Milli Takımlar Sorumlusu Davut Dişli, ortada kendisi ve Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ile ilgili cezayı gerektirecek bir olayın olmadığını, sadece bilgilerine başvurulmak üzere Zürih'e davet edildiklerini açıkladı.
FIFA Disiplin Kurulu'na bilgi verdikten sonra İstanbul'a dönen Davut Dişli, açıklamalarda bulundu. FIFA Disiplin Komitesi tarafından en üst düzey şekilde karşılandıklarını ve görüşmenin aynı şekilde tamamlandığını belirten Dişli, "Bana sorulan önemli bir soru o bahsedilen görev kartı verilerek sahaya giren iki arkadaşla ilgiliydi. Bana o kişilerin ne görev yaptıklarını, niçin sahada olduklarını söylediler. Ben de kendilerine yaptıkları işleri, görevleri anlattım. Disiplin Kurulu üyeleri bunun üzerine, 'o zaman o iki arkadaşa teşekkür etmek gerekir' dediler, ben de kendilerine 'doğru söylüyorsunuz' dedim. Yoksa ortada bana herhangi bir eylem veya söylemime karşılık yöneltiten bir soru olmadı" ifadelerini kullandı.
FIFA Disiplin Kurulu'nun, bu duruşmada, statta yapıldığı iddia edilen anonsla ıslıklamaya davet olayı üzerinde durduğunu belirten Dişli, "Sorular içinde bir başka önemle üzerinde durdukları anonsla ıslıklama olayıydı. Bana 'stat hapörlerinden taraftarlar ıslıklamaya davet edildi mi?' diye sordular, ben de kendilerine sahada olduğumu ve konsantrasyonunu tamamen maça verdiğimi, bu nedenle böyle bir anonsu duymadığımı söyledim. Kendilerine sadece sahaya atılan yabancı maddelerin atılmaması konusunda anonslar yapıldığını ifade ettim" dedi.
Ortadaki gözlemci hakem veya temsilci raporlarında aleyhlerine sonuçlanacak hiçbir şeyin olmadığını kaydeden Dişli, yaşanan ortamın özellikle İsviçre ve Türk medyasında çıkan bazı asılsız haberlerden kaynaklandığını belirterek, "Ellerinde bir tek tünel görüntüleri var. Zaten ne olduğu belli. Bunun dışında çok daha fazla alıntılar üzerinde duruyorlar ve soruları bunlarla ilgili. Tabii o medyadaki alıntılar, ufak bir olayı büyütmüş durumda. Sorulan soruların çoğunluğunun kaynağının medyamızda çıkan bası asılsız haberler olması üzücü. Gösterdikleri resimler içinde bizim medyada çıkan resimler var. Bunun için özellikle medyamızdan isteğim, geriye dönük özeleştiriyi veya değerlendirmeyi daha ileri tarihlere bırakmak. Şu anda Türkiye'yi haklı davasında haksıkzlığa uğramasına engel olacak en büyük gücün medya olduğunu hepimizin kabul ederek medyamızın böyle bir kamuoyu oluşturmasıdır. Herkesin Türkiye'nin haketmediği bir cezayı alma olasılığının olduğunu düşünerek, çok dikkatli ve olumlu bir kamuoyu oluşturmamız gerekir" dedi.
FIFA Disiplin Kurulu'nda "Davut Dişli temiz mi?" gibi mafya ile bağlantılı olduğunu ima eden bir sorunun gündeme gelmediğini belirten Davut Dişli, "Bu konuda bizim medyamızda bakıyorum haberler yer almış. Böyle bir şey kesinlikle olmadı, sorulmadı. Böyle bir şey kesinlikle yok" dedi. Dişli, Türkiye-İsviçre maçı öncesinde, sırasında ve sonrasında yapmış olduğu pişmanlık duyduğu bir olayın ve sözün olmadığını belirterek, "Pişmanlık duyacağım hiçbir şey yapmadım. Vicdanım rahat. Çünkü benim yaptıklarım ve söylediklerim ortada. Ve sonuç olarak da Allah'a şükür seyirciden sıkıntı olabilecek bir şey olmadı. Sahaya atılan yabancı maddelerde dünyanın heryerinde olan hadiseler. Bizde daha fazla olmadı" ifadelerini kullandı.
Dişli, açıklamasını "Bana sorulan en kritik konu o sahaya alınan iki arkadaşla ilgiliydi. Ben olayı izah ettim ve onlar da o arkadaşlara teşekkür ettiler. Ve o kişilerin haklarında çıkan haberlerden dolayı son derece rahatsız olduklarını ve o arkadaşların da çıkan haberlerle ilgili dava açtıklarını duyduğumu kendilerine söyledim. Ben de aile olarak hem Türkiye'de hem de yurt dışında çıkan hakkımdaki asılsız haber ve ithamlardan dolayı dava açacağımı söyledim" sözleriyle tamamladı.