Erdoğan, "Bu mektubuma nasıl bir cevap geleceğini bilemiyorum" dedi. Mektuba gelecek cevaptan sonra parlamentodaki demokratik açılımla ilgili görüşmenin tarihini de belirleyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Görüşme gereksizdir deme hakkı da, görüşelim deme hakkı da kendisinindir. Fazla bekleyemeyiz. Biz bunu meclise öyle de olsa böyle de olsa getireceğiz, müzakeresini yapacağız" diye konuştu.
Marmaray'da incelemelerde bulunan Başbakan Erdoğan, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Demokratik açılım konusundaki sorular üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a dün akşam itibariyle mektup gönderdiğini belirten Erdoğan, "Bu mektubuma nasıl bir cevap geleceğini bilemiyorum. Mektuba gelecek cevaptan sonra parlamentodaki demokratik açılımla ilgili görüşmenin tarihini de belirleyeceğiz" dedi. Başbakan Erdoğan, konuyu daha sonra parlamentoda görüşeceklerini ifade ederek, "Parlamentoda görüştükten sonra azami bir mutabakatla parlamentomuzdan bunu çıkaralım, bundan sonra da Türkiye genelinde halkımıza bunu tüm incelikleriyle anlatalım. Bu konuyu sadece tek bir başlığa indirgeme gayretleri de var. Biz böyle bir gayretin içinde olmadığımızı, bunun bir milli birlik süreci, bir milli birlik projesi olduğunu ifadeyle bir demokratik açılım süreci olduğunu hatta bir paket olmadığını ısrarla açıkladım. Bunu farklı yere çekmek isteyenler oldu. Bu demokratik açılım sürecimizin içerisinde de en önemli konumuz şüphesiz ki terör sorununu çözüme kavuşturmak. Mücadelemizi şu ana kadar nasıl sürdürdüysek, aynı kararlılıkla sürdürmek" dedi. Türkiye'nin bir çok konuda sorun alanları olduğunu belirten Erdoğan, amacın bu sorun alanlarını asgariye indirmek olduğunu söyledi.
Erdoğan, Kürt kökenli vatandaşlar gibi, Türkiye'de yaşayan azınlıkların da, dini grupların da, mezheplerin de kendilerine göre sorunları olduğunun altını çizdi.
İşsizliğin de aralarında bulunduğu sorunları birlikte ele alıp asgariye indirmenin gayreti içerisinde olacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Bunu azami bir toplumsal mutabakatı sağlayarak gerçekleştirelim istiyorum. Herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Bunu farklı yerlere çekme gayreti içine girmek samimiyetten uzak bir yaklaşım tarzı olur. Eğer samimiysek, gelin hep beraber bağcı ile uğraşmayalım, üzümü hep beraber yiyelim. Ülkede eğer dertli olan varsa hepimiz bağcıyız, bu bağı gayet güzel işlememiz lazım. Milletçe bu üzümü beraber yiyelim. Siyasi rant devşirmek için bunu farklı yönlere çekmenin anlamı yok" açıklamasında bulundu.
Erdoğan, AK Parti'nin böyle bir dert içinde olmadığını, kimseye bir ihanet, hıyanet suçlaması gayreti içinde bulunmadığını ifade ederken, "Birileri bizi böyle bir suçlamanın içine sokabilir, yakışıksız konuma yerleştirmek isteyebilir. Bunu milletimiz çok iyi biliyor, bunu anlatmamıza gerek yok. Şimdi tüm hazırlığımızı meclisteki görüşmelere göre yapacağız. Derdi olan herkesle bu görüşmeler yapıldı, yapılıyor" dedi.
Deniz Baykal'ın mektubuna henüz cevap göndermediğini ifade eden Erdoğan, "Daha dün akşam gitti. Onlar da kurullarında değerlendirip, gerekli cevabı vereceklerdir. Sayın Baykal burada bizimle herhangi bir şey konuşacaksa, konuşuruz, görüşürüz. Onların sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorununa yönelik çalışmaları var. Bunları biliyoruz. Onların yeni bir şeyi varsa, onları bize aktarırlar. Veya şu anda bu görüşme gereksizdir deme hakkı da, görüşelim deme hakkı da kendisinindir. Biz bunu meclise öyle de olsa böyle de olsa getireceğiz, müzakeresini yapacağız. Fazla bekleyemeyiz. Çok fazla vaktimiz yok. kısa, orta, uzun vadede biz bu işin takdimini yapıp, ona göre adımlarımızı atacağız" diye konuştu.
Bir soru üzerine, Irak'a yapacağı resmi ziyaretin, CHP Genel Başkanı Baykal'ın ziyaretiyle aynı zamana denk gelecek olmasını değerlendiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ben resmi bir ziyarette bulunuyorum. Yüksek düzeyli stratejik konsey işbirliği anlaşması yaptık. Ziyaretimiz, bunun en önemli ayağıdır. Bakanlarımla beraber, bir kısım işadamı ile gidiyoruz. Orada onlarca anlaşmayı imzalayacağız. Böyle bir süreç farklıdır, Sayın Baykal'ın ki farklı ziyarettir. Talabani'nin daveti olduğuna göre, onunla yapacakları bir ziyarettir. Bizimki resmi, devletten devlete olan bir ziyaret, siyasi parti ziyareti değil."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan ile protokol konusuna da değinerek, Türkiye'nin bugüne kadar Azerbaycan'a karşı olumlu yaklaşımlar içinde olduğunu belirtti. Erdoğan, "Dün Moldovya'da bir toplantı yapıldı, bu toplantıda alınan kararlar önem arz ediyor. Azerbaycan'la herhangi bir sıkıntı söz konusu değil, yarın imzalar atılıyor. Temennim, bu sürece olumlu katkısı olur. Bu katkı ile birlikte inşallah Türkiye-Ermenistan ilişkilerine olumlu katkı sağlar. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sıkıntıda biz asla Azerbaycan'ı mağdur edecek, zora sokacak bir kararın içerisinde yer almadık. Bunu yaptığım konuşmada da çok açık söyledim. Biz bugüne kadar bu ifademizin arkasında durduk. Biz bugüne kadar Azerbaycan'a karşı olumlu yaklaşımlar içinde olduk. Cumhurbaşkanımız hiçbir ön şart koşmadan oraya gitti. Ermenistan'ın başında diaspora diye bir sorun var. Ermenistan yönetimi eğer bu konuda tavrını ortaya net koyarsa inanıyorum ki bu işi aşar. Türkiye'nin böyle bir sorunu, böyle bir derdi yok. Biz irademizi ortaya tam koyuyoruz. Bu iradeyle de adımımızı atıyoruz" açıklamasında bulundu.
Erdoğan, İstanbul trafiğine Londra modeli konusunda da, "Konunun detaylarını bilmiyorum. O konuda Kadir Bey ile görüşün. Dünyada ulaşım sıkıntısının olduğu yerlerde Londra'nın kendine göre farklı çözümü olduğu gibi, ABD'de de bir çok girişlernm. Milletçe bu üzümü bde belli caydırıcı önlemler almışlardır" ifadelerini kullandı.