinde çalışırken Silikozis hastalığına yakalanmasının ardından ilk olarak Erzurum'daki bir hastanede tedavi edildi. Demir, Erzurum'daki tedavisinin ardından Karlıova Devlet Hastanesi'nde getirilerek, tedavisine devam etti. Demir'in durumdan haberdar olan Karlıova Kaymakamı Levent Yetgin, kendisini ziyaret ederek sağlığı hakkında yetkililerden bilgi aldı. Taşlıçay köyünde ikamet edip devamlı oksijen cihazına bağlı olan Demir'in, kış aylarında kapanan yollar ve elektrik kesintisinden dolayı tedavisinin aksamaması için Kaymakam Yetgin tarafından hastaneye rahat bir şekilde gidebilmesi için kendisine ilçe merkezinde ev kiralandı. Demir, Kaymakam Yetgin'e yaptığı ziyaret ve desteklerinden ötürü teşekkür etti.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Kaymakamın Demir'i ziyareti

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Serkan BİNGÖL/KARLIOVA (Bingöl), (DHA) -

================================================

4)ANADOLU'NUN 'EL HAMRASI' ULU CAMİ'DE RESTORASYON SÜRÜYOR

SİVAS'ın Divriği İlçesi'nde bulunan ve UNESCO'nun 1985 yılında 'Dünya Kültür Mirası' listesine aldığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nda başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. Restorasyon kapsamında eserin kıştan korunması için geçici çatı yapılacak. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO) 'Dünya Kültür Mirası' listesinde yer alan ve Anadolu'nun 'El-Hamrası' olarak nitelendirilen Sivas'ın Divriği İlçesindeki Ulu Camii ve Darüşşifası'nda Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce geçen yıl başlatılan restorasyon sürüyor. 1228 yılında Mengücek Beyi Ahmed Şah tarafından yaptırılan Divriği Ulu Cami'de 5 yıl sürmesi planlanan restorasyon titizlikle ilerliyor. Eserde yıpranmış ve zarar görmüş bölümlerin tek tek ele alınarak, nasıl yenileneceği konusunda restorasyon bilim ve danışma kurulunun titiz bir çalışma yürüttüğü öğrenildi. Restorasyon çalışmaları kapsamında ziyaret ve ibadete kapatılan eserin hava şartlarından etkilenmemesi için de proje geliştirildi. Kışın yaklaşması nedeni ile Ulu Cami'nin restorasyon sırasında soğuk hava ve kardan etkilenmemesi için geçici çatı yapılması kararlaştırıldı. Çatı ile kapatılacak olan eserin bu sayede olumsuz hava şartlarından etkilenmeden restorasyonuna devam edilebilecek.

TİTİZ ÇALIŞMA

Divriği Ulu Cami'deki restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ifade eden İlçe Kaymakamı Tolga Özdemir, "Bilim Kurulumuz ile burada bu işi üstlenen firmamız arasında müzakereler devam ediyor. Bununla birlikte camimize ve şifahanenin hangi taşına çatısına ya da değişik yerlerine nasıl müdahale edeceklerinin görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeler bittikten sonra tamamen restorasyon çalışmaları hız alacak. Kışın rüzgardan, soğuktan camimiz ve şifahanesinin etkilenmemesi ve bir zarar görmemesi için bir çatı yapma çalışması var. Bu çatı yapma çalışmaları devam ediyor. Bu kışa inşallah yetiştirmek istiyoruz. Daha çok kardan, soğuktan, yağmurdan ve dış etkenlerden korunması için bir çatı yapılacak" dedi. Kaymakam Özdemir, Türkiye'nin en önemli meraslarından biri olan eserin aslına uygun olarak planlanan zamanda restorasyonu nun tamamlanarak yeniden ziyaret ve ibadede açılacağını söyledi.

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasının restorasyon işi için oluşturulan Bilim ve Danışma Kurulu'nda İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Dr. Ömür Bakırer, İTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesi'nden Prof. Dr. Alper İlki ve Prof. Dr. Recep İyisan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Doç. Dr. Ahmet Güleç, İnşaat Mühendisi ve Mimar Nicola Berlucchi ile tarih azarı-araştırmacı Necdet Sakaoğlu yer alıyor.

ULU CAMİ

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası olarak bilinen külliye, cami, darüşşifa ve türbeden oluşuyor. Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde inşa edilen Ulu Cami, Süleyman Şah'ın oğlu Ahmet Şah tarafından; Darüşşifa ise eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırıldı. Baş Mimarı Muğis Oğlu Ahlatlı Hürrem Şah'tır. Başta kapılar ve sütunlar olmak üzere, külliyenin bir çok yerinde bulunan, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan taş işçiliğini yansıtan motifler tüm dünyanın ilgisini çekmektedir. Bu eseri farklı ve özgün kılan bir diğer özellik de, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiç birinin bir daha kendini tekrar etmemesi; kainattaki farklı varlıkların muhteşem bir ahenk ve denge içerisinde olduklarının taşa nakşedilerek gözler önüne serilmesidir. Mimari üslubu, süsleme ve örtü sistemlerinin dengeli ve uyumlu tasarımıyla önem kazanan bu şaheser, dünyada, görülmeye değer eserler listesinin başında yer almaktadır. Seyahatnamesi ile meşhur bir Türk yazarı ve seyyahı olan Evliya Çelebi, tekkeyi şöyle tarif etmiştir: 'Methinde diller kısır, kalem kırıktır' Görenleri kendisine hayran bırakan bu muhteşem abide eser, sanat tarihçileri tarafından 'Divriği mucizesi', 'Anadolu'nun El Hamrası' gibi ifadelerle tanımlanmıştır. 1985 yılında UNESCO tarafından 'Dünya Kültür Mirası' listesine alınan, İslam mimarisinin başyapıtı eser, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı'nın koruması altında bulunuyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Ulu Caminin genel görüntüleri

-Çevresinin kapatılmış hali

-Kaymakamın açıklaması

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/DİVRİĞİ(Sivas),(DHA)

(172 mb)

====================================================

5)BALIKADAMLARDAN 'ATA'YA SAYGI' DALIŞI

İZMİR'in Çeşme İlçesi'nde balıkadamlar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için 'Ata'ya Saygı' dalışı gerçekleştirdi. Çeşmeli balıkadamlar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için özel bir etkinlik düzenledi. Gazeteci Korcan Karar da etkinliğe katıldı. Özel dalış yapan 20 kişilik topluluk, deniz dibindeki Atatürk heykeline selam vererek, saygı duruşunda bulundu. Yaptıkları özel dalış hakkında bilgi veren Karar, "Cumhuriyet Bayramı her yerde coşkuyla kutlanıyor. Biz Çeşmeli balıkadamlar için 29 Ekim'in ayrı bir önemi var. Yaklaşık 7- 8 yıl önce, Eşek Adası açıklarında, Ege'nin barış dolu sularına, Yüce Atatürk'ün bir büstünü indirmiştik. 29 Ekim Pazar günü, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle o bölgede 'Ata'ya Saygı' dalışı yaptık" dedi.

"BALIKADAMLARA BÖYLE BİR KUTLAMA YAKIŞIRDI"

Çeşmeli balıkadamların Derin Doğa Dalış Merkezi adlı bir kulübü olduğunu da belirten Karar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye çapında, birçok ödül almış sualtı fotoğrafçısı arkadaşımız Murat Kaptan da Çeşme'deydi. Çektiği sualtı fotoğrafları ile hem Türkiye'de hem de yurtdışında birçok ödül almış bir sanatçı olan Murat Kaptan'ın kamerası eşliğinde dalış yaptık. Sualtında büyük bir Atatürk'lü bayrak açtık. Ayrıca Ege Denizi'nin derinliklerindeki Atatürk büstünün önünde diz çökerek saygı duruşunda bulunduk. Atamıza asker selamı verdik. Çeşmeli balıkadamlar olarak Atamıza olan saygımızı, Cumhuriyet Bayramı'nda özel bir dalış yaparak böyle göstermiş olduk. Çeşme, deniziyle ünlü. Biz balıkadamlara da böyle bir Cumhuriyet kutlaması yakışırdı. Cumhuriyet Bayramı coşkusu her yerde büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Bizler de Türk balıkadamları olarak, deniz dibine yerleştirdiğimiz Yüce Atatürk'ün büstünün önünde diz çökerek ve ona asker selamı vererek, Ege'nin mavi, barış dolu sularında saygımızı gösterdik. Çeşme'de böyle bir organizasyona imza attığımız için çok mutluyuz ve gururluyuz."

Görüntü Dökümü:

--------------------------

- Korcan Karar'ın bayrak açıp büste selam vermesinden görüntü

- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Güneş ATAGÖZ / ÇEŞME (İzmir), (DHA)

==========================================================

6)SPOR YAPABİLMEK İÇİN BİRİNİN PROTEZ BACAK, DİĞERİNİN KOLA İHTİYACI VAR

KONYA'da Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Bölümü 2'nci sınıf öğrencilerinden bedensel engelli 21 yaşındaki Mahir Ateş'in spor yapabilmek için protez bacağa, aynı sınıftaki 19 yaşındaki Abdullah Ilgaz'ın da kola ihtiyacı var. Geçirdiği rahatsızlık sonucu sol bacağı dizinin altından kesilen Ateş, kullandığı protez bacağın, spor yapmaya uygun olmadığını, spor sırasında çıkarmak zorunda kaldığını, o nedenle de esnek yapılı proteze ihtiyacı olduğunu söyledi. Doğuştan sol kolu gelişmeyen Ilgaz da, spor sırasında denge sağlayabilmesi için onunda esnek yapılı proteze ihtiyacı olduğunu belirtti.

12 yaşındaki iken mahallede arkadaşlarıyla futbol oynayan Mahir Ateş'in, sol bacağına bir arkadaşı yanlışlıkla tekme attı. Aldığı darbe sonucu bacağı şişen Ateş, bir hafta sonra doktora gittiğinde bacağından ur olduğu tespit edildi. Urun yayılması sonucu sol bacağı diz kapağının altından kesilen Ateş, ehliyet sınavına girmek için gittiği kursta, bedensel engelli direksiyon hocasının kendisini ampute futbola yönlendirdiğini ve bu süreçten sonra spor üzerine eğitimini tamamlaya karar verdiğini söyledi.

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİNİ KAZANDI AMA PROTEZ ZORLUĞU ÇEKİYOR

Üniversite sınavlarına girerek aldığı puanla Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nin antrenörlük bölümünü kazanan Mahir Ateş, kullandığı protez bacağın, spor yapmaya uygun olmadığını, okuduğu bölümde derslere katılımda zorlandığını belirtti.

porcular için tasarlanmış esnek yapılı proteze ihtiyacı olduğunu belirten Mahir Ateş, şunları söyledi:

"Mevcut kullandığım protezle koşamıyorum ve atlayamıyorum. Ancak protezi çıkarıp koltuk değnekleriyle az da olsa koşup hareket edebiliyorum. Geçtiğimiz dönem voleybol dersimiz olmuştu. Arkadaşlarım ısınmak için koşarken ben oturmak zorunda kalıyordum. Derse başlandığı zaman ise ben ısınmadan derse başlamış oluyordum. Bu sene de atletizm dersi var. Hocamız 100 metre çıkış yap diyecek ve bu performanstan not verecek. Ayrıca 400 metre çıkış, gülle atma, yüksek atlama, uzun atlama branşlarından da not alacağız. Ama ben dersten tamamen yetersiz kalacağım. Hocam bana nasıl bir not verecek onu da tam olarak bilmiyorum. Ben o notu hakkımla almak isterdim. Hocanın inisiyatifine kalmak istemezdim. Derslere tam katılım sağlayabilmem için sporcular için tasarlanmış piyasa değeri yaklaşık 25 bin lirayı bulan proteze ihtiyacım var."

Ateş, yaşadığı durumu ise "Onlar spor yapıyor ben izliyorum. Çünkü spor yapacak imkanım yok." sözleriyle özetledi.

'ÜLKEMİ GURURLANDIRMAK İSTİYORUM'

En büyük hedefinin atletizmde milli takımda sporcusu olarak uluslararası müsabakalarda Türkiye'yi temsil etmek olduğunu ifade eden Ateş, "Protezim olmadan Antalya'daki Atletimiz Türkiye Şampiyonası'nda ikinci oldum. En büyük hayalim atletizm branşında milli takıma girebilmek. Bunun için de tabi proteze ihtiyacım var. Çünkü bu halimle ancak bir yere katar ilerleyip tıkanıp kalıyorum. Hareketleri özgürce yapamıyorum. Protezim olmadığı için de koltuk değnekleriyle koşuyorum ve ısınıyorum. Açma, germe hareketlerini bu değneklerle yapıyorum. Tek ayakla ne yapabilirsem onu gerçekleştiriyorum. Protezim olursa daha iyi yerlere gelebileceğime inanıyorum. Özel bir protez olduğu için devletimiz karşılamıyor. Maddi imkanım olmadığı için de kendim alamıyorum. Bu yüzden benim gibi birçok ışık sönüp gidiyor. Ama ben sönmek istemiyorum." dedi.

'DENGEMİ SAĞLAMAM İÇİN PROTEZ LAZIM'

Aynı bölümde okuyan ve doğuştan sağ kolu gelişmeyen Abdullah Ilgaz ise sporu çok sevdiğini anlattı. Hep sporun içerisinde büyüdüğünü belirten Ilgaz, protez kullanmamasının koşarken denge bozukluğuna neden olduğunu söyledi. Denge antrenmanlarında da zorlandığını belirten Ilgaz, "Antrenmanlarımda kullanabilmem için mekanik bir proteze ihtiyacım var. Ellerimi kullanabileceğim spor dallarında ihtiyaç duyulan bu protezin fiyatı ise 100 bin lirayı geçiyor. Bunu kendi imkanlarımla karşılamam mümkün değil." dedi.

'ENGEL TANINMAKSIZIN SPOR YAPANLARA DESTEK SAĞLANMALI'

Türkiye şampiyonalarına katıldığını ve dereceler elde ettiğini da ifade eden Ilgaz, şunları söyledi: "Türkiye'de engelli bir sporcuya arkadan destek sağlanmıyor. Spora yönlendirilmiyor. Teşvik edilmiyor. Spor yapabilmesi için gerekli olan ihtiyaçları karşılanmıyor. Bunun sonucunda spor yapmak isteyen kişi spordan soğuyor. Birçok yetenek sönmüş oluyor. Spor yapmak isteyen herkese destek sağlanması gerektiğini düşünüyorum."

Görüntü Dökümü

-------------------

-Ateş ve Ilgaz'ın antrenman yapması

- Ateş ve Ilgaz röp.

Haber- kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ KONYA DHA)

===========================================

7)ATİYE, MERSİN'DE COŞTURDU

MERSİN'de yağış nedeni ile ertelenen Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında sahne alan Atiye unutulmaz bir konser verdi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Özgecan Aslan Barış Meydanı'ndaki düzenlediği etkinlik büyük ilgi gördü. Atiye hayranları, sanatçının dans ekibinin gösterileri ile tam bir görsel şölen yaşadı. Eşsiz sahne performansı ile göz dolduran Atiye, unutulmaz bir gece yaşattı. 'Ya Habibi', 'Deli ya', 'Soygun var', 'Uyan da gel', 'İnşallah canım ya' gibi en sevilen şarkılarını seslendiren Atiye, "Şu an burada, bu sahnede olduğum için o kadar muyluyum ki anlatamam. O kadar çok aksilik vardı ki, önceki gün yağmur yağdı, çok ıslandık ama yağmur berekettir derler. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Cumhuriyet Bayramı'nı sizlerle birlikte kutlayabildiğim için ekibim de, ben de çok mutluyuz. Mersin'de çok güzel vakit geçirdik. Çok seviyoruz Mersin'i. İyi ki varsınız, iyi ki geldiniz. Cumhuriyetimizin 94'ncü yılı kutlu olsun. Ulu Önder Atatürk'ü de saygı ve sevgi ile anıyoruz" dedi.

Daha sonra sahneye gelerek Atiye'yi tebrik eden Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da, Türkiye'nin bugünlere kolay gelmediğini söyledi. Kocamaz, konuşmasının ardından Atiye'ye plaket ve çiçek verdi.

Görüntü Dökümü

----------------------

- Alanda bulunanlardan genel ve detay

- Konsere gelenler 10'ncu Yıl Marşı'nı söylerken

- Atiye dansçıları ile birlikte şarkı söylerken

- Genel ve detay görüntü

- Atiye'nin konuşması

- Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın konuşması

- Kocamaz, sanatçıya plaket ve çiçek verirken

- Genel ve detay görüntü

SÜRE:04'28" BOYUT: 353,91MB44

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)

===================================================

En Çok Aranan Haberler