G. Anadolu'da "töre cinayeti" anketi
DİYARBAKIR (İHA) - Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır'ın başkanlığında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan ankete göre, halkın yüzde 37'sinin töre cinayetlerini haklı gördüğü ortaya çıktı. Ankete katılanların yüzde 16'sı evlilik dışı ilişkiye giren kadının cezalandırılmaması gerektiğini söylerken, yüzde 25'i medeni şekilde boşanmayı, yüzde 21.6'sı da kulak ve burun kesmeyle saç kazıma gibi cezalar verilmesinden yana görüş belirtti.
Prof. Dr. Aytekin Sır başkanlığındaki 10 kişilik ekip tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan "Töre Cinayetleri Anketi"nin sonucu, Avrupa Birliği'ne (AB) girmeye çalışan Türkiye'deki bir acı gerçeği göz önüne serdi. Ankete katılanların yüzde 37.4'ü töre cinayetinden yana olduğunu dile getirirken, ankette "intihar etmesini sağlarım", "zehirlerim", "burnunu ve kulaklarını keserim" diyenler de yer aldı.
430 kişi üzerinde gerçekleştirilen ankete katılanların yüzde 78'i erkek, yüzde 22'si ise kadınlardan oluştu. "Bir başkasıyla evlilik dışı ilişkide bulunan kadına ceza verilmeli mi? Verilirse bu ceza ne olmalı?" sorusuna ankete katılanların yüzde 37.4'ü "Öldürülmeli" yanıtını verdi. Ankete katılanların yüzde 16'sı cezalandırılmaması gerektiğini söylerken, yüzde 25'i medeni bir şekilde boşanmayı, yüzde 21.6'sı da kulak ve burun kesmeyle saç kazıma gibi cezalar verilmesinden yana fikir belirtti.
Öldürülme yöntemleri arasında 'zehirleme' ve 'intihar ettirme' gibi görüşler de yer aldı. Ankette, "Cezasını kim vermeli?" sorusunu, katılanların yüzde 64'ü "Kocası vermeli" diye yanıtladı. "Bunu kime danışırsınız?" sorusuna ise, yüzde 41.6 oranında "Aile büyüğüne" yanıtı verildi.
Prof. Dr. Aytekin Sır, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "10 kişilik bir ekiple yapılan ve bölge insanının tamamını içine alan bir çalışmaydı; yani sadece Diyarbakır merkezli bir çalışma değildi. 15 yıldır alanımda bu bölgeye hizmet veren bir bilim adamıyım. Doğal olarak töre cinayetlerini mesleki gözlemlerimiz açısından hangi kesimler üzerinde yapmamız gerektiği konusunda bir ön fikrimiz vardı. Buradan hareketle yoğunluklu olarak Kürt, Zaza, Arap ve Alevi köyleri üzerinde çalışma yaptık" dedi.
