Ölümle sonuçlanan kazaların dörtte biri evlerde meydana gelirken, bu kazalar çocuk ölümlerinde önemli paya sahip.
Uzmanlar, alınacak basit tedbirlerle, acıyla sonuçlanacak olayların önüne geçilebileceğini belirtiyor. Yaşamımızın önemli bir bölümünü geçirdiğimiz evlerimiz, özellikle çocuklar ve yaşlılar için yaşamsal önemde tehlikeler içeriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, tüm yaralanmaların yüzde 54'ünü ev kazaları oluşturuyor.
Türkiye'deki veriler de çocuk ölümlerinde ev kazalarının en önemli etkenlerden biri olduğunu gösteriyor. Evdeki tehlikelerin başında düşme, yanma, kesikler ve çamaşır suyu içme geliyor. Kış aylarında ise ev kazaları artıyor.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Dilşad Save, evlerimizi çocuklar ve yaşlılar için tehlikeli alan olmaktan çıkarmakta sağlıklı yetişkinlere görev düştüğünü belirtti. Ölümle sonuçlanan yaralanmaların yüzde 25'inin evlerde meydana geldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Save, "Sonradan acı çekmemek için, alacağımız basit önlemler ve göstereceğimiz dikkatle, ev kazalarındaki yaralanma ve ölümleri en aza indirebiliriz" önerisinde bulundu.
Doç. Dr. Save evlerin, çocuklar ve yaşlıların da yaşadıkları bir yer olduğu bilinciyle tasarlanıp düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Aynı fakültenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Refika Ersu ise, ülkemizde acil çocuk polikliniklerine başvurularda ilk üç neden arasında ev kazalarının yer aldığını belirtti.
Doç. Dr. Ersu, kış aylarında ev kazalarının daha da arttığına işaret ederek, "Havaların soğuk olması çocukların evlerde kalma sürelerini artırıyor. Bu da evdeki oyun isteğine bağlı olarak birçok tehlikeyi beraberinde getiriyor" dedi.
Evlerde meydana gelen yaralanmalardan ölen çocukların yüzde 70'ini 4 yaş altındakilerin oluşturduğunu belirten Ersu, böyle bir sonucun ortaya çıkmasında bu yaş grubundaki çocukların hemen hemen tüm zamanlarını evlerde geçirmelerinin etken olduğunu söyledi. Ev kazalarında ilk sırayı düşmeler alıyor. Bunu, haşlanma, kesikler, yanıklar, zehirlenmeler ve çamaşır suyu gibi kimyasallara bağlı yaralanmalar izliyor.
Doç. Dr. Ersu, çamaşır suyu içmeye bağlı yaralanmalara çok rastlandığını ifade ederek, "Evlerde çamaşır suyu gibi kimyasallar, su ya da meşrubat şişesine konulmamalı ve bu ürünler çocukların erişemeyecekleri yerlerde saklanmalı" uyarısında bulundu.
Belli başlı ev kazaları arasında çocukların küçük cisimler yutarak soluksuz kalmaları da önemli yer tutuyor. Katı cisim yutmanın veya suda boğulmanın sıklığına dikkat çeken Ersu, annelere ve çocuğun bakımını üstlenenlere çocuğu yıkarken 1 dakika bile yalnız bırakmamalarını öneriyor.