Trabzonspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, Türkiye'de tırnaklarıyla bir yerlere gelenleri kimsenin takdir etmediğini, bu mantıkla da etmeyeceğini söyledi.
Doğan, Futbol Extra Dergisi'ne yaptığı açıklamada, meslektaşlarını fazla yıpratmak istemediğini belirterek, "Her meslekte iyi ve kötü var. Fakat Türkiye'de kötülerin sesi daha gür çıkıyor. Aynı zamanda inanılmaz da saldırgan oluyorlar. Uysal, sadece işini yapan adamlar acı çekiyor, bu da bir gerçek. Türkiye'de tırnaklarıyla bir yerlere gelenleri kimse takdir etmiyor. Bu mantıkla da etmeyecek. Çünkü çıkar ilişkileri çok ön plana çıkmış durumda. Menfaatler söz konusu. İnsanlar kaliteli, doğru iş yapanları vicdanlarında seviyor ama uygulamaya geldiğinde bunu asla yapmıyor" dedi.
Trabzon'da futbola aşırı bir sevgi ve ilginin olduğunu ifade eden Doğan, "Bu kadar sevgi ve ilgi gösterilen bir futbolcu kendini baskı altında hisseder. Burada insanlar her ortamda futbol konuşuyor. Futbolcu da deşarj olacağı bir yer bulamıyor. Trabzonspor'un en önemli dezavantajı bu. Bir gün hastaneden çıkarken 3-4 kadın yolumu kesip 'hocam ne olacak bizim bu takımın hali' diye sordu. Aslında çok hoş bir olay bu. Hastane gibi bir yerde bayanlar bile Trabzonspor konusunu birinci plana taşıyor" diye konuştu.
Eskiden herkesin Trabzonsporlu olduğunu ve muhalifin bulunmadığını anlatan Doğan, şöyle devam etti: "Şimdi muhalefet çok ön planda. Trabzonspor'un gizli bir enerjisi var, o bütünleşme olduğunda açığa çıkacak. Trabzonspor'un şampiyon olamamasının nedeni eski birlik ve beraberliğin sağlanamaması. Gerçek birlik beraberlik olduğunda Avni Aker'de kimseye puan vermeyiz. Fenerbahçe, her maçta 1 milyon YTL hasılat alıyor. Bunlarla yarışılır mı? Evet yarışılır. Çünkü her şey para değil. Diğer etkenleri bir bütün haline getirip daha mantıklı kadrolar oluşturursa Trabzonspor ruhu ortaya çıkar ve diğerleriyle çok rahat yarışır."
"YABANCI HAYRANLIĞI VAR"
Türkiye'de her alanda yabancı hayranlığı olduğunu savunan Doğan, "Scala'nın yardımcılığını yaptığım dönemde bazı düşüncelerimi yönetime anlattığımda 'yok aman' dendi. Aynısını Scala'ya söyledim. O gitti, yönetime söyledi. 'Aman ne adammış be' oldu. Tigana'ya gösterdikleri sabrı ve desteği göstersinler, Ertuğrul Sağlam Beşiktaş'ta kesinlikle daha başarılı olur. Çünkü yapıyı ve futbolcuyu tanıyor. Ona bir tavsiyede bulunmam sözkonusu değil, çünkü o da herkes kadar bu işi biliyor" dedi.
Doğan, kendisinin defansif futbol oynatmakla suçlandığını kaydederek, "Malatyaspor, Gençlerbirliği ve ilk dönem Trabzonspor'daki performanslara bir baksınlar, en çok gol atan takım kim? Geçtiğimiz sezon ligin ikinci yarısında en çok gol atan takım kim?" diye konuştu.
Yabancı sayısının artmasının Türk futboluna hiçbir fayda sağlamayacağını savunan Doğan, "Tüm kulüplere yayın gelirini eşit dağıt, eşit imkanlar sun, o zaman yabancıyı serbest bırak. Şu şartlarda yabancı sayısının serbest olması adaletsizliğe yol açar" dedi.
"FELDKAMP'IN BEYNİ GENÇ" Doğan, Galatasaray Teknik Direktörü Feldkamp ile ilgili olarak ise, "Ben teknik adamın yaşına bakmam, beynine bakarım. Feldkamp'ın beyni genç. Konuşmalarına bakıyorum, gayet oturaklı. Biz nedense kulp takmayı çok severiz. Galatasaray yönetimi getirdiği teknik adamı tanımıyor mu? Yani işin içindekiler anlamıyor, dışındakiler anlıyor. Benim teknik adamlığım o kadar uzun sürmeyecek. Çünkü Türkiye'nin şartları musait değil."
Yattara'yı insan olarak sevdiğini dile getiren Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Profesyonel olarak eksiklerini gidermeye çalışıyorum. Profesyonel anlamda da kişiliğini tam oturtursa dünya yıldızı olur. Genç yaşta iyi yabancıları Türkiye'ye getirebilir misin, hayır. Mesela Hakan Şükür 20 yaşında olsa Suudi Arabistan'a 10 milyon dolar da versen transfer olur mu? Hayır. Ama ya şimdi? Para için gider. İşte Türkiye'nin bunlardan kurtulması lazım. Bu anlamda yabancıyı serbest yapmak doğru değil."