HABER

"Fransa'ya yaptırım yolda"

"Fransa'ya yaptırım yolda"

ANKARA (İHA) - TBMM, geçtiğimiz hafta Fransa'nın Ulusal Meclisi'nde alınan ve sözde Ermeni soykırımını reddedenlere hapis cezası verilmesini içeren kararı özel gündemde görüşürken, Fransa'nın aldığı kararı kınayan bir bildiri yayımladı.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, genel görüşme öncesinde TBMM Genel Kurulu'na bilgi verdi. Sözde soykırımı reddedenlerin 1 yıla kadar hapis cezası almasını içeren yasanın Senato ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanma aşamaları olduğunu ifade eden Bakan Gül, bu haliyle bile Fransa'nın yaptığı yanlışın büyüklüğüne dikkat çekti. Sözde Ermeni soykırım iddialarının belirli amaçlara hizmet etmekte olduğunu kaydeden Gül, birinci amacın diasporadaki Ermeniler'in ulusal kimliklerinin güçlendirilmesi, ikinci amacın ise 1920'lerde, 1970 ve 1980'lerdeki terör eylemlerini, sözde 'Ermeni katliamı olmuştur' diyerek meşruiyet kazandırılması olduğunu belirtti. Ermeni vatandaşların devletin her kademesinde Osmanlı Devleti'ne hizmet ettiklerini hatırlatan Gül, topraklarımızda bazı sıkıntılar olmuşsa, bunu soykırım olarak değerlendirmenin asla mümkün olmadığını kaydetti.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa'nın bölgede çok büyük yanlışlar yaptığını belirten Gül, "Fransa'nın özür dilemesi gerekirken katliam suçlamasında bulunması anlaşılır şey değil. Fransa, hafıza tazelemesine yardımcı olmak üzere bu yasayı çıkardığını söylüyor. Bizim hafızalarımızda Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Osmanlı toprakları içerisindeki Ermeliler'in nasıl kışkırtıldığı vardır. Bugün yaptıkları şey, küçük siyasi hesaplara yönelik şeylerdir. Nasıl o gün dünyayı sıkıntıya soktularsa, bugünkü yaptıklarının da o günkünden farkı yok aslında. Türkiye'nin bir hatası varsa, bu olayları yeteri kadar anlatmamış olmasındandır. Ancak biz iyi niyetliyiz. Dış politikamızı, milletimizin kin ve nefreti üzerine kurmak istememişiz" dedi.

Dışişleri Bakanı Gül, Fransa'nın aldığı bu karar nedeniyle derin yaralar açılacağını belirtirken, Türkiye'nin Fransa'ya yönelik güvenlik ve ekonomik önlemler alacağı mesajını verdi. Yasanın Türk-Fransız ilişkilerine zarar vermesi ve derin yaralar açmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Gül, "Fransa, tarihi bir kavşakta durmaktadır.

Ya Voltaire'lerin özgürlüklere bakış açısının devamını isteyecek, ya da sömürgeci düşüncenin devamını gösterecektir. 70 milyon Türk halkı bunu reddetmektedir. Bu yasa yarıda kalacak. Ümit ediyorum Fransa, sadece Türkiye'den değil, dünyadan gelen tepkileri dikkate alacaktır. Bu şunun için önemli; Fransa, demokrasinin beşiği olmuştur. Avrupa kültürünün temelidir. Böyle bir ülke olmaktan uzağa gitmemelidir. Fikirlerini ifade edenlerin hapse atıldığı bir ülke olarak düşünemiyorum. Bütün bu uyarılara rağmen kanun gerçekleşirse Fransa için çok büyük bir ayıp olacaktır. Açılan yaralar kesinlikle onarılamayacaktır. Türk, Fransız ve dünya kamuoyuna karşı seslendiriyorum. Güvenlik, siyasi, ekonomik alanlarda onarılamaz, yaralar açacaktır. O açıdan Fransa'nın kendi çıkarları için bu işi durdurması gerekiyor. Şüphesiz biz hükümet olarak bu yasa onaylanmasın diye her türlü çabayı gösteriyoruz. Aydınlarımız, herkes üzerine geleni yapıyor. Bir başka yol da uluslararası hukukun sağladığı tüm yolları devreye sokmaktır. Ümidim, Fransa'nın kendi kendine bu darbeyi vurmamasıdır" diye konuştu.

Fransa'da geçtiğimiz yıl tarihi, tarihçilerin yazması gerektiğini söyleyen siyasilerin bu yıl başka bir karara imza attığına dikkat çeken Gül, Fransız yöneticilerin bir taraftan bunu söylerken, diğer taraftan tarihsel ve hukuksal dayanağı olamayan çalışmalar yapmasının da açık bir çelişki olduğunu vurguladı. Bakan Gül, 1915 olaylarının gazetelerde, televizyonlarda serbestçe tartışılması gerektiğini da kaydederken, Türkiye'de bu tartışmanın önünde hiçbir engel olmadığını söyledi.
Genel görüşmede CHP Grubu adına da 3 konuşmacı söz aldı. Fransız Meclis'inin 'Ermeni soykırımı yoktur' diyenlere ceza öngören yasa tasarısın oylamasını bizzat

Fransa'ya giderek yerinde izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onur Öymen, Fransa'ya sert çıktı. Fransa Meclis'inin aldığı bu kararla tarihi gerçekleri çarpıttığını, Türk Halkı'nın haysiyetine ve Fransa Anayasası'na karşı bir karar aldığını söyledi. Öymen, "Fransa Meclisi, Fransa'da yaşayan 390 bin Türk'ü, atalarının Ermeni katili olmadığını söylemelerinden mahrum etmiştir. Bu yasa, özgür Fransa düşüncesini de yok etmiştir. Fransa, otoriter ülkelerle aynı konuma gelmiştir. Türkiye'nin mutlaka tavır alması gerekmektedir" diye konuştu.

"ERMENİSTAN'A KARŞI YAPTIRIM UYGULANMASI GEREKİR"

Fransa Cumhurbaşkanı Jack Chirac'ın bu yasa görüşmeleri öncesinde Ermenistan'a yaptığı ziyarete de dikkat çeken Öymen, "Sayın Chirac'ın Ermenistan'a gidecek vakti vardır ama Türkiye'ye gidecek vakti yoktur. Chirac, Erminastan'da 'Türkiye, Ermeni soykırımını kabul etmeden AB üyesi olamaz' demiştir. Bunu söyleyen başka bir devlet başkanı, başbakan yoktur" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ise, Fransa Meclis'inin aldığı bu kararı, saçma ve demokratik değerleri ihlal eden bir yasa tasarısı olarak nitelendirdi. Fransa'daki seçimler öncesinde Ermeni lobisinin Fransa'da etkin olduğunun görüldüğünü belirten Elekdağ, çözüm için Ermenistan'a yaptırımlar uygulanması gerektiğini söyledi. Elekdağ şöyle devam etti:

"Ermenistan'a karşı yaptırım uygulanması gerekir. Fransa'da alınan bu kararın arkasında Ermenistan Hükümeti vardır. Ermeni diasporası, hükümetten ayrı davranmıyor. Türkiye'nin Erivan'a somut sinyaller göndermesi gerekir. Ermenistan için sakıncalı sonuçlar doğuracağını bildirmek gerekir. 70 bin kaçak Ermeni işçiyi kademeli olarak Ermenistan'a göndermek gerekir. Bazı yazarlar, bu çözüm önerisini insanlık dışı olarak nitelendiriyor. Biz burada yasaların uygulanmasını öneriyoruz. Yunanistan'ın yaptığı gibi 'kaçak göçmenler denizin ortasına bırakılsın' demiyoruz. Sadece yasaların uygulanmasını öneriyoruz. İkinci çözüm noktası da Erivan-İstanbul arasındaki uçak seferlerine ilişkindir. Ermenistan vatandaşları bavul ticaretinden yararlanmaktadır. Eğer bu çözüm önerileri uygulanırsa Ermenistan'ın düşmanca hareketlerinin

karşılıksız kalmayacağı ifade edilmiş olur."

CHP'li Gülsüm Bilgehan Toker ise, Lozan'da Türkiye'yi temsil eden İsmet İnönü'ye, Ermeniler'in haklarını koruduğu için verilen şükran plaketini hatırlattı. Türkiye'nin Ermeni vatandaşlara verdiği önemi anlatan Toker, "Boykotu, tepkiyi vatandaşın sırtına bırakmayalım. Hükümet bu tepkiyi versin" dedi.
AK Parti adına söz alan İzmir Milletvekili Zekeriya Akçam, tarihten örnekler vererek Fransa'nın Ermeniler'i nasıl kullandığını anlattı. Fransa'nın Anadolu'yu fethetmek için

Ermeniler'i kullandığını savunan Akçam, Fransa'nın bu yasayı, Naziler'e karşı savaşan Ermeni askerlere gönül borcu olarak gördüğünü kaydetti. Fransa yöneticilerinin, Türk Milleti'ne bunu yapma cesaretini nereden aldıklarını soran Akçam, "Bu pervasızlığa karşı, onlara maliyeti olan politikalar uygulamalıyız" dedi. Kişisel söz hakkını kullanan DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan ise, özel gündemli toplantıya milletvekili ve hükümet üyelerinin az sayıdaki katılımını eleştirdi. Görüşmelerin ardından TBMM, Fransa'yı kınayan bir bildiriyi oybirliği ile kabul etti.

Bu konuşmaların ardından TBMM'de bütün siyasi partilerin imzasıyla ortak bir bildiri yayımlandı. Meclis'in yayınladığı bildiride, Türkiye'nin bütün çabalarına rağmen sözde Ermeni soykırımının inkarının cezalandırılmasını öngören yasının 12 Ekim 2006'da çok az sayıda milletvekilinin oyuyla kabul edildiği vurgulandı.
"TBMM Fransız Ulusal Meclisi'nde kabul edilen bu yasa tasarısını şiddetle kınamakta, Ermeni asıllı vatandaşlarımız dahil tüm Türk halkı bu girişimi tepkiye karşılamaktadır" denilen bildiride, şöyle denildi:

"Yakın tarihindeki bazı uygulamalarıyla Cezayir'de, Hindi Çini'nde, Madagaskar'da ve diğer bazı Afrika ülkelerinde 1 milyondan fazla masum insanın ölümüne yol açan Fransa, başka ülkelerin tarihlerindeki olaylar konusunda dikkatli konuşmak zorundadır. Kendi tarihiyle ilgili suçlamalar karşısında konuyu tarihçilere bırakmak gerektiğini ve tarihin yasayla yazılamayacağını savunan Fransız siyaset adamlarının, Türkiye'nin tarihine gelince kendilerinde karar alma hakkı görmeleri ibret vericidir. Türk Milleti'nin tarihinden utanmasını gerektirecek bir husus, tarihiyle yüzleşmek konusunda bir sıkıntısı yoktur."

Meclis'in, tartışmalı tarihi dönemlerin birlikte araştırılması ve gün ışığına çıkarılması için Ortak Tarih Komisyonu kurulması yönünde tarihsel nitelikteki öneriye öncülük yaptığı belirtilen bildiride, Ermeni Hükümeti'nin buna olumlu yanıt vermediği belirtildi.

Fransız Parlamentosu'nda kabul edilen yasanın Türkiye ile Fransa arasında onarılmaz yaralar açacağı vurgulanan bildiride, Meclis'in tasarının yasalaşmasını önlemeye yönelik uyarı ve girişimlerini sürdüreceği ifade edildi. Türk Hükümeti'nin alacağı tedbirlerin, tasarının yasalaşması halinde Fransa'nın menfaatlerinin ne ölçüde zarara uğrayabileceğinin de göstergesi olacağına dikkat çekilen bildiride, "TBMM, bu konuda halkın ve sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlarımızı ve hassasiyetimizi koruma konusunda gösterdiği duyarlılığı saygıyla karşılamaktadır" ifadeleri yer aldı.

En Çok Aranan Haberler