İZMİR (İHA) - İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı M. Ali Susam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'Vergi İndirim Stratejisi'nin bir ilk adım olduğuna dikkat çekerek, vergide hedeflere ulaşmak için öngörülen tedbirlerin daha da geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
İESOB'nin bir süre önce 9 Eylül Üniversitesi uzmanlarının desteğiyle vergi sistemi hakkında bilimsel bir çalışma gerçekleştirdiğini hatırlatan Susam, "Bu çalışmayı kitap haline getirip Maliye Bakanımız sayın Kemal Unakıtan'a sunmuştuk. Sayın Başbakanımız'ın, güçlü ve etkin vergi idaresinin kurulmasına ve vergi mevzuatının anlaşılır hale getirilmesine yönelik düşüncelerine gönülden katılıyoruz. Tek parti iktidarı olma gücünü elinde bulunduran ve AB kapısını aralayan AK Parti iktidarının, vergi alanında attığı olumlu adımları sürdürmesini bekliyoruz" dedi.
Gelir vergisinde yapılan yüzde 5'lik indirimin küçük ve orta ölçekli işletmeleri etkilemediğini belirten Mehmet Ali Susam, "Gelir vergisinde sadece yüzde 45 oranında vergi veren üst dilimin oranlarında yüzde 5'lik düşüş öngörülüyor. Bu indirimin tabana da yayılması gerekli. Hükümetin bundan sonraki işi, asıl desteğe ihtiyaç duyan küçük işletmelere yönelik vergi kolaylıklarını gündeme almak olmalıdır. Örneğin dünyada küçük işletmelere asgari geçim indirimi sağlanmakta, belirlenen limitlerin altında geliri olan işletmeler vergiden muaf tutulmaktadır. Türkiye'de de belirli bir sınırın altında geliri olan küçük işletmeler vergiden muaf tutulmalıdır" diye konuştu.
Gıda, eğitim, sağlık alanlarında KDV indirimlerini iyi bir başlangıç olarak gördüklerini söyleyen Birlik Başkanı Susam, "Eğitim ve sağlık alanında yapılan KDV indirimleri
yerinde olmuştur. Gelir vergisi mükellefleri, eşlerinin, çocuklarının ve kendisinin sağlık ve eğitim harcamalarını, vergiye tabi gelirlerinden yüzde 5 oranında indirebileceklerdir. 2005 yılından itibaren bu oran yüzde 10'a çıkarılacaktır. Bunlar sevindirici gelişmelerdir. Gıda alanında yapılan KDV indirimlerinin ise kapsamının genişletilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. KDV indirimi piyasalarda sirkülasyonu düşük olan konserve, kurutulmuş sebze meyve ve temel ihtiyaç maddesi bazı unlu mamullerle sınırlı tutulmuştur. Gıda alanındaki KDV indirimlerinin çerçevesi genişletilmeli, halkın kullandığı temel ihtiyaç maddelerine öncelik verilmelidir. Böylece hem insanların alım gücü desteklenecek hem de tüketimin artmasıyla ticari sirkülasyon canlanacaktır" şeklinde konuştu.
Türkiye'de her yıl 300 milyon adet beyanname verildiğini hatırlatan Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP) ile artık internetten beyanname verilebilmesi, vergi dairelerinin iş yükünü azaltacak, denetimlere daha fazla vakit ayırabilmelerine vesile olacaktır. Bu bizim uzun süredir dile getirdiğimiz bir konuydu. Bunların dışında hükümetten ilk etapta beklentimiz, vergi oranlarının küçük işletmeleri de kapsayacak şekilde düşürülmesidir. Ayrıca Teşvik Yasası Kapsamı genişletilerek teşvik verilen illerin sayısı 52'ye çıkarılacağı belirtilmiştir. Vergi muafiyeti, bedelsiz arazi, enerji konusundaki desteklerin ayırım yapılmaksızın tüm illerdeki küçük işletmelere tanınmasının, ekonomik kalkınma açısından yararlı olacağını düşünüyoruz. Türkiye'de vergi sisteminde beyan usulü geçerlidir. Vergi oranlarının indirilmesi, kayıt dışının önlenmesi adına olumlu bir adımdır ama tek başına yetersizdir. Kaynak ve harcamaların etkin şekilde denetlenmesi, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkin olacaktır."