Bu denli büyük rahatsızlıklara sebep olmasına karşın hala tüketilmekte olan sofra tuzu ile ilgili yapılan son araştırma tekrar tartışmanın fitilini ateşledi. Dünyada ses getiren araştırmaya göre, tüketilen sofra tuzlarının yüzde 90'ında mikroplastik var. Üstelik bu durumu sadece Türkiye değil, tüm dünya ülkeleri yaşıyor.
Bilim insanları, dünyada tüketilen sofra tuzlarının yüzde 90'ının mikroplastik içerdiğini ortaya koydu. Altı kıtadan 16 farklı ülkede üretilen 39 farklı marka deniz, kaya ve göl tuzunu inceleyen araştırmacılar, bu markalardan 36'sında mikroplastik parçacıklarına rastladı.
National Geoographic'in haberine göre mikroplastiğin deniz tuzunda olduğu yıllardır biliniyordu. Ancak ne kadarının sofralarımıza girdiği muallaktaydı.
EN RİSKLİ ÜLKE ENDONEZYA
Çevre kuruluşu Greenpeace'in Doğu Asya bölümü ile Güney Koreli araştırmacılar, sofra tuzunda bulunan mikroplastikleri ve bunların plastik kirliliğinin yaygın olduğu farklı coğrafyalarla ilişkisini inceledi.
MİKROPLASTİK NEDİR?
Mikroplastik, çevrede bulunan küçük plastik parçacıklardır. Çapı 5 mm’den az olan herhangi bir plastik parçacığın mikroplastik olduğu düşünülmektedir. Uzun bir süre boyunca, insanların çoğunluğu mikroplastiklerin varlığından ve çevreye olan etkilerinden habersizdi. Bununla birlikte, bu parçacıklar, araştırmacıların daha önce insan kullanımı için güvenli olduğu düşünülen şişelenmiş sudaki varlığını kaydettikten sonra son zamanlarda önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir.
Bazı mikroplastikler diğer ürünlerde hammadde olarak sanayide üretilmektedir; bazıları lastikler, tekstil, boya ipleri ve atık arıtımında bulunurken, bazıları büyük plastik parçalarının parçalanması nedeniyle meydana gelir. Su ile ilgili çalışmalar, bir ortamda mikroplastik varlığını belirler. Planktonlar, çamurlu ve kumlu çökeller üzerinde, omurgalı ve omurgasızların tüketim davranışlarını ve kirleticilerin kimyasal analizlerini inceleyen çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan, çeşitli mikroplastik kaynakları olduğu açıktır. Atıksu arıtma tesisleri ve kanalizasyon arıtma tesisleri, çoğu kozmetik, boya, ev ve endüstriyel deterjan kalıntıları ve üretim atıkları olmak üzere birincil mikroplastiklerin başlıca kaynaklarıdır. Sekonder mikroplastiklerin başlıca kaynakları büyük plastikler ve giysilerdir.