Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Malik Azmani, EUobserver haber sitesine yazdığı makalede Türkiye'nin Avrupa Birliği'ni (AB) bölünmüş bir şekilde tutmaya çalıştığını savundu. AP'de Renew Europe grubunun başkan yardımcısı olan Hollandalı üye, AB'nin ise Türkiye'nin üyelerini zorlayan politikalarına karşı etkili bir siyaset geliştiremediğini yazdı.
AP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi de olan Azmani, "Avrupa Birliği'nin dünya siyasetinde ne kadar etkisiz bir güç olduğunu görmek beni şaşırtıyor" dedi.
Azmani'nin yazısında şu satırlar da yer aldı:
"Şu an Türkiye adında orta çapta bir güç bütün ağırlığını Akdeniz'de birkaç çatışmaya yükleyerek jeopolitik çıkarlarını korumaya çalışıyor ve biz de burnumuzun dibinde bunun olmasına izin veriyoruz.
"Türkiye, Libya ve Suriye'deki askeri varlığı ile bu çatışmalarda büyük rol oynarken AB, Libya açıklarında Birleşmiş Milletler'in silah ambargosunu denetleme rolünü üstlenen Irini Operasyonu'nu güç bela uygulayabiliyor."
AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in çok az bir etki alanı olduğunu söyleyen Azmani, "Kısaca söylemek gerekirse AB Akdeniz'deki anlaşmazlıklarda önemli bir güç değil. Bu şaşırtıcı" dedi.
Malik Azmani'ye göre AB'nin Doğu Akdeniz'de Türkiye ile üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında doğal gaz arama çalışmaları yüzünden çıkan gerilimle ilgili bir şey yapamaması "üzücü bir durum".
"Türkiye'nin Yunanistan'ı savaşla tehdit etmesi bütün Birlik üyelerinin Yunanistan ve Kıbrıs ile dayanışma içinde olmasını gerektirirdi ancak tam tersi oluyor" diyen Azmani, üye devletlerin çıkarları yüzünden AB'nin bölündüğünü savundu.
"Birleşmiş bir cephe olarak kalmayı beceremediğimiz için Türkiye'nin stratejik zayıflığımızı avantajına kullanmasına yol açıyoruz" ifadesini kullanan Azmani, bu sebeple Borrell'in yaptırım açıklamalarının 'boş bir tehdit' olarak algılandığını aktardı.
Azmani'ye göre AB, "her şeye yumuşak güç ile karşılık vermemeli".
Malik Azmani, Türkiye'nin NATO'da işbirliğine ve uyuma darbe vurduğunu öne sürdü:
"Sadece geçen yıl içinde Türkiye Suriye'yi işgal etti, kapılarını Avrupa'ya geçmeleri için mültecilere açtı, Libya'ya askeri müdahaleye başladı, bir Fransız gemisini tehdit etti, Doğu Akdeniz'de yasa dışı bir şekilde gaz aramaya başladı, Rusya'dan hayati askeri ekipman aldı, şimdi de açıkça bir NATO ve AB üyesi ülkeyi savaşla tehdit etti."
AB'nin Türkiye'ye karşı geliştirdiği politikaların bir işe yaramadığını söyleyen Azmani, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'ı tehdit ederek sınırı aştığını" savundu.
Malik Azmani, bu yüzden Türkiye'nin AB üyesi olmak için sürdürdüğü müzakerelerin bir an önce sona erdirilmesini, AB ülkelerinin gemilerini Kıbrıs ve Yunanistan'ın "toprak bütünlüğü için" bölgeye göndermesi gerektiğini, Türkiye'nin gerilimi artırması takdirinde ise AB Konseyi'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması gerektiğini belirtti.
Azmani aksi takdirde, "her şeyin masada olması gerektiğini, istenen caydırıcı etkinin yaratılması için Türkiye'nin çıkarlarının ciddi sonuçlarının olması gerektiğini" ifade etti.
Türkiye ile Yunanistan arasında giderek artan Doğu Akdeniz gerilimi, iki ülke arasında Ege Denizi'nden kaynaklanan ve çözülemeyen diğer sorunları gündemin üst sıralarına taşımıştı.
Yunanistan'ın İyon Denizi'nde karasularını 12 mile çıkarttığını açıklaması, Ankara'nın tepkisine yol açtı.
Ankara, aynı kararın Ege Denizi'nde uygulanmasını "savaş nedeni" sayacağını hatırlattı.
Oruç Reis gemisinin yeni bir sismik araştırma faaliyeti için Doğu Akdeniz'e gönderilmesi de Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliği artırmıştı.
Yunanistan'ın Türk kıyılarına en yakın adası Meis'e asker göndermesi de Türkiye'nin tepkisini çekmişti.