HABER

Erdoğan: TRT'den Kürtçe yayın yapılacak

Erdoğan: TRT'den Kürtçe yayın yapılacak

Resmi bir ziyaret için İsveç'te bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT'den Kürtçe yayın yapılacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan İsveç'te Türkiye'deki siyasete ilişkin açıklamalar yaptı. AKP'nin Türkiye'de siyaseti normalleştirdiğini söyleyen Erdoğan kapatma davasıyla ilgili olarak "Anayasa mahkemesi görevini yapacak" dedi.

Erdoğan 301'in Türkiye ve AB gündeminden düşürüleceğini de kaydederek, "TRT'den Kürtçe Arapça ve Farsça yayın yapılacak" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kapatılmasıyla ilgili davanın Anayasa Mahkemesi'nde olduğunu belirterek, "Biz de ilgili arkadaşlarımızla bu konuda savunmalarımıza yönelik çalışmalarımızı yapacağız. Tüm gayretimiz ekonomik, demokratik istikrarın baş başa yürüdüğü bir ülke mücadelesini aynı kararla devam ettirmektir" dedi.

Başbakan Erdoğan, İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yaptığı konuşmadan sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Başbakan Erdoğan, kapsamlı bir Anayasa değişikliği çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "Ben Kürt'üm diyenin Türkiye vatandaşlığıyla iftihar etmesi gerekir. Türkiye'de bizim Kürt kökenli vatandaşlarımız olduğu gibi çerkez, laz gibi değişik etnik kökenli vatandaşlarımız da var. Diğer etnik kökenli vatandaşlar Kürt vatandaşlar kadar sorun çıkarmıyor. Yeni attığımız adımda devlet televizyonlarından ve radyolarından Kürtçe ve Farsça yayınlar yapacağız. Dillerini öğrenmek istediler, kurslar açtık. Ama öyle
abartılı başladılar ki bu işe, önce kurslar açtılar, kurslar yürümeyince şimdi de devlet bize öğretmen tayin etsin diyorlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey yoktur. Hiçbir ülke böyle bir yardımda bulunmaz" dedi.

Türkiye'de Türkçe'den başka bir resmi dil olmadığının altını çizen Başbakan Erdoğan, "Böyle bir şey söz konusu değildir. Kürt kökenli vatandaşların olduğu Güneydoğu bölgesi benim partimin açık ara önde olduğu bir bölgedir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesine son 5 yılda yaptığımız yatırım, yaklaşık 8 milyar dolar. Sosyal konutlar yaptık. Bunun hedefi kentsel tasarımdaki adımları atmaktı" dedi.

Irak'la olan münasebetlerde ciddi sayılabilecek sorun olmadığını kaydeden Erdoğan, "Türkiye Irak'ın ciddi ihtiyaçlarını karşılıyor. Özellikle rafine, akaryakıt, ilaç, giyim, elektroniğe varıncaya kadar yardım sağlıyoruz. Herhangi bir ambargo uygulamamız olmadı. Biz K.Irak'taki terör örgütünün dağıtılmasını istedik. Teröre ortak mücadele vereceksek bunu beraber yapmalıyız. Kaldı ki Kuzey Irak'taki peşmergelerle dayanışma gösterdik ama ne yazık ki bu dönemde bir aksama var. Son harekatlarda Amerika'yla istihbarat paylaşımı yaptık. Bu iletişimler neticesinde hava ve kara harekatını gerçekleştirdik. Bu harekatlarda da hiçbir sivilin ölmemesi önemli bir başarıydı. Terör örgütünün kamplarını Silahlı Kuvvetlerimiz yok etmeyi başarmıştır. Terörle mücadeleyi ihmal etmek mümkün değildir. Zira teröre 30 yılda verdiğimiz kurban sayısı 35 bin civarındadır. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir rakam söz konusu değildir. 70 milyon nüfusu olan bir ülkeyiz, bunun için atılması gereken bütün güvenlikle ilgili adımları atmak durumundayız" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, 'Asimilasyon bir insanlık suçudur' sözleriyle ilgili soru üzerine, "Entegrasyonu savunan birisiyim. Almanya'daki konuşmamda da entegrasyon konusunda Türkiye olarak ne gerekirse yaparız dedim. Almanya'da yaşayan 2.7 milyon Türk Almanca dilini konuşmalıdır dedim. Ancak hiçbir insandan-toplumdan kendi dil kültür ve geleneklerini yok etmesini, terk etmesini isteyemezsiniz. Bu bir insanlık suçudur dedim ve bu ifadelermin tam arkasındayım ama entegrasyonu destekliyorum. Tek ülke, tek millet, tek bayrak anlayışından daha doğal ne olabilir. Hangi ülke kendi ülke içerisinde bu ülkenin çift bayrağı vardır, burada çift devlet vardır diyebilir mi? Eyalet sistemlerinde de bayraklar her şekilde merkeze bağlıdır, uluslararası alanda İsveç'i kendi bayrağı temsil eder. Bunu lütfen bu şekilde anlayın. Biz etnik milletçiliğe karşıyız ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında etnik milliyetçilike karşıyız. Biz bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız. Ülkemin tamamı aynı çağdaş imkanlara kavuşmalıdır. Dinsel milliyetçiliğe de karşıyım. Hristiyan vatandaşın da Musevi vatandaşın da inancını yaşama güvenliği bizim görevimizdir. Ve şu ana kadarda iktidarımız olarak bunu yerine getiriyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, terörün nasıl önlenmesi gerektiğiyle ilgili bir soruya da, "Olayın siyasi boyutu var, ekonomik boyutu, sosyal, psikolojik, diplomatik boyutu var. İktidarımız hepsini yapıyor ama karşımızdakiler silahlı. Buna karşı ne yaparsınız? İsteklerini taleplerini onlar adına konuşanlar bazen dile getiriyor. Bunları görmeniz lazım. Bunlar hiçbir ülkede yoktur. Beni Kürt kökenli vatandaşlarımı istisna edenler var. Onları Avrupa azınlık gibi görüyor. Onlar azınlık değil. Onlara siz azınlıksınız
dediğinizde onlar sizi tekme tokat dışları atar. Bizde böyle bir ayrım söz konusu değil" cevabını verdi.

Boğazı kullanan gemilerin atıklarıyla büyük bir mücadele içinde olduklarını belirten Erdoğan, "Şu an boğazdan geçişi azaltarak bunu tamamen yok seviyesine getirdiğimiz anda, boğazlar daha temiz olacak. Şu anda elimizdeki tüm temizleme imkanlarıyla çalışmaları sürdürüyoruz, boğazlarımız 10 yıl öncesine göre çok daha iyi bir konumda ama daha da iyi olması gerekir.

En Çok Aranan Haberler