HABER

"Ekonomik büyüme kalıcı olmalı"

ANKARA (İHA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, işsizliğin Türkiye'nin en önemli ekonomik ve sosyal sorunu olduğunu belirterek, bu sorunu çözmenin yolunun ekonomik büyümenin kalıcı olmasından geçtiğini söyledi. Başesgioğlu, yaklaşık 1.5 milyon kişinin tarımı terk ederek büyük kentlere yerleştiğini vurgulayarak, "Tarım sektöründeki çözülmeyi önlememiz gerekiyor. Kentlerde işsizliği yok etme konusunda başarılı olduk ama tarımdan kopan 1.5 milyon vatandaşımıza iş bulamadık. Bu kolay değil" dedi.

Başesgioğlu, Türkiye İş Kurumu Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, işsizliğin Türkiye'nin en büyük ekonomik ve sosyal sorunu olduğunu ifade ederek, işsizliğin yapısal hale geldiğini kaydetti. Ekonomide yaşanan olumlu gelişmelerin istihdama yeterince yansımadığını kabul eden Başesgioğlu, işsizliğin sadece Türkiye'nin değil, AB ülkelerinin de en büyük sorunu olduğunu vurguladı. Sosyal güvenlik sistemleri güçlü olduğu için AB ülkelerinin işsizlikten Türkiye'ye göre daha az etkilendiğini anlatan Başesgioğlu, bu nedenle Türkiye'nin Sosyal Güvenlik Reformu yapmak zorunda olduğunu belirtti. İşsizliği makul seviyelerde tutmak için yıllık ekonomik büyümenin yüzde 6'lar civarında seyretmesi gerektiğinin altını çizen Başesgioğlu, Türkiye'de her yıl işgücü piyasasına yaklaşık 700 bin kişinin girdiğini, bu insanların tümünü iş sahibi yapmanın ise mümkün olmadığını bildirdi. Ekonomik büyümenin istihdam odaklı olması gerektiğini vurgulayan Başesgioğlu, "AB fonlarından 32 milyon Euro hibe krediyle 245 projeyi uygulamaya geçirdik. Bu projeleri uygulayan kurumların hiç biri kar amacı gütmüyor. 50 bin vatandaşımız açılan kurslarda mesleki eğitim alıyor. Bunların büyük bölümünün kurs sonrası istihdam edileceğini umuyoruz" diye konuştu.

Başesgioğlu, Avrupa ülkelerinin işsizliği önlemek için yaptıkları uygulamalardan bazı örnekler de verdi. Hükümetin işsizliği önlemek ve istihdamı artırmak için gerçekleştirdiği düzenlemelerden bahseden Başesgioğlu, şunları söyledi:

"4857 sayılı İş Kanunu ile çalışma hayatına esneklik ve güvence getirmeyi planlıyoruz. Hükümet olarak işsizlik sigortası prim oranlarını 2002 yılından itibaren her yıl bir puan düşürdük. 2004 yılında asgari ücrete yüzde 34 oranında zam yaptık. Bu zammın yüzde 20'sini işveren, geriye kalan kısmını ise hazine ödedi. 49 ilde istihdamı artırmak amacıyla teşvik uygulamalarına başladık. Kurumlar vergisini yüzde 30'den yüzde 20'lere indirdik. İşsizlik Sigortası Fonu'nda toplanan 17 katrilyon lira kimseyi rahatsız etmesin. Bu paranın işveren ve işçi tasarruflarından toplandığı doğrudur. İşsizlik Sigortası Fonu, sosyal yardım yapan bir kurum haline mi gelmeli, yoksa istihdamı artırıcı projeler mi uygulamalıdır? Öncelikle buna karar vermemiz gerekir. Ben ikinci seçeneği tercih ederim. Çünkü insanlara her ay para vererek onları tembelliğe alıştırmak yerine, bu parayı istihdama aktarmalıyız. Türkiye'de 7 milyon aktif sigortalı var. 2006 yılında bu rakamı 8 milyona çıkarabilirsek SSK primlerinde indirim yapmayı konuşuruz. Çünkü kayıt dışı azaldıkça pirim oranları da indirilecektir."

Başesgioğlu, Türkiye'de işsizliği yüzde 20'lerden yüzde 10'lar seviyesine çekmeyi hedeflediklerini belirterek, tarım sektöründen ayrılan 1.5 milyon kişinin işsizliğin artmasında önemli rol oynadığını kaydetti. Tarım sektöründeki çözülmenin mutlaka önlenmesi gerektiğini vurgulayan Başesgioğlu, "Kentlerde işsizliği yok etme konusunda başarılı olduk ama tarımdan kopan 1.5 milyon vatandaşımıza iş bulamadık. Bu kolay değil. Çünkü bu insanlar eğitim seviyesi düşük olduğu için büyük kentlerde iş bulmakta zorluk çekiyorlar. Bu ülkenin sorunlarını bu ülkenin, bu toprakların insanları çözecektir. Dışarıdan kimse gelip bu sorunları çözemez" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler