Erdoğan ''Tabii bu canlı bombanın ailesiyle olan ilişkiler vesaire bunları yine İçişleri Bakanlığımız takip ediyor. Şu anda yapılacak olan açıklamalar her ne kadar geçmiş itibariyle Hakurk'da bulunmuş olması gündeme getirildiyse, acaba bunun bağlantıları nedir ne değildir? Bunları şu anda açıklamak erken olur diye düşünüyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Kosova'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin ''Taksim'deki saldırıyla ilgili eylemi yapan kişinin 2004 yılında PKK'ya katıldığı ifade edildi. Provokasyon yorumları var, bu yorumlara katılıyor musunuz?'' sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
''İşin teknik boyutunu İstanbul'da arkadaşlarımız zaten açıkladılar. Yani olayın provokatif boyutu nedir ne değildir?. O süreç içerisinde tabi ki bunun takibi de ayrıca devam edecektir. Bir çok açıklamalar var. Tabi bu canlı bombanın ailesiyle olan ilişkiler vesaire bunları yine İçişleri Bakanlığımız takip ediyor. Şu anda yapılacak olan açıklamalar, her ne kadar geçmiş itibariyle Hakurk'da bulunmuş olması gündeme getirildiyse, acaba bunun bağlantıları nedir ne değildir? Bunları şu anda açıklamak erken olur diye düşünüyorum. Fakat aslolan şu ana kadar sürülen izde alınan neticelerdir ve bunların ben geleceğe yönelik canlı bombayla ilgili çok daha farklı bağlantıları belki de ortaya çıkaracaktır.''
-''KOSOVA'YA BAŞBAKAN DÜZEYİNDE İLK ZİYARETİMİZ''-
Başbakan Erdoğan, Kosova'ya yapacakları ziyaretin Başbakan düzeyinde ilk kez gerçekleşeceğini belirterek, ''Orada bulunan soydaşlarımız kültürel bağlar noktasında ciddi bir köprü oluşturuyor''dedi.
Kosova Başbakanı Haşim Taçi'nin 19-22 Mayısta Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, kendilerinin de bugün iade-i ziyarette bulunacaklarını söyledi. Kosova'da Aralık ayı başında erken seçim yapılacağını ifade eden Erdoğan, dün bu ülkede yapılan güven oylamasının programlarını aksatmayacağını dile getirdi.
Ziyaretinde Kosova Meclis Başkanı Yakup Krasniçi ile de görüşeceklerini anlatan Erdoğan, Türler'in yoğun olarak yaşadığı Prizren şehrine de geçeceklerini söyledi.
-''GÜVENLİK GÜÇLERİNE SİLAH BIRAKIN DEMEK MÜMKÜN MÜ?''-
Başbakan Erdoğan, ''Terör örgütünün eylemsizlik kararı aldığı'' belirtilerek, ''Güvenlik güçlerinin operasyonlarının sürüp sürmeyeceğinin'' sorulması üzerine şunları söyledi:
''Operasyon... O konuda her zaman açıklamalarım ortada. Güvenlik güçlerinin bir defa görevi zaten durup dururken operasyon değildir. Alacağı herhangi bir istihbarat üzerine operasyondur. Bir yerde güvenliği tehdit eden bir adım atılıyorsa güvenlik güçleri ne yapacaktır? Aldığı bu istihbaratı değerlendirecektir ve bunun üzerine gidecektir. Böyle bir süreç içinde eğer güvenlik gücü operasyonunu yapmayıp da burada bir olumsuzluk geldiği zaman başta medya olmak üzere, 'güvenlik güçleri ne yapar' diye bu soruyu siz soracaksınız. Bu soruyu siz soracağınıza göre zaten oluşumunun nedeni olan bu operasyon kabiliyetini yok farz etmek mümkün mü? Güvenlik güçlerine silah bırakın demek mümkün mü? Bunlar güvenlik gücünün zaten oluşumunun gerekleridir, sebepleridir. Bunun da gereğini güvenlik güçleri her zaman yapacaktır. Burada terör örgütü silahı bıraktığı sürece zaten güvenlik gücünün de bu tür operasyonlara girmesine gerek kalmayacaktır. Olay bu kadar nettir.''
-''BU İŞ BİTMİŞTİR''-
Erdoğan, ''Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün milletvekilliğine tekrar dönmek için yaptıkları başvuruyla ilgili TBMM Başkanı'nın açıklamaları oldu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna, şu cevabı verdi:
''TBMM Başkanlığının yapmış olduğu açıklama, bana göre yapması gereken bir açıklamaydı ve doğru bir açıklamaydı ve yapmıştır. İşin gerçeği de budur. Anayasa Mahkemesi hukuki noktada nihai bir mercidir, kararının vermiştir ve o karardan sonra Anayasa Mahkemesinin almış olduğu bu kararı değiştirme gibi bir şey de söz konusu değildir. Bu iş bitmiştir. Burada bana göre girişim, 'Acaba buradan bir şey çıkar mı' mantığından kaynaklanmaktadır. Bunun cevabını TBMM verdi.''
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz de maalesef muhalefet, iktidarı nasıl zayıf düşürürüz diye elinden gelen gayreti gösteriyor. Sağolsun medya aynı şekilde, nasıl bu konuda biz bu işe nasıl maydanoz oluruz bunun gayreti içerisine giriyor. Burada biz bu desteği hala yakalayamadık, el ele veremedik. Bunu yazılı, görsel medyanın bütün temsilcileriyle görüşüyoruz. Ne söylersek söyleyelim, Taksim olayında bile, her zaman bu görüntüler yayınlanmasın, şöyle olmasın ama bakıyorsunuz bir iki tanesi uyuyor ama diğerleri bakıyorsunuz sonuna kadar aynen devam ettiriyor. Bu konuda sıkıntımızın büyük olduğunu tekrar ifade etmem lazım.''
-''SARI MONTLU KİŞİ'' İDDİASI-
Erdoğan, ''Diyalog müzakereye dönüştü şeklinde ifadeler var. Bunu doğrular mısınız? Taksim saldırısında sarı montlu biri olduğu, polis tarafından vurulduğu ve helikopterle götürüldüğü şeklinde iddialar var. Böyle bir bilgi geldi mi'' sorusu üzerine de devletin kurumlarının bu tür görüşmeleri yapabileceğini söyledi.
Erdoğan, ''Bu geçmişten bu yana hep yapılmıştır, bugün de yapılır, yarın da yapılır. Yani bunu artık konuşmak veya bunun müzakeresini aramızda yapmak yanlış olur diye düşünüyorum'' dedi.
Devletin, bunun için olduğunu, herkes ile görüşmeleri yaptığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Niye? Netice almak için var da devlet onun için... Tabii ki yapacak. İşi veya bir kilidi çözüme kavuşturmak istiyorsa bu tür adımları atacak. Bunlar atılmıştır, atılır, atılmaktadır ve atılacaktır da...
Taksim'e gelince, bir helikopterden bahsediyorsunuz. Ben Taksim Meydanı'na helikopter inip inmediğini doğrusu hiç duymadım, duyanlarınız var mı? Siz medyasınız. Bir helikopter indi mi oraya? Bilmiyorum, duymadım. Oraya helikopter inmişse bu zaten bellidir ama inmemişse helikopteri konuşmamızın hiç anlamı yok. Böyle faraziyeler üzerinde özellikle gerçeğe ulaşmak, hakikate ulaşmak yanlış olur. Böyle bir olay yok. Olay tamamıyla canlı bombanın şahsında başlamıştır, bitmiştir. 15 polis, 17 sivil yaralanmıştır. Hamdolsun herhangi bir ölüm olayı olmamıştır. Bunun yanında orada ikinci bir bu tür terörist olmuş olsa bunu da hemen etkisiz hale güvenlik güçlerimiz getirmiş olsa bu da belli olurdu. Bunların belli olması gizlenmeye gerekli olan şeyler değil. Tam aksine, açık olarak 'yakalandı bununla ilgili de soruşturmalar devam ediyor' deriz.''
-GENELGE İDDİASI-
Başbakan Erdoğan, ''29 Ekim resepsiyonu tartışılmaya devam ediyor. Adana'da bir olay yaşandı, resepsiyondan askerler, başörtülüler olduğu için ayrıldılar. Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlandığı iddia edilen bir genelgeden söz edildi; başörtülü olursa resepsiyondan ayrılın şeklinde... Nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna ise ''Bu tür bir genelgeden bilgim yok. Bu tür bir genelgeden bilgim olsa bunu da zaten hassasiyetle ele alır, gereği neyse bunun da gereğini yaparız'' yanıtını verdi.