GAZİANTEP (İHA) - AK Parti Gaziantep İl Teşkilatı'nın iftar yemeğine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, topluma sadece karamsarlık pompalayan, başka bir şey yapmayan, yapılanları da beğenmeyen, ülkenin istikrarını hiçe sayan menfaatçi lafazanlıkları çoktan aşmıştır" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Gaziantep İl Teşkilatı'nın Kalender Plaza'da verdiği iftar yemeğine katıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri, sanayiciler ve çok sayıda partilinin de katıldığı iftar yemeğinde bir konuşma yapan Erdoğan, muhalefete yüklendi. Dış politika ve ekonomi konusunda görüşlerini dile getiren Erdoğan, partililere hitaben, "Sizler konuşanlar değil, elini taşın altına koyanlarsınız. Sizler, ülkemizin taş üstüne taş koymak suretiyle ülkemizin geleceğine yönelik makas açığını kapatma mücadelesini veren değerli arkadaşlarımızsınız" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye'nin, topluma karamsarlık pompalayan yaklaşımı artık aştığını belirterek, "Bugüne kadar dişe dokunur, tek bir fikir, tek bir proje üretmeden sadece ahkam kesmek isteyenler var. Türkiye, topluma sadece karamsarlık pompalayan, başka bir şey yapmayan, yapılanları da beğenmeyen, ülkenin istikrarını hiçe sayan menfaatçi lafazanlıkları çoktan aşmıştır" dedi.
Gölge siyaseti, çağ dışı anlayışları, bu ülkede herkesin 'ak' dediğine 'kara' diyen alışkanlıkları bırakmak gerektiğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz daha gidecek çok yolumuz var. Hiç kimse hızımızı kesmesin. Kimse bu ülkenin hızını kesmesin. Dikkatini dağıtmasın, bu halini bozmasın. Türkiye hızını almış, medeniyet seferini başlatmıştır. Artık bunlar inatlarından vazgeçmezlerse Türkiye'nin çok gerisinde kalacaklardır."
"3 YIL ÖNCE NEREDEYDİK, ŞİMDİ NEREDEYİZ"
Erdoğan, 4 gün sonra iktidardaki 3. yılı dolduracaklarını hatırlatarak, 3 yılın hesabını sadece millete vereceklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, "3 yıl önce neredeydik, şimdi ise neredeyiz. Nasıl bir Türkiye devraldık, şu anda nasıl bir Türkiye var. Biz hesaptan kaçmıyoruz. Bu hesabı vermek zorundayız. Bu hesabı verip milletimizin gönlünü alacağız. Kendini hesaba çekemeyenler kusura bakmasınlar, kimseye hesap soramazlar. Önce kendimizi hesaba çekeceğiz ki hesap soralım. Ülkede çalışanların maaşları nasıl ödenecek, bütçeyi kemiren delikleri nasıl kapayacağız? 3 yıl önce bunları konuşuyorduk. En karamsar ortamda dahi bugün böyle bir felaket beklentisi oldu mu soruyorum size" ifadelerini kullandı.
Herkesin elini vicdanına koyarak düşünmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"3 yıl içinde olmazların olup, yapılamayanların yapılır hale geldiğini kabul etmemek mümkün mü? Hükümet olarak bizi takdir etmesinler, önemli değil. Kendi ideolojileri ile yine yoğrulsunlar, oylarını yine bildikleri yere versinler ama görünen bir gerçek var. 3 yıl önce 'acaba yarın maaşımı alabilecek miyim' diyen insanlar vardı. 3 yıl önce Türkiye'yi uçurumun eşiğinden alıp AB eşiğine taşıyan bu büyük atılımın sahibi bu millettir. Kimse bu değişimi hafife almasın. 42 yıl kolay değil. Bu kapıda bu millet bekletildi. Ama son 3 yılda ortaya geceli gündüzlü bir performans konuldu. Bazıları bize, 'Ankara'da hiç durmuyorsun. Türkiye'de hiç durmuyorsun. Ülke ülke dolaşıyorsun. Olur mu böyle şey?' dedi. Köşelerinde 'Başbakan aranıyor' diye istihza yazı yazanlar çıktı. Başbakan turistik gezide değildi. Başbakan izin bile yapmıyordu. Gece demeden, gündüz demeden ülkesi için koşuyordu. Fellik fellik dünyayı, Avrupa'yı dolaşıyorduk. Niçin? Yeni bir zemin oluşsun, yeni bir dönüşümün, değişimin başladığını dünya görsün diye. Biz bunu istiyorduk"
"BAZI SİYASİLER, BAZI İLİM ADAMLARINA MÜRACAAT ETSİN"
AB sürecinde önlerini kesmek ve engel koymak isteyenler olduğunu belirten Erdoğan, içeride bile engel olanlar ve dürüst davranmayanlar olduğunu öne sürerek, "Öyle önümüze çıktılar ki, mücadelede içeride engeller konuldu. Arkamızdan maalesef dürüst davranmayanlar çıktı. Biz sadece 780 bin kilometrekarelik Türkiye toprakları üzerinde değil, yavru vatan KKTC üzerinde de aynı hassasiyeti gösteriyorduk. Bundan sonra da aynı hassasiyet gösterilecektir" diye konuştu.
Kendisini, "ülkeyi pazarlamakla" suçlayanlara da yanıt veren Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de bu işi bilmeyenler var. Siyasette de marketing var. Ama bunu bilmiyorlar.
Bazı siyasiler, bazı ilim adamlarına müracaat etsinler. Parlamento içerisinde bazı liderler var, siyasette pazarlamanın olduğunu öğrensinler. Evet ben ülkemi pazarlıyorum. Aynı şeyi KKTC için de söylüyorum. Orada da aynı şeyi yapıyorum" dedi.
Yalanı meslek haline getiren siyasiler bulunduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de yıllardır kendi menfaatini güden anlayışlar sahneyi doldurdu. Ve onlar sayesinde ülke maalesef yerinde saydı. Türkiye şimdi neden büyüyor? Çünkü siyasetle millet arasında duygu birliği sağlandı. Bu bütünleşmeden rahatsız olanlar da yok değil. Onlar da olacak. Bunların olmaması mümkün değil. Ama bunları marjinal gruplar olarak bir kenarda saklamamızda fayda vardır. Çünkü onlar hep istikrarsızlıktan beslenirler. Sunacak fikirleri, projeleri yoktur. Bunlar sadece yalan üretirler. Dürüst davranmazlar. Bunu adeta meslek haline getirirler. Derslerine çalışmazlar. Bu ülkenin insanları oyun bozanlığa, mızıkçılığa, kara çalma siyasetlerine, gündem hırsızlarına hayat hakkı tanımıyor, inanıyorum ki tanımayacaktır. Bu ülke için bir iddianız varsa onu en somut şekilde ortaya koyacaksınız. 'Ben plan program üretmem, gelişme vizyonuna sahip değilim ama yine de bozuk plağımı çalarım' diyorsanız, hiç kusura bakmayın geçti artık Bor'un pazarı. Bu ülkede siyasette de, ekonomide de, bürokraside de yeriniz kalmamıştır."