Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Druças, "Türkiye ile Yunanistan arasında sürdürülen istikşafi görüşmelerin nihayeti olmayan bir süreç olmadığını" belirterek, "Türkiye'nin, seçimlerden sonra bu konunun kapatılmasına, ya da Lahey'e gidilmesine karar vermesi gerektiğini" söyledi.
Druças, Atina'da yayımlanan Kathimerini gazetesindeki demecinde "Türkiye ile Yunanistan arasında sürdürülen istikşafi görüşmelerin çerçevesinin 'Deniz Hukuku' olduğunu ve Türkiye'nin bu uluslararası gerçeğe uyması gerektiğini" savundu.
"İki ülke hükümetlerinin ortak kararı ile görüşmelerin yoğunlaştırıldığını, gerçek anlamda bir ilerleme olduğunda da bunun açıklanacağını" belirten Druças, "(Yunanistan Başbakanı Yorgo) Papandreu ile (Başbakan Recep Tayyip) Erdoğan, Yunanistan ile Türkiye'yi bu tarihi adımı atmaya götürebilecek iki liderdir. Ancak, sonsuz bir süreçten söz etmiyoruz. Sabrın da bir sınırı var. Türkiye'de yapılacak seçimlerden sonra, karar alınmasını bekliyoruz. Ya bu konu kapansın, ya da Lahey'e gidelim. Sayın Erdoğan'ın sözleri ile icraatları arasındaki güvenilirliği de bu noktada değerlendirilecektir" dedi.
-"MEİS ADASI ONİKİ ADALARA AİT"-
Meis Adası (Kastellorizo) ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Druças, "Meis'in, Oniki Adalara ait olduğunu ve bu konudaki her türlü itirazın hiçbir dayanağı bulunmadığını" iddia etti.
Druças, "Bu konunun coğrafi bir sorun değil, Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığının belirlenmesi sorunu olduğunu" ifade etti ve şöyle dedi:
"Kıta sahanlığının belirlenmesi konusunda istikşafi görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Çünkü bu görüşmeler, Deniz Hukuku temelinde ülkemizin haddi zatında ve baştan varolan egemenlik haklarını tamamıyla teminat altına almaktadır. Ancak, hukuk kavramı ilerletilmiştir. Münhasır Ekonomik Bölge bir gerçektir. Akdeniz'de de, doğası itibarıyla kıta sahanlığı ile Münhasır Bölge sınırları birbiriyle birleşmektedir. Arzumuz, Türkiye ile anlaşmaya vardığımızda, eğer varırsak, anlaşmanın bu yeni gerçeği yansıtmasıdır" diye konuştu.
-"EGE'DE DURUM DEĞİŞMEZSE GERGİNLİK OLACAK"-
Yunanistan Dışişleri Bakanı Druças, "Türkiye'nin Ege'deki hareketleriyle, Deniz Hukuku'nun 'darboğazından' kaçınarak, tezlerini askeri yöntemlerle kabul ettirmeye çalıştığını ve bu durumun değişmemesi halinde gerginlik yaşanacağını" iddia etti.
"Türkiye'nin bu hareketleriyle Yunanistan'ın haklarına zarar vermediğini ancak, yapılan çabaları zorlaştırarak, niyeti ve güvenilirliği konusunda şüphe yarattığını" iddia eden Druças şöyle dedi:
"Türkiye'nin Ege'deki hareketleri, her zaman gerekli olan ve egemenliğimizi teminat altına alan cevabı alıyor. Egemenlik haklarımızda bir çizik bile olmasına izin vermeyiz. (Türkiye) Kendi güvenilirliği ile oynuyor. Önemli olan bu durumu değiştirmektir. Bunu başaramazsak gerginlik olacak. Biz Türkiye ile gerginlik ortamında yaşamasını biliyoruz. Ancak, hükümetimiz cesaretle ve bilinçli olarak siyasi bir seçim yapmıştır. Türk-Yunan ilişkilerinin iyileştirilmesinin, özellikle siyasi iradelerini açıkça ifade etmiş olan ve açıkça konuşabilen iki başbakanın bulunduğu bu ortamda mümkün olduğuna inanıyoruz."
-"YUNANİSTAN'DA, TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİN İYİLEŞTİRİLMESİNİ İSTEMEYENLER VAR"-
Druças, Yunanistan'da, Türkiye ile ilgili dış politika konusunda hükümete yönelik eleştirilerle ilgili bir soru üzerine de, "Yunanistan'da, siyasi ve maddi nedenlerle Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesini ve ilerletilmesini istemeyen çevreler bulunduğunu" belirterek, "Bazıları inançlarından dolayı böyle yapıyor. Ancak bazıları ise askeri gerginliğin sürmesinde siyasi ve particilik, ya da maddi çıkarları olduğu için yapıyor. Ancak, Türkiye tahrik etse bile çaba göstermek zorundayız. Bu, bedava teorik milliyetçi söylemler değil, cesaret gerektiren bir politikadır. Bunun aksinin Yunanistan'a yararı olmaz" diye konuştu.