HABER

Fiskobirlik, sezona borçsuz girecek

ORDU (İHA) - Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, dört yıllık özerkleşme sürecinin Haziran ayında sona ereceğini ve bu tarihten sonra devlet kuruluşu olmaktan çıkacaklarını belirterek, "Artık ortaklarımız, üreticilerimiz bizi Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi görmesin" dedi.

İHA muhabirinin sorularını cevaplandıran FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, FİSKOBİRLİK olarak 2004 yılında bir alım fiyatı belirleyerek piyasaya gireceklerini, bunun için hazırlıklarını yaptıklarını, broşürler bastırdıklarını ifade ederek, bir tüccar gibi hareket edeceklerini söyledi.

Özerkleşme sürecinin Haziran ayında biteceğini ve bu tarihten sonra kendi ayakları üzerinde duracaklarını kaydeden Salih Erdem, parayı devlet desteği olmadan nasıl bulacakları sorusuna açıklık getirdi. Erdem, "Kamuoyunda 'kooperatifçilik yapmıyor, başka işlere kayıyor' şeklindeki spekülasyonlar gereksiz. Üreticiler ve ortaklarımız bizi bugüne kadar fındığı alır, parayı öder şeklinde sanki Toprak Mahuülleri Ofisi (TMO) gibi biliyor. Artık devlet kurumu değiliz. Para kazanacağız. Şuanda Entegre Fındık İşletmeleri (EFİT), Ordu Yağ Sanayii ve Fiskomar Marketler Zinciri bizi ayakta tutan ve tutacak mali portrelerimiz. Ayrıca bir pazarlama şirketimiz ve kurulma aşamasında olan sigorta şirketimiz de var" diye konuştu.

Erdem, 1994-2004 yılları arasında 5 bin olan personel sayısının bin 500'e düşürüldüğünü, halen 2 vardiya olarak çalışan fabrikanın yakında 3. ve 4. vardiyaya başlayacağını da kaydetti.
Erdem, 1989 yılında özel bankalardan alınan ve bugüne kadar faizleriyle birlikte katrilyona yaklaşan borç ile kendilerinin bir ilgisi kalmadığını da belirtti. Borçların tamamen Hazine tarafından üstlendiğini belirten Erdem, "FİSKOBİRLİK'in şuanda hiç bir borcu yok. Sadece 2001 yılında Devlet Fiyat İstikrar Fonu'ndan devlet adına yapılan alımlara ödenmek için kullanılan kredi var. Bu da 2001 yılı olan ve halen depolarda bekleyen 110 bin ton fındığın 80 bin tonunun yağlığa ayrılmasıyla kapatılacak. 2003 yılı alımları için kredi kullanmadık. Tamamen kendi kaynaklarımızla ödedik. Yani biz yeni sezona borçsuz giriyoruz" şeklinde konuştu.

"İSLAM DÜNYASINDA ŞANSIMIZ VAR"
İslam ülkelerine fındık pazarlamak için girişimlerin devam ettiğini ve başarılı olacaklarına inandıklarını kaydeden FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, ilk etapta olumlu izlenimler aldıklarını söyledi.
Erdem, şöyle devam etti:
"İslam ülkeleri bugüne kadar göz önüne alınmamış. Son olarak Pakistan'da İslam ülkeleri temsilci ve bakanlarının katıldığı bir toplantıya gittik. Burada Suriye, Mısır ve diğer ülke temsilcileri fındığa karşı özel ilgi gösterdiler. Fındığı tanıyorlar, biliyorlar. Bize niye daha çok tanıtım yapmıyorsunuz diye serzenişte bulundular. Dubai'de bulunan bir firma ile özel bir görüşme yapacağız"
Tanıtım kampanyalarına ağırlık vereceklerini, bunun için sıkı bir şekilde çalıştıklarını da kaydeden Erdem, zaman zaman hoş olmayan gelişmelerinde olduğunu belirterek, "Tanıtıma ağırlık vermeye çalışıyoruz. Özel havayolları, seyahat firmalarıyla anlaşma zemini arıyoruz. Bir ara Türk Hava Yolları ile anlaşmıştık. 150 ton fındık satacaktık. Ancak Fındık Tanıtım Grubu bedava verince THY bizden almaktan vazgeçti. 'Beleş' fındık daha iyi geldi" şeklinde konuştu.

Bu sezon yapılan fındık ihracatı hakkında bilgiler veren Erdem, ihracat miktarının geçen yıla göre düştüğünü kaydetti.
Erdem, "1 Eylül 2003 tarihinden 5 Mart 2004 tarihine kadar olan sürede 147 bin ton fındık ihraç edilirken, 541 milyon dolar döviz girdisi elde edildi. Bu rakam 2001-2002 eş döneminde 183 bin ton ihraç miktarı ve 451 milyon dolar iken, 2002-2003 döneminde ise 190 bin ton ihraç ve 432 milyon dolar döviz girdisi şeklindeydi. Ancak geçmiş yıllarda fındığın kentali (100 kg) 260 dolar seviyesindeydi. Bugün ise 415 dolar seviyesine yükseldi. FİSKOBİRLİK'in bu yıl uyguladığı politika fındık fiyatının artmasını sağladı. Bundan mutluluk duyuyoruz" dedi.

İç tüketimin artması için FİSKOBİRLİK olarak çalışma yaptıklarını, yeni ürünleri daha cazibeli ve çekici ambalajlarda piyasaya süreceklerini de kaydeden Salih Erdem, "Bugün iç tüketim miktarı yüzde 9. Bu rakamı önümüzdeki yıllarda en az yüzde 20 seviyesine çıkarmamız gerekiyor" diye konuştu.

"TARIM PLANLAMASI ŞART" Ülke genelinde tüm tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken ve sağlık bir tarım planlamasının zamanının gelip geçtiğini belirten Erdem, Batı bölgelerinde hazine arazileri üzerinde bulunan fındık arazilerinin sökülmesi gerektiğini ileri sürdü. Türkiye'nin bir tarım ülkesi olmasına rağmen, son yıllarda uygulanan politikalar sonucu tarım ürünü ithal eder duruma geldiğini belirten Erdem, bunun sebebinin 'plansızlık' olduğunu dile getirerek, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin şart olduğunu kaydetti. Bu plansızlık içinde fındığın da bulunduğunu kaydeden Erdem, Batı bölgelerinde hazine arazileri üzerine gelişi güzel fındık dikildiğini ve bunun da rekolteyi yükselttiğini vurgulayarak, "Batı bölgelerinde 90 bin hektar hazine arazisi üzerine fındık dikilmiş. Devletin buradaki vatandaşa, 'hazine arazisini sana satayım ama fındığı söküp başka ürün yetiştireceksin' demesi lazım" diye konuştu.

Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemelerinin ise amacından saptığını belirten FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Erdem, "DGD ödemeleri üreticiyi tembelliğe teşvik ediyor. Üretici parayı aldıktan sonra yatıyor, tarlaya kimse bakmıyor. Verilecekse ürüne verilmesi, yapana, çalışana verilmesi gerekir" dedi.

En Çok Aranan Haberler