ANKARA (ANKA) - Baykal, “Bunları yıldırma mücadelesinde şu ana kadar ortaya attıkları tehditler işlemedi. Kullanmadığı bir tehdit var. Önümüzdeki günlerde bir de onu kullansın. Nedir o? İşçilere desin ki ‘Sizi buradan alırım, Silivri’ye Ergenekon mahkemesine taşırım.’ Tek başvurulmamış tehdit budur. Önümüzdeki dönemde bakalım belki Ergenekon korkutur TEKEL işçilerini” diye konuştu.
Baykal, CHP Meclis Grup toplantısında konuştu. Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin çeşitli yerlerinde sel baskınları yaşandığını kaydeden Baykal, Her yıl olduğu gibi bu yıl da Trakya’da sel felaketi yaşanmasından üzüntü duyduğunu belirtti. Hükümet’i derhal gerekenleri yapmaya çağıran Baykal, Bulgaristan’la işbirliği yapılarak Lalapaşa’daki barajın bir an önce kurulması gerektiğini söyledi. Antalya’daki taşkını da yerinde incelediğini anlatan Baykal, “Böyle facialara gelecekte artık hazır olmamız lazım. Dünyada yaşanan global kuraklık, ısınma, dünya ekolojik dengenin sarsılmaya başlamış olması öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki dönemde pek çok konuda yeni yaklaşımlar, yeni çareler aramak zorunda bizi bırakacaktır. Barajları yaparken, tehlikeleri, tehditleri tahmin ederken artık yeni parametreler kullanma ihtiyacı ortaya çıkmıştır” dedi. Baykal, Trakya ve Antalya’da selde hayatını kaybedenlere rahmet diledi, selden zarar gören vatandaşlara da geçmiş olsun dileklerini iletti. yakınlarına başsağlığı diledi.
-“İŞSİZLİKTEKİ ARTIŞ KAYGI VERİCİ”-
Baykal, Türkiye’de ekonominin her zaman olduğu gibi “malum” istikamette seyrine devam ettiğini, ekonomide anlamlı bir toparlanmanın, sanayide, tarımda yeni üretim artışı tablosunun çıkmadığını ifade etti. Dün açıklanan işsizlik rakamlarının Türkiye’de işsizliğin artmaya devam ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Baykal, “İşsizlikte artış, ekonomik büyüme konusunda kaygı vericidir, tereddüt yaratıcıdır. Zaten bir süredir AKP iktidarında izlenen ekonomi politikası maalesef işsizliği ortadan kaldırmayı da amaçlayan bir ekonomi politikası olmamıştır. Büyümenin gerçekleştiği zamanlarda dahi işsizlik artmaya devam etmiştir” diye konuştu. Türkiye’de işsizliği artıran bir büyümenin yaşandığını, birileri zenginleşirken emeğiyle geçinenlerin sıkıntıya düştüğünü söyledi. Türkiye’de “geçerliliği şüpheli” resmi rakamlara göre Kasım ayı işsizlik oranının yüzde 13.1’e olduğunu anımsatan Baykal, bu oranın tarım dışı işsizlikte yüzde 16.2’ye, gençler arasında ise yüzde 24.4’e çıktığına dikkat çekti.
İşsizliğin, Türkiye’nin en temel konusu olmaya devam ettiğini kaydeden Baykal, CHP olarak bu konuda ciddi, temel hazırlıklarının olduğunu bildirdi.
-“TARIMA HARCANACAK PARA EN HELAL PARADIR”-
Türkiye’de tarımın çökertildiğini, AKP iktidarı döneminde 2 buçuk milyona yakın insanın topraktan kopup tarım dışında iş aramaya başladığını vurgulayan Baykal, “Tarım bir ekonomide, bir toplumda işsizliği emen bir sünger gibidir. O süngeri tahrip ettiniz mi o işsizlik ortalığa dökülür. Tarımda kalkınma yapmazsanız, tarımı desteklemezseniz, tarımda girdi fiyatlarını, ürün fiyatlarını, tarım faaliyetini karlı olacak şekilde ayarlamazsanız tarımı çökertirsiniz” dedi. Tarıma verilen desteğin kesilmesini ekonomik bakımdan karlı zannetmenin büyük hata olduğunu söyleyen Baykal, “Tarıma harcanacak Türkiye’de en fazla yerine harcanmış, en fazla helal paradır. Önce bunu anlamak lazım” dedi. Hayvancılığa da sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Baykal, yükselen et fiyatlarına dikkat çekti. İthalatın da yükselen et fiyatlarına çare olamayacağını dile getiren Baykal, “Tarım Amerika’da da önemli, Avrupa’da da önemli, Japonya’da da önemli, her yerde önemli. Tarım sanki böyle olmasa da olurmuş gibi değerlendirilecek bir konu değil. Pek çok boyutu var, ekonomik önemi var, dış ticaret önemi var, beslenme güvenliğiyle ilgili önemi var, ülkenin stratejik gücüyle ilgili önemi var, her yönüyle önemli. Buradaki bu ihmal bakın buraya getirmiştir. Derhal Türkiye tarıma sahip çıkmalıdır” diye konuştu.
-“SANAYİLEŞMEDE ÖNCELİK DEĞİŞECEK”-
Türkiye’nin sanayileşme politikasının da değiştirilmesi gerektiğini, sanayinin de ekonomiye zarar verecek bir şey olarak görülüp finans sektörüne önem verildiğini kaydeden Baykal, kalkınmanın ancak sanayiye sahip çıkarak gerçekleşeceğini vurguladı İktidara gelmeleri durumunda sanayileşme perspektifinin değişeceğini, sanayinin teşvik edileceğini, üretime, kalkınmaya ve ihracata yöneleceklerini bildiren Baykal, şöyle dedi:
“Bunu Atatürk, İnönü götürdü, ondan sonra gelenler götürdü, Menderes, Bayar döneminde götürüldü, Demirel döneminde götürüldü, ondan sonraki dönemlerde götürüldü. Şimdi? Bunlar bırakıldı, şimdi finansla, borçlanarak idare edeceğiz. Borçlar artıyor, işsizlik de artıyor. Bu öyle bir açmaz ki geleceği daha da çok sıkıntıya sokuyor. Bu politika değişecek. Sanayileşme’de perspektif, öncelik değişecek. Üretime, yatırıma, kalkınmaya, ihracata yöneleceğiz.”
CHP iktidarında Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) de bitirileceğini vaat eden Baykal, “İşsizlikle mücadele için yapılması gereken ilk işlerden biri GAP’a el atmaktır” dedi. Türkiye’de iktidarların hep “GAP’ı hızlandıracağız” vaadinde bulunduğunu kaydeden Baykal, “Biz GAP’ı hızlandırmayacağız, GAP’ı bitireceğiz” diye konuştu.
-“CHP İKTİDARINDAN ÜNİVERSİTE SINAVLARI KALKACAK”-
Türkiye’deki eğitim politikasını mesleki ve teknik eğitimin önemini kavrayan bir anlayışla yeniden şekillendirmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Baykal, Türkiye’deki eğitim politikasının ideolojik kavgalardan çıkarılması gerektiğini kaydetti. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin muhtaç olduğu mesleki eğitim ve beceriyi gençlerimize kazandıracak şekilde onları zamanında yönlendirerek, temel eğitimin hemen ertesinde onları mesleki ve teknik eğitime doğru oradan yönlendireceksiniz. Akademik eğitim yapacak olanlar da günü geldiği zaman öyle sınavlar vesaireye bile gerek kalmadan yetenekleriyle nerede eğitim göreceklerse orada tercihlerini yapacaklar ve eğitim görecekler. Dünyadaki model bu, Türkiye’de bu olacak. Yani bununla şunu söylemek istiyorum: Bir CHP iktidarında üniversiteye giriş sınavlarını, ÖSS’leri, ÖSY’leri kaldıracağız. Bunu biz yıllardır söylüyoruz.”
-“DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA KAMU FABRİKALARI ZARAR ETSE DE ÇALIŞTIRILMALI”-
Bunları, işsizlikle mücadele anlayışlarının gereği olarak söylediğini kaydeden Baykal, kamu yatırımlarının çökertildiğini söyledi. “Kamu yatırımlarını sen çökertirsen işsizlik patlamaz mı?” diye soran Baykal, şunları söyledi:
“İşsizlikle mücadele etmek istiyorsan Doğu’da Güneydoğu’da kurulmuş fabrikaları ‘Canım bunlar zarar ediyorlar, benim için önemli olan fabrikanın zarar edip etmemesidir, madem zarar ediyorlar, kapatıyorum’ demeyeceksin, Doğu’da ve Güneydoğu’da zarar etse de o fabrikaları çalıştıracaksın. 3 kuruşluk zarar için fabrikayı kapatıyorsun, onu kapatmanın tahribatı sadece sosyal yaşamda, işsizlik bakımından değil, gelir dağılımı bakımından değil, kültürel bakımdan değil, ekonomik bakımdan da bunun yarattığı tahribatı hesap edebiliyor musun? Türkiye bu noktaya o zarar ettiği söylenen işletmelerini çalıştırarak geldi. Şimdi dünyanın yeni şartları içinde yeniden yapılandırmalar elbette yapılacaktır. O yeni yapılandırmalarla ekonomiyi daha ileri bir aşamaya götüreceksin. Doğu’da, Güneydoğu’da onların sosyal işlevi, siyasal işlevi, kültürel işlevi bitmemiştir. Onları kapatarak sen hiçbir şeye hizmet etmiyorsun, bölgeyi tahrip ediyorsun, yangın yerine çeviriyorsun, işsizliği patlatıyorsun. Ondan sonra da bu niye oldu diyorsun.”
-“ÖNCE SEN YEME YETİM HAKKINI”-
2 ayı aşkın bir süredir Ankara’daki eylemlerini sürdüren TEKEL işçilerinin durumuna da değinen Baykal, TEKEL işçilerinin sükunetle, sabırla, çile çekerek, bedel ödeyerek, bir acıyı yaşayarak, bir hak mücadelesini sürdürdüğünü, Türkiye’de vicdanları harekete geçirdiğini ve her siyasi gruptan destek gördüğünü belirtti. TEKEL işçilerinin Türkiye’nin bu alanda psikolojisini değiştirdiğini ifade eden Baykal, “Halkımızın özgüvenini artırmıştır. İnsanların bir hak mücadelesi verme şansının olabileceğini göstermiştir. Galiba korku da biraz buradan kaynaklanmaktadır. Bunun, bu şekilde ortaya çıkması ‘Aman ha bunu burada bastıralım, yol olmasın’ anlayışına girmişlerdir. Demokraside yol budur, hak mücadelesidir. Eğer haksız bir talep yapıyor olsa kimse onunla ilgilenmez, kimse onlara destek vermez” diye konuştu.
TEKEL işçilerinin imtiyaz istemediğini, 4/C’de değil, işçi statüsünde çalışmaya devam etmek istediklerini kaydeden Baykal, Başbakan Erdoğan’ın “Ben yetim hakkı yedirmem” sözüne “Önce sen kendin yeme o yetim hakkını” sözleriyle tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan’ın “Kimseye TEKEL’de ne menkul, ne gayrimenkul peşkeş çekilen hiçbir şey yoktur” açıklamasını da eleştiren Baykal, “Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun raporlarını oku, o raporlarda bütün bu özelleştirmenin, satışın nasıl bir peşkeş olduğu yüz tane örneğiyle yazılı” dedi. İstanbul’da TEKEL’in Unkapanı’ndaki çok değerli olan genel müdürlük binasının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Ali Babacan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın oluşturduğu Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından önce TEKEL’den alınarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne devredildiğini, daha sonra bu binanın Metropolitan Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ye devredildiğini ifade etti. Aynı şirkete İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin de Belediye Şehir Planlaması Dairesi’nin karşı çıkmasına karşın Göztepe kavşağındaki arazisine imar izni verdiğini anlatan Baykal, “TEKEL işçisine sen bir işçi statüsünde, 4/C uydurmasının dışında, yıllarca çalıştığı çerçevede işine devam etme imkanını çok görüyorsun, yetim hakkı diye bize boş edebiyat taslıyorsun. Ondan sonra çıkıyorsun, bu milletin, o TEKEL işçisinin de alnının teriyle kazanılmış olan tesisi bir yandaşına, bir tanıdığına böyle tahsis ediyorsun” diye konuştu. Bu olayı gündeme getiren Vatan Gazetesi yazarı Necati Doğru’ya teşekkür eden Baykal, “Başbakan TEKEL işçileriyle ilgili konuşurken gerçeği yansıtmıyor, ‘peşkeş çekmedik’ derken de gerçeği yansıtmıyor. Takdir milletin” dedi.
“Bu iktidarı asker değil ama TEKEL işçisi ve bakkallar götürür” sözünü tekrarlayan Baykal, TEKEL işçilerine çadırları kaldırın diye 4 kez tebligat yapıldığını, ancak işçilerin çevredeki esnafı hiç rahatsız etmediğini vurguladı. TEKEL işçilerine “ayın sonuna kadar çadırları kaldırın” tebligatı yapıldığını anımsatan Baykal, şunları kaydetti:
“Çadırlarla falan uğraşma, bunları yıldırma mücadelesinde şu ana kadar ortaya attıkları tehditler işlemedi. Kullanmadığı bir tehdit var. Önümüzdeki günlerde bir de onu kullansın. Nedir o? İşçilere desin ki ‘Sizi buradan alırım, Silivri’ye Ergenekon mahkemesine taşırım.’ Tek başvurulmamış tehdit budur. Önümüzdeki dönemde bakalım belki Ergenekon korkutur TEKEL işçilerini Belki Silivri korkutur, bir görelim bakalım, bir görelim. Önümüzdeki dönemde iş bu noktaya geldi, bunu hep beraber göreceğiz.”