Buna göre itfaiyeyi arayan yaşlı bir kadın kavga eden köpeklerini ayırmak için üzerlerine döktüğü bir bardak suda protez dişlerini unuttuğunu söyleyerek itfaiyeden yardım istiyor.
Yastığında örümcek gördüğü için itfaiyeyi arayıp imdat diyenler olduğu gibi, pencereden eve giren bir sincapla ne yapacağını bilemeyenler de itfaiye erlerini aramış.
Yetkililer, geçen yılki verilere göre itfaiyenin vaktini boşuna harcayan lüzumsuz aramaların her hafta 100 civarında olduğunu söylüyor.
Üst düzey itfaiye yetkilisi Dave Brown, ''Kamuoyuna çok basit bir mesaj vermek istiyoruz. Acil bir durum yoksa bizi aramayın.'' dedi.
Ancak Londralıların ''acil durum'' algısı birbirinden epey farklı.
Tuvalete düşürdüğü cep telefonunun çıkarılmasını ya da garajının çatısına atılmış bir ayakkabıyı itfaiyenin gelip almasını isteyenlere, yaşadıkları bu durumun acil olmadığının anlatılması gerekiyor.
İmdat numarasını çeviren bir Londralı, şehrin arka bahçelerinde sıkça rastlanan bir tilkinin ''yüzünde garip bir ifade olduğunu'' ve bahçeden eve girip kendisini ısırmasından korktuğunu anlatıyor.
Dave Brown, ''Tuvalete düşen anahtar ya da cep telefonlarından biz sorumlu değiliz. Örümcek, sincap yahut tilki fobisi olanlar ise dostlarından yardım isteyebilir.'' dedi.
Londra itfaiyesi evlere giren hayvanların güvenli ve zararsız biçimde tahliyesi için İngiltere'nin hayvan severler örgütü RSPCA'nin aranmasını salık veriyor.