HABER

Eski İslamabad Kara Ataşesi Süren hakkındaki FETÖ davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında albay rütbesiyle İslamabad Kara Ataşesi olan Ahsen Süren'in "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlarından yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu Süren ve avukatı katıldı.

Süren, savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Gizli tanık "Abdullah"ın beyanlarının tamamen gerçek dışı olduğunu savunan Süren, soru üzerine halen Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin "çatı davası"nın sanıklarından olan ve o dönemde albay rütbesiyle General Amiral Şube Müdürlüğü yapan Cemil Turhan ile Harp Akademisinde 2 yıl birlikte okuduklarını söyledi.

Süren, "Hakkımdaki suçlamalar şahsımda ağır travmaya neden olmuştur. Terör örgütü mensubu olduğum iddiasıyla yargılanmak bana çok ağır geliyor. Tahliyemi istiyorum." dedi.

Sanık avukatı Ayten İzmirli de müvekkilinin FETÖ'nün okul ve dershanelerinde eğitim görmediğini, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını ve Bank Asyada hesabının bulunmadığını öne sürdü. İzmirli, Süren'in tahliyesini istedi.

Duruşmada, iddianamede beyanlarına yer verilen gizli tanık "Abdullah"ın bulunduğu yerle teknik problemler dolayısıyla bağlantı kurulamadı. Gizli tanığın beyanı bu nedenle alınamadı.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda, delillerin tam toplanmaması, tanıkların dinlenmemesi ve üzerine atılı suçları dikkate alarak Süren'in tutukluluğunun devamına hükmetti.

Heyet, yine savcının talebi doğrultusunda, davanın, Genelkurmay Karargahı'ndaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin "çatı davası" ile birleştirilmesi için Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinden muvafakat sorulmasına karar verdi.

Süren'in sicil notlarının Genelkurmay Başkanlığından istenmesine ve 100 puan sicil notu veren kişilerin ihraç edilip edilmediğinin sorulmasını kararlaştıran heyet, bazı tanıkların beyanlarının alınmasını da karara bağladı.

- İddianame

İddianamede, Süren'in, İslamabad Büyükelçiliğindeki diğer görevlilerle bulunduğu sırada, darbe teşebbüsü konusunda, "Anayasanın ilgili maddesi gereğince silahlı kuvvetlerin bu yönde yetkisi olduğunu, şu an bu yetkiyi kullandığını, kendisine mesaj atıldığını, bu mesajda darbe yaptığını, kolluk yetkisinin kendisine geçtiğini, sabah gelip büyükelçilik makamını devralacağına" ilişkin sözler söylediği ve şehitler konusunda "Onlar askere direnç gösteren unsurlar. Polis silah kullanırsa, askerimizin de kullanması doğal" dediği belirtiliyor. Süren'in, aynı gece Genelkurmay Özel Kalem Müdürü Binbaşı Ahmet Yıldız tarafından Whatsapp'tan gönderilen "TSK'nın yönetime el koyduğunu derhal tüm Pakistan yetkililerine duyurun." mesajı üzerine Pakistan Genelkurmay Karargahındaki protokol subayına yerel saatle 01.53'te bildirimde bulunduğu aktarılan iddianamede, Süren'in "anayasal düzeni ihlale teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan da 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

Süren'in isminin, darbe girişiminin "çatı davası" sanıklarından Cemil Turhan'ın bilgisayarından çıkan CD'deki "Cumhurbaşkanı Yaver Aday Listesi"nde yer aldığı kaydedilen iddianamede, daha önce FETÖ/PDY'de yer aldığı bildirilen gizli tanık "Abdullah"ın ise Harp Okulunda birlikte eğitim gördüğü Süren'i, "FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisaklı olduğunu" düşündüğü devre arkadaşları arasında saydığına da yer veriliyor.

En Çok Aranan Haberler