BİZE ULAŞIN
Tarihçi Necdet Sakaoğlu "UNESCO tarafından insanlık mirası kapsamında korumaya alınan Türkiye'deki yegane mimari eserin en değerli parçasının soyguna kurban gitmesi korkunç bir hadisedir" dedi.
Necdet Sakaoğlu, Ulucami'nin içindeki minberin 1241 tarihli olduğunu belirterek, geçen yıllarda da aynı camiye ait Hünkar Mahfili'nin abanoz panolarının da Vakıflar anbarından çalınarak ABD'ye götürüldüğünü söyledi. Sakaoğlu "Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın girişimiyle panoların iadesi sağlanmıştı, ama bu Ulucami minberi evrensel nitelikte eşsiz bir sanat yapıtıdır. Bugüne kadar 761 yıldır hiç bozulmadan korunabilmiş olan tek ahşap eserdi. Bunun kaybı veya bir parçasının çalınması dünya ölçeğinde büyük bir sanat tarihi faciasıdır" diye konuştu.
Sakaoğlu, yerel yönetimlerin bu tür eserlerin korunmasına gereken özeni göstermedikleri belirterek "Sorumluluğun kime ait olduğunun belli olmaması, böyle büyük ve önemli eserlere bir bekçi tayinini dahi gereksiz gören yöneticilerin kendi kişisel güvenlikleri için onlarca insan görevlendirmeleri son derece acıdır. Türkiye'deki tüm sanatsever sivil toplum kuruluşlarının girişimleriyle ve güvenlik güçlerinin işbirliğiyle bu önemli parçaların yurtdışına çıkarılmadan bulunmasına yardımcı olunmalıdır" dedi.
ULUCAMİ VE AHŞAP MİNBERİ
Divriği Ulucami ve Darüşşifası Divriği Kalesi'nin güneyinde, Iğımbat tepesinin batı eteğinde yükselmektedir. Divriği Ulucami, Kale Camii'ni yaptıran Mengücek Beyi Şahinşah'ın torunu ve Süleyman Şah'ın oğlu Ahmed Şah tarafından 1223 yılında yaptırılmaya başlandı. Anıtın baş mimarı Ahlatlı Hürremşah'tır. Caminin mükemmel bir işçilikle yapılmış olan ahşap minberi, Tiflisli İbrahim oğlu Ahmed adlı bir sanatkara aittir ve 1240 tarihini taşımaktadır. Ulucami'nin orijinal vakfiyesinin tarihi ise 1243 olup, anıtın yapımı oldukça uzun sürmüştü.
UNESCO'nun koruma çalışmaları kapsamında yürütülen "Dünya Kültür Mirası" listesinde Türkiye'den dokuz doğal ve kültürel varlık bulunmaktadır. 1985 yılında, bu listede yer alan ilk üç varlık içinde olan Divriği Ulucami ve Darüşşifası, özgün mimarisi, estetik, kültürel ve evrensel değeri ile ayrıca, 13. yüzyılda kadın-erkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak bu listeye alınmaya layık görülmüştü. Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan diğer doğal ve kültürel varlıklar içinde Divriği Ulucami ve Darüşşifası eser olarak (diğerleri SİT alanıdır) tektir.
