Kemal ATLAN/ESKİŞEHİR, (DHA) - TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Anayasa Mahkemesi'nin imam nikahı ile ilgili verdiği kararı eleştirerek, "Çok ciddi bir kuma patlaması yaşanacak. Kadınların miras hakları ellerinden alınacak" dedi.
Bir duruşmaya katılmak üzere Eskişehir'e gelen Metin Feyzioğlu, Adalet Sarayı önünde gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtladı. Feyzioğlu, bir gazetecinin Anayasa Mahkemesi'nin Türk Ceza Kanunu'nun 230'uncu maddesinde evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma suçlarını düzenleyen fıkraları ile ilgili verdiği kararı nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine mevzuatta imam nikahı ve dini nikah diye bir hükmün olmadığını söyledi. Feyzioğlu şöyle devam etti:
"Sadece resmi nikahsız kadınların zorla, imam nikahı ile evlendirilip haklarından mahrum edilmelerini önlemek için, önce resmi nikah kıyılsın sonra imam nikahını kıyabilirsin denilmişti. Önce resmi nikahı kıyıldığını görmeyen imam da ve doğrudan imam nikahı kıyan imam da sorumlu tutuluyordu. Burada üstün menfaat kadınların bir takım kadın haklarına, insan haklarına aykırı töreler, geleneklerle birilerine kuma verilmesinin veya 'Bizim sözümüze güvenmiyor musunuz? Biz yörenin ağasıyız, beyiyiz. Bizim sözümüze güvenmiyorsanız, bizim de sizinle işimiz yok' deyip fakir, fukaranın ezilmesini önlemekti. Yani aileler diyebiliyorlardı ki, kızlar diyebiliyorlardı ki 'Kanun önce resmi nikah kıymanı istiyor' resmi nikah kıydıktan sonra kız imam nikahına hayır demiyordu. Haklı bir gerekçe oluşturuyordu bu baskılar karşısında. Hem fakir, zor durumdaki ailelere hem de kızlara."
ORTA ÇAĞA DÜMEN KIRAN BİR KARAR
Metin Feyzioğlu, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla kadınların elinden en büyük savunmayı aldığını söyledi. Kadınların artık 'Önce imam nikahını kıyalım arkadan resmi nikah gelir dendiğinde artık bu ailelerin, bu kadınların devlet bunu emrediyor' diye sığınabilecekleri bir devlet kalmadığını belirten Metin Feyzioğlu şöyle devam etti:
"Sonuç olarak çok ciddi bir kuma patlaması yaşanacak. Kadınların miras hakları ellerinden alınacak. Önce resmi nikahı kıyalım diye kanuna dayanarak bir haklı gerekçe gösterilemeyen kadınlar 'Bana güvenmiyor musun' cümlesi ile imam nikahı ile evlendirilip resmi nikah da arkadan gelir denip gelmediğinde miras hakkından mahrum kalacaklar. Boşandığı zaman, tabii ki boşanmayı istemeyiz ama boşandıkları zaman bugünkü medeni kanun evlilik birliği içinde edinilen malların yarısı kadınındır derken tabii ki evlilik birliği resmen kurulmamış olduğu için kapının önüne kedi yavrusu gibi koyacak kadını. Ayrıca çocukların soy bağlarında sıkıntı olacak. Yani bu çocuk, evlilik birliği içinde doğdu mu doğmadı mı? Evlilik birliği içinde doğmadı ama ne oluyor babası bu mudur? Haydi bakalım DNA araştırmalarına gidilecek. Bu kadınların temel haklarını ihlal eden, devrim kanunlarını, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş kanunlarını kadınlar açısından teminatsız bırakan vahim bir karardır. Şiddetle kınıyoruz. Anayasa Mahkemesi özgürlükçü tutumu yerine orta çağa dümeni kıran bir karar vermiştir."
FOTOĞRAFLI