Diyarbakır'da polis memuru Atakan Arslan'ı öldürdüğü iddia edilen kişiye işkence mi yapıldı?

Diyarbakır'da Cumartesi günü polis memuru Atakan Arslan'ın hayatını kaybettiği saldırıda yer aldıkları gerekçesiyle üç şüphelinin tutuklanmasının ardından, tetiği çektiği öne sürülen şüpheli M.E.C'ye işkence yapıldığı iddiaları gündeme geldi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şüpheliler hakkında adli tahkikat başlattığı bildirilirken, Pazar günü sosyal medyada, M.E.C'ye polis tarafından işkence yapıldığının iddia edildiği fotoğraf ve görüntüler paylaşıldı.

İşkence iddiaları ile ilgili olarak Diyarbakır Barosu, Diyarbakır İnsan Hakları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı; şüpheli M.E.C'in ile görüşme beyanına da yer verdikleri ortak bir basın açıklaması yaptılar.

Açıklamada şüpheli M.E.C'nin avukatla görüşmesinde, Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği'nde kendisine uzun süre işkence yapıldığını ve kötü muamele gördüğünü söylediği belirtildi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın: Mevcut rapora itibar edilmemeli

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, M.E.C. hakkında kolluk biriminde düzenlendiği öne sürülen doktor raporuna itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.

Cihan Aydın, işkence iddialarıyla ilgili olarak derhal ayrıntılı ve uygun koşullarda tıbbi rapor düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

Aydın, "Cumhuriyet Savcısı'nın derhal mağdurlardan ayrıntılı bir beyan alması, işkencenin meydana geldiği iddia edilen kolluk araçları ve birimlerinin güvenlik kamera görüntülerine de derhal el konulması gerektiğini" söyledi.

Diyarbakır Barosu Başkanı, "Her kime yönelik yapılırsa yapılsın işkence, bir insanlık suçudur. Ulusal ve uluslararası mevzuatta kesin olarak yasaklanmıştır. Adli ve idari mercileri cezasızlık politikasını terk etmeye, suçun ve faillerin etkin bir soruşturma ile tespit edilerek, yargı önüne çıkarmaya davet ediyoruz" dedi.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü: İddialar doğru değil, şüpheli polislere jiletle saldırdı

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ise işkence iddialarını reddetti ve gözaltına alınan şüphelinin ekip aracındayken ağzına sakladığı jileti çıkarıp görevli personele saldırdığını açıkladı.

Açıklamada, detaylı arama sırasında şüphelinin direndiği, "orantılı güç kullanılarak" kıyafetlerinin çıkartıldığı ve iç çamaşırının bel bölümündeki lastik kısmında bir adet jilet daha bulunduğu ve bunun yakalama tutanağına da kaydedildiği belirtildi.

Çarşamba günü basına yansıyan bir başka görüntüde ise M.E.C'nin evinin olduğu binaya yapılan baskında bazı evlerde köpekle arama yapıldığı, köpeğin ev sahiplerinin üzerine salındığı, kötü muamele ve işkence edildiği iddiaları yer aldı.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün bu iddialarla ilgili açıklamasında ise binada ikamet eden bir kişinin polis köpeğine tekme attığı, polisin de refleks gösterdiği ve ortada kasıtlı bir saldırı olmadığı belirtildi.

Cumartesi günü saat 15:00 sıralarında Bağlar 5 Nisan Mahallesi'nde devriye gezen polis ekipleri, kimlik sormak amacıyla üç kişinin olduğu grubun yanına yaklaşmıştı.

Bunun üzerine üç kişi kaçmış, kovalamaca silahlı çatışmaya dönmüştü.

Çatışma sırasında sırtından vurulan polis memuru Atakan Arslan hastaneye kaldırılmış, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

Diyarbakır Valiliği, saldırıyı düzenleyen M.E.C ile saldırı sırasında onun yanında olan M.A ve F.A'nın gözaltına alındığını açıklamış daha sonra üç kişi de soruşturma kapsamında çıkarıldıkları Diyarbakır Nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimliğince "kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" suçundan tutuklanmışlardı. Gözaltına alınan iki kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Tetiği çeken kişinin tespiti için saldırıda kullanılan silahlar ve mermiler üzerinde gerekli parmak izi incelemesi sürüyor.

Anadolu Ajansı, M.E.C ve F.A'nın mahkemede verdikleri ifadede saldıryla ilgili olarak suçu birbirlerine attıklarını bildirmişti.