Financial Times gazetesinde Daniel Dombey imzasıyla "Türkiye'nin modernleşebilmesi için nakde ihtiyacı var" başlığı altında yayınlanan bir haberde, Türkiye'de 5,7 milyar dolarlık otoban işletme ihalesinin iptal edilmesinin büyük projelerin yaşadığı sorunları özetlediği öne sürülüyor.
Dombey, Alman Başbakan Angela Merkel'in ziyareti sırasında Türkiye'de yatırım olanaklarının tanıtıldığını; bunların arasında İstanbul'a 7 milyar euro değerinde büyük bir havalimanının inşa edilmesinin de olduğunu aktarıyor.
Haber, bir bankacının Türkiye'de altyapı inşası için 20 ila 30 milyar euroluk, 5 yıl sürecek yatırımlardan söz ettiğini, hükümetinse elektrik sektörü için 107 milyar dolara ihtiyacı olduğunu söylediğini belirtip şöyle devam ediyor: "Türkiye'nin bu tür miktarları tek başına karşılaması mümkün değil. Türkiye'nin ekonomisini modernleştirebilmesi için dış sermayeye ihtiyacı var."
Financial Times'ta yayınlanan haber, Tuskon Başkanı Rızanur Meral'in Türkiye'nin en büyük sorununun sermaye eksikliği olduğunu söylediğini aktarıyor.
Dombey'e göre ABD ve Avrupa'da para politikalarının rahatlatılmasıyla portföy fonları sağlanmış olsa da uzun dönemli fonlarla daha nadir karşılaşılıyor.
Gazete, Türkiye'nin en çok kullanılan otobanlarının 25 yıllığına işletilmesi için açılan ve Türkiye'nin en büyük holdingi Koç ve Malezya devlet fonu Khazanah'ın sahibi olduğu UEM'in kazandığı ihalenin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca iptal edildiğini hatırlatıyor.
Financial Times, bu kararın ardında kurulun Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın elde edilecek gelir konusundaki endişeleri olduğunu hatırlatıyor.
Ama Dombey, bankacıların Başbakan Erdoğan'ın 5,7 milyar dolarlık otoban ihalesini iptal etmesinin aslında 'Türkiye'nin içinde bulunduğu ikilemi' gözler önüne serdiğini söylediğine dikkat çekiyor:
"Büyük projeler için şirketlerin topladığı fonlar gelecek gelirleri ve uzun dönemli sermayeyi hesaba katılıyor. 2008 yılında Lehman Brothers'ın çökmesinden sonra uzun dönemli sermayeleri bulmak da zorlaştı.
Ama bu son yaşanan olaylar Erdoğan'ın kişisel gücünü de ortaya koydu. Özelleştirmeler konusunda son sözü söyleyen Erdoğan, kariyeri boyunca İslami köklere dayanan partisine kuşkuyla yaklaşan 'beyaz Türklere' yani laik elit kesime saldırdı.
Bu, şirketlere yaklaşımına da yansıyor. Ne de olsa otobanlar konsorsiyumunun %20'isini oluşturan Yıldız Holding'in özel sermaye şirketi Gözde başbakana yakın olsa da, %40'ını, bu kesimin başını çeken Koç Grubu oluşturuyordu."
Financial Times, "ikilem" olarak nitelediği bu durumdan dolayı yatırımcıların geleceği daha iyi tahmin edebilmelerine fırsat yaratılmasını istediğini aktarıyor.
Gazeteye göre yatırımcılar bunun örnek sözleşmeler, çevresel değerlendirmeler veya başbakanın daha etkili bir biçimde ihale sürecinde olanlardan haberdar edilmesiyle sağlanabileceğine inanıyor.
Financial Times, kendilerine konuşan Akbank'ın Kurumsal Bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Yüksel'in sözlerinin altını çiziyor: "Bunlardan dolayı, büyük paralar ve zaman harcayacak olası bir sponsor, özelleştirmeye katılma konusunda temkinli olacaktır."