HABER

'Diyarbakır'ın son Ermenisi' Sarkis Eken hayata veda etti

Diyarbakır'ın son Ermenilerinden Sarkis Eken, hayata veda etti. 60 yıllık eşini kaybettikten sonra en büyük şikayeti yalnızlık olan Eken, bir süredir sağlık sorunları çekiyordu.

'Diyarbakır'ın son Ermenisi' Sarkis Eken hayata veda etti

Hatice Kamer

Diyarbakır

Diyarbakır'ın son Ermenilerinden olan Sarkis Eken, 25 gündür tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Kalp Hastalıkları Hastanesi yoğun bakım servisinde dün hayata gözlerini yumdu.

Eşi Bayzar Alata'nın 24 Haziran 2014 yılında ölümünden sonra Meryem Ana Kilisesi bahçesindeki evinde yalnız başına yaşayan Sarkis Eken'in uzun zamandır sağlık problemleri çektiği biliniyordu.

19 yaşındayken evlendiği ve 60 yıllık bir hayatı paylaştığı eşi Bayzar Alata'nın ölümü ve sonrasında yaşadığı yalnızlık onu çok derinden sarsmıştı.

TIKLAYIN: DİYARBAKIR'IN SON ERMENİSİ

Eşi Bayzar hayattayken, Malatya'da yaşayan baldızı Vektorya da onlarla birlikte kalıyordu.

Ancak Bayzar'ın ölümünden sonra Vektorya da İstanbul'da yaşayan ablasının yanına taşınmıştı.

'Vektorya da gidecek'O sıralarda arkadaşım Meral Aydoğan ile onları ziyaret etmiştik.

Vektorya bize kahve pişirirken Sarkis Amca "Vektorya da gidecek…" demişti.

60 yıllık evliliklerinde çocukları olmadığı için hayatının son iki yılını yalnız geçirmek zorunda kaldı.

Nisan ayında onu son kez ziyaret ettiğimde hastalıktan ve yalnızlıktan şikayet etmişti.

Kilisenin bahçesindeki evlerde yaşayan küçük çocuklar dışında, onu yalnız bırakmayan bir de kedisi vardı. O nereye otursa, kedi onun yanında…

Babasının varlıklı bir aileden geldiğini ve 1915 olaylarından önce, iki köylerinin olduğunu o son ziyaretinde anlatmıştı.

"1915 olaylarından sonra o köyler ağaların, beylerin eline geçti" demişti.

Dedesi, zamanında Silvan'ın nüfuzlu ağalarından Ali Ağa'ya kirve olmuş.

1915 olaylarında, birçok akrabası da bu ağanın sayesinde hayatta kalabilmiş.

Annesi de Silvanlı ve Batman civarında yaşayan Reşkotan Aşireti sayesinde hayatta kalabilmişler.

"Reşkotan Aşireti lideri, Mihemedê Mistê Reşkota, civar köylerde yaşayan gayrımüslimlere dokunulmasına izin vermemiş. Bu ağa sayesinde birçok Ermeni kafile hayatta kalabilmiş. Annemin hayatını da onlar kurtarmış" demişti.

Dilini öğrenememiştiSilvan'da 1930 yılında Başbuk Köyünde doğan Sarkis Eken, Ermenice bilmiyordu. 12 yaşındayken annesini kaybettiği ve köyde hiç Ermeni olmadığı için dilini de öğrenememiş.

Bu yüzden o da Kürtçe ile büyümüş.

1915'lerden söz ederken Ermenileri öldürenin cennete gideceğine inanan büyük bir kesimin olduğunu anlatmıştı.

Cehaletin başa bela olduğunu dile getirmiş ve o zaman Suriye'de yaşanan savaşa dikkat çekmişti.

Birçok Ermeni gibi isim ve din değiştirerek hayatta kalabilen babası da, Dikran iken Şevket olmuştu. Tıpkı kendisinin Sarkis iken Sıdkı olması gibi…

Katliamdan 15 yıl sonra doğan Sarkis Eken, 19 yaşında iken, 1949 yılında Lice kökenli olan ve Diyarbakır'ın Kadı Köyü'nde yaşayan Bayzar Alata ile evlenir.

Uzun yıllar köyde yaşayan çift, 1960 yılında Diyarbakır'a yerleşmeye karar verir.

TIKLAYIN: 65 YIL SONRA NİKAH VE GECİKEN BALAYI

Diyarbakır'ın farklı semtlerinde kiracı olarak yaşadıktan sonra, 1984'te Meryem Ana Kilisesi'nin bahçesindeki eve taşınırlar.

65 yıllık hayat arkadaşı Bayzar Alata ile resmi nikahları 27 Nisan 2014 yılında Surp Gragos Ermeni Kilisesi'nde renkli bir tören ile kıyılmıştı.

"Nüfusta din hanemde islam yazıyordu, onu değiştirdikten sonra Bayzar resmi nikah isterim diye tutturdu. Ben de sırf o mutlu olsun diye kabul ettim. O çok iyi bir insandı. Herkes onu çok severdi, ben de onu kırmak istemedim" demişti.

Çok sevdiği eşi Bayzar, nikahtan iki ay sonra hayata veda etti.

Herkes giderken niye kaldılar?"Diyarbakır'a geldiğimizde, şehirde 300 Ermeni aile vardı. O zamanlar komşuluk ilişkileri çok iyiydi. Farklı semtlerde yaşadık. Fakat zamanla önce zenginler sonra da yoksullar buradan göçüp gitti. Başlarına bir şey gelecek diye korktular. Buradan Avrupa'ya da giden çok oldu. Biz gitmedik çünkü burayı çok seviyorduk, ayrıca geleceğinden kaygı duyacağımız bir çocuğumuz da olmadı. Bu yüzden burada yalnız, bir başımıza kaldık" diyen Sarkis Eken ve diğer adıyla Hemo Sıdkı Amca, hayatının son aylarında yanı başındaki mahallelerin savaş meydanına dönüşüne ve binlerce insanın evini terk etmek zorunda kalışına da tanıklık etti.

Son ziyaretimizde savaş ve ölüm kapıya bu kadar yoğun bir şekilde dayanmamıştı. Ama olan bitene kayıtsız değildi.

Hatice Kamer ve Sarkis Eken

Kedisi yanıbaşında, gözü uzaklara dalarak hem yalnızlığın hem de savaşın yakıcılığından şikayet ederek şunları söylemişti:

"Ben dünyada barışın olmasını istiyorum ama maalesef her yerde savaş var."

Sokağa çıkma yasağının olduğu Savaş Mahallesi'nde bulunan Surp Gragos Ermeni Kilisesi, çatışmalardan dolayı kapalı. Bu yüzden Sarkis Eken'in cenaze töreni Meryem Ana Kilisesi'nde gerçekleşecek.

Törenden sonra 65 yıl hayatını paylaştığı eşi Bayzar'ın yanına, Diyarbakır Ermeni Mezarlığı'na gömülecek.

En Çok Aranan Haberler