HABER

Erdoğan: PYD ve PKK bana göre eştir

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fransa, Belçika ve Japonya’yı kapsayan seyahatine çıkmadan önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.

İşte Erdoğan’ın burada yaptığı açıklamalardan ve sorulara verdiği cevaplardan satır başları:

RUSYA’NIN SURİYE OPERASYONLARI, RUSYA İLE TEMAS İMKANINIZ OLDU MU? GÜVENLİ BÖLGE HALA MASADA MI?

Rusya’nın şu anda atmış olduğu bu adımlar ve Suriye’deki bu bombardıman olaylarının Türkiye olarak bizim açımızdan kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bunu Putin’in kendisine gerek Moskova ziyaretinde gerekse birkaç gün önceki telefon görüşmemizde ifade ettim.
Rusya şu an çok ciddi bir yanlışın içinde. Bu kendisini bölgede yalnızlığa götürecek bir adımın işareti olabilir.
Türkiye gibi bir ülkeye rağmen bu adımları atıyor olması bizi üzmektedir.
Suriye ile 911 km sınırı olan bizi. Rusya’nın böyle bir durumu söz konusu değil. O zaman Rusya burada neyi gerçekleştirmenin gayreti içinde.
Her rejimin talebine her ülkenin uyması diye bir şey söz konusu değildir. Türkiye’ye rağmen bunu yaparsanız bu bizi derinden üzer.
Atılan adımlar hayra alamet değildir.
Biz de değerlendirmeleri yapıyoruz. Hassasiyetlerimizi bundan sonraki süreçte çok daha farklı şekilde ele alacağız.

KÜRT GRUPLARA VERİLEN SİLAHLAR VE DESTEK SÖZ KONUSU. BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Kürtlerin silahlandırılması derken ben bunu yanlış bir ifade olarak değerlendiriyorum. Bunları terör örgütlerinin silahlandırılması olarak görüyorum. PKK ve PYD bana göre eştir.

Bunlara silah desteği verenler uluslararası teröre destek veriyordur. Kürtler DAİŞ’e karşı savaşıyor ifadesi kulağımıza geliyor. Bu çok yanlış bir ifadedir.
DAİŞ’e karşı topraklarını koruyanlar da mücadele veriyor biz de mücadele veriyoruz. Neden çünkü DAİŞ bir terör örgütüdür.

Devlet terörü estiren Esed’i maalesef Rusya da İran da destekliyor. Rejimle işbirliği yapan ülkeler tarihe bunu hesabını vereceklerdir. Acaba Rusya’da İran’da ne kadar mülteci var?

Avrupa’da ne kadar var 200 bin. Şimdi bize ne diyorlar aman ha kapılarınızı açmayın. Biz bir yere kadar sabrederiz. Bir noktadan sonra gereğini yaparız.
Bizim sahil güvenliğin denizlerden topladığı mülteci sayısı yılbaşından bu yana 60 bini bulmuştur. Biz insani görevimiz olarak bunu yapıyoruz. Diğerleri ne yapıyor. Bırakın batsınlar bırakın ölsünler. Biz böyle yapamayız.

EĞİT DONAT TARTIŞMASI

Eğit donatı biz yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Biz elimizden geleni yaptığımız için diyoruz ki başarılıyız. ABD bu konuda başarılı olamadığını anlıyorsa başarılı olmak için elinden geleni yapması lazım. Şöyle bir uğrayıp kaybolursan tabi ki başarılı olamazsın.

YSK’NIN SANDIK KARARI

Bir kavramı yanlış tespit ediyoruz. Sandık taşıma olarak değil. Burada sandıkların yer belirlenmesi olarak bunu değerlendirmemiz lazım.

Zaten YSK’nın yanlışa düştüğü yer de burada olmuştur. oy kullanma mahallerini ilçelerde ilçe seçim kurulları belirler. YSK bunlarla pek ilgilenmez.Yani oy nerede kullanılacak hangi sanık nereye yerleştirilecek belirlemeyi onlar yapar.

Bu seçimlere giderken belli bölgelerdeki sıkıntıları göz önüne alarak vatandaşın demokratik hakkını kulanma hakkını en ideal şekilde hazırla sorumluluğu kimdedir.

Sandık mahallerinin belirlenmesi konusunda bazı içe seçim kurullar bazı yerler belirledi. YSK kararı bunları da yok saydı.
Temenni ederim 7 haziranda yaşadığımız sıkıntıları yaşamayız: Yaşarsak bunu sorumlusu YSK’dır.

"BASIN BAŞDANIŞMANIM AHMET HAKAN'I ARADI”

Erdoğan, gazeteci Ahmet Hakan'a yönelik saldırı konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:

"Bu konu ile ilgili olarak her zaman şiddetin karşısında olduğumuzu zaten söyledik. Bununla ilgili de basın başdanışmanım gerekli açıklamaları yapmanın ötesinde kendisi ile de görüştü. Olayı tasvip etmek mümkün değil ancak köşelerinde zaman içerisinde başka köşe yazarlarını lanetleyen, onları hedef gösteren yazılardan da bu arkadaşlarımızın kaçınması lazım. Birçok yayın gruplarına şiddet gösterileri yapılmıştır. Ses bombaları atılmış, araçları taranmıştır. Bu insanlar acaba o zaman kendileri ne durumdaydı onu sormak lazım. Buna rağmen basın danışmanın aramıştır, kendilerine geçmiş olsun temennilerini bildirmişlerdir. Şiddetin karşısındayız. Basın özgürlüğü noktasındaki tavrımız bellidir. Bundan sonra da biz aynı çizgideyiz. Yeter ki bütün medya grupları aynı hassasiyeti göstersinler. Kendilerine geldiği zaman ‘yandım' demesinler.”

En Çok Aranan Haberler