Yüksek Seçim Kurulu'nun Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düşürmesi kararının ardından BDP destekli bağımsız milletvekilleri, Dicle olmadan meclise girmeyeceklerini açıkladı.
BDP Eş Genel Başkanı Filiz Koçali "Kararımız çok nettir. Ya 36 milletvekilimiz ile Meclis'e, gireceğiz ya da gitmeyeceğiz." dedi.
Dicle kararının ardından biraraya gelen Demokratik Toplum Kongresi'nin toplantısında konuşan Ahmet Türk ise, "Dicle ile ilgili karar ne hukuki ne de ahlakidir. Bu Türkiye'yi kaosa sürükleyecek bir karardır. Kamuoyundan karara karşı ortak tepki bekliyoruz" şeklinde konuştu.
YSK Başkanvekili Turan Karakaya, KCK davası tutuklusu Dicle'nin milletvekilliğinin oybirliği ile düşürüldüğünü açıklamıştı.
Emek ve Demokrasi Bloğu'nun desteklediği 36 adaydan biri olan Dicle'nin milletvekilliği, 2010 yılında "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla aldığı 20 aylık hapis cezası nedeniyle iptal edildi.
YSK Başkanı Ali Em de, bu kararın seçimden önce verilmesi gerektiği eleştirilerini hatırlatan gazetecilere ara kararlarını seçimden önce verdiklerini ve savunmanın gelmesinin ardından kararlarını verdiklerini söyledi.
BDP ve bağımsız milletvekilleri kararın ardından sorunu hükümetin çözmesi gerektiğini savunurken, Devlet Başkanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ise "YSK'nın kararıdır, ben bir şey söyleyemem" yorumunu yaptı.
Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay da "Karar siyasi değil hukuki. YSK'nın yapacağı bir şey yok. Yasalara göre alınmış bir karar" şeklinde konuştu.
YSK seçimden önce BDP'nin desteklediği Emek ve Demokrasi Bloğu'nun 7 adayını veto etmiş, ölümlerle sonuçlanan gösterilere yol açan krizin ardından adaylıklara onay verilmişti.
Hatip Dicle cezaevindeyken 12 Haziran genel seçiminde Emek ve Demokrasi Bloğu listesinden milletvekilliğine seçilen altı kişiden biri.
Yüksek Seçim Kurulu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili seçilen Ergenekon davası tutuklularından Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal konusundaki kararını ise bugün vermesi bekleniyor.