Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Ekonomi ve Para İşlerinden sorumlu üyesi Joaquin Almunia, Türkiye ekonomisinin hızlı bir şekilde AB'ye uyum gösterdiğini söyledi.
Joaquin Almunia, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecindeki ekonomik uyumuna ilişkin soruları yanıtladı.
2001 yılındaki krizden bu yana ekonomik alanda önemli gelişmeler sağlandığını vurgulayan Almunia, geçen yıl enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini, özellikle bankacılık sektörünün çok güçlü bir yapıya ulaştığını, ortalama ekonomik büyümenin ise yüzde 6 seviyelerinin çok üstüne geçtiğini ifade etti.
Gerek uluslararası piyasalardaki uygun koşullar, gerekse sıkı mali disiplin başarısıyla borç oranının azaldığını, faiz dışı fazlanın arttığını belirten Almunia, Türkiye'deki güçlü büyümenin, ekonomideki çağdaşlaşma ve güçlü özel sektör yatırımlarıyla gerçekleştirildiğini kaydetti.
Almunia, Türkiye'nin 1990'lı yıllarda çok zayıf bir ekonomik büyüme performansı sağlaması nedeniyle, son yıllarda gösterilen büyüme performansının bile, AB'nin kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) düzeyini yakalamasına yetmediğini ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması gerektiğini anlattı.
Almunia, kişi başına GSYH temelindeki ekonomik büyümenin, Türkiye'nin tüm bölgelerinde aynı düzeyde olmadığının da altını çizdi.
AB'ye katılım sürecinde, bundan sonra sürdürülebilir ekonomik büyümenin daha önemli olduğunu vurgulayan Almunia, "Türkiye 'işleyen piyasa ekonomisi' kategorisini elde etti, bundan sonra ise Türkiye'nin sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlayıp sağlamayacağına bakacağız" diye konuştu.
AB uyum sürecinde, ekonomik uyumun, tam üyelik yolunda çok önemli bir unsur olduğunu kaydeden Almunia, Türkiye'nin AB Tek Pazarına tam katılımının, verimlilik artışı sağlarken, üretimin artacağını, ayrıca reel gelirlerin de yükseleceğini ifade etti.
Reform sürecinin devam ettirilmesi halinde makro ekonomik sorunların da birkaç yıl içinde çözülebileceğini belirten Almunia, bu süreçte özellikle yüksek nitelikli işgücü ve doğrudan yabancı sermaye girişi artışının da önemli katkı sağlayabileceğini bildirdi.
Joaquin Almunia, AB'nin, çıpa olarak, Türkiye'ye istikrar ve refah kazandıracağını da vurguladı.
Türkiye ekonomisinin, AB'ye uyum sürecinin devam ettiğini belirten Almunia, Türkiye'nin AB'ye ekonomik olarak tamamıyla uyum sağlayarak, AB'ye giriş aşamasında olup olmadığına, ikinci ekonomik Kopenhag kriteri olan rekabet yapısındaki gelişmenin, AB Komisyonu tarafından değerlendirilerek karar verileceğine de dikkat çekti.
Türkiye'nin, önceye göre daha güçlü bir makro ekonomik istikrar sağladığını fakat işin henüz bitmediğini belirten Almunia, yüksek düzeyde ekonomik büyümenin devam ettirilmesi açısından özel sektörün daha da güçlenmesinin anahtar olduğunu, bunun için de Türk özel sektörünü daha rekabetçi yapacak politikaların gerekli olduğunu vurguladı.
Almunia, Türk özel sektörünün, uluslararası alanda daha rekabetçi hale getirilmesi sürecinde, Türk ihraç ürünlerinin daha düşük maliyetli olan ürünlerindeki yoğun rekabet ve katılım sürecinde Türk Lirasının daha da değer kazanma ihtimalinin dikkate alınması gereken unsurlar olduğunu söyledi.
Almunia, düşük maliyet dezavantajının, yüksek verimlilik ve piyasalara daha esnek girme imkanlarıyla tazmin edilebileceğini de kaydetti.
Türkiye'de kayıt dışı sektörün büyük olduğunu vurgulayan Almunia, rekabet gücünün yükseltilebilmesi için kayıt dışının azaltılması gerektiğini ifade etti.
lmunia, Türkiye'de, verimlilik, teknoloji kullanımı ve finansman kaynaklarına erişimin de düşük olduğunu ve bu konuda sağlanacak gelişmenin Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü artıracak diğer unsurlar olduğunu söyledi.