AYDIN, (DHA)- AYDIN'ın Germencik ilçesinde zeytin ve incir bahçelerindeki yüzlerce ağacın kuruması ve Alangüllü Deresi'nden su içen hayvanların telef olduğu yönünde yer alan haberlerde eleştirilerin hedefi olan jeotermal tesisi bünyesinde bulunduran Güriş Holding'ten yapılan açıklamada iddiaların asılsız olduğunu belirtildi.
Germencik'in kırsal Alangüllü Mahallesi'nde 1986 yılında kurulan Güriş Jeotermal Tesisi yakınında bulunan zeytin ve incir bahçelerindeki yüzlerce ağacın kuruması ve tesisinin sularını deşarj ettiği öne sürülen Alangüllü Deresi'nden su içen 100'e yakın küçükbaş hayvanın da telef olduğu yönündeki haberler üzerine Güriş Holding'ten yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada Alangüllü Mahallesi'nde zeytin ve incir ağaçları kuruyan vatandaşların şikayeti üzerine İlçe Tarım Müdürlüğü'nün 15 gün önce söz konusu bölgede yaptığı incelemede zeytin ağaçlarında filizkıran hastalığına rastlandığının tespit edildiği belirtildi. Ardından Yatırım İzleme ve MTA personelleri tarafından söz konusu bölgede bulunan tesise ait reenjeksiyon kuyularında herhangi bir akışkan salınımının olup olmadığının kontrol edildiği açıklamada, "Söz konusu incelemeler sonucunda tesisimizden kaynaklı bir zarara rastlanamadığı kurum yetkililerinden öğrenilmiştir" dernildi.
Konu ile ilgili basında çıkan haberler üzerine bu sabah önce Aydın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkileri, ardından da Germencik İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerinin bölgede yeniden inceleme yaptığının da vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Yapılan inceleme ve araştırmalara istinaden incir ağaçlarında kök uyuzu hastalığına rastlanıldığı, jeotermalden kaynaklı bir zararın tespit edilmediği görülmüştür. Bunun yanı sıra söz konusu bölgede kullanılan artezyen kuyularında bor miktarının fazla olduğu bilinmekte ve bundan dolayı da bahçe sulamalarında tavsiye edilmemektedir. Ayrıca basın haberlerinde Alangüllü Çayı'ndan su içen koyunların öldüğü haberi asılsızdır. Alangüllü Çayı'nın doğusunda bulunan hayvan çiftliği sahibi böyle bir demeçlerinin olmadığını geçen sene kendi istekleri doğrultusunda küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini bıraktıklarını ve bu yüzden hayvanların bir kısmını sattıklarını ve bir kısmını kestiklerini beyan etmiştir. Şirketimiz 2009 yılından buyana ruhsat alanımızda enerji üretim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Kuyulardan ürettiğimiz jeotermal akışkanların enerjisi santrallerde alındıktan sonra, geriye kalan jeotermal akışkan, enjeksiyon pompaları kullanılarak ruhsat alanının uygun yerlerinde açılan reenjeksiyon kuyuları rezervuarına basılmaktadır. Reenjeksiyon kuyularına basılan ısı enerjisi alınan jeotermal akışkanın yeraltı sularına karışması mümkün olmadığı gibi, reenjeksiyon akışkanı hiçbir şekilde yüzey ortamlarına akıtılmamaktadır. Kurumanın sebebini gerek kendi çevre mühendislerimiz gerek İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri araştırmaktadır. Reenjeksiyon sahalarımızın yakınlarındaki hiç kuruyan ağaç olmaması ve kurumaların iki bölge ile lokal kalması nedeniyle kurumanın jeotermalden kaynaklı olmadığı çok açık ortadır."
FOTOĞRAFLI