Adanın tarihi ve barındırdığı medeniyetler hakkında ise teoriler çok fazla.
Gizemli adanın sırları
Eski çağlarda "Dünyanın merkezi" olarak adlandırılan ve antik uygarlıkların nasıl yok olduğuna dair sırlar bulunduran adanın gizemi çözümü zor görünüyor.
Tahitli denizcilerin Rapa Nui adını verdikleri ada, Şili kıyılarında 3 bin 600 km açıkta bulunuyor. Bu özelliğiyle dünyanın karaya en uzak noktası ünvanına sahip. Paskalya Adası'nın gövdesini 507 metre uzunluğundaki Terevaka Yanardağı oluşturuyor.
Doğusundaki Poike ve güneyindeki Rano Kau Yanardağlarıyla üçgen biçimini almış ada, okyanus tabanından yükselen 3 bin metre yüksekliğindeki bir yanardağdan farksız.
Ada, 1722 tarihinde keşfedildi. Hollandalı denizci Jacob Roggeveen tarafından 5 Mayıs 1722 yılında Paskalya Bayramı günü keşfedilmiş ve o gün ilk kez bir Avrupalılar tarafından adaya ayak basılmış.
Paskalya arifesinde keşfedildiği için adaya "Paskalya Adası" ismi verilmiş. Roggeveen adaya ilk çıkıp heykelleri görünce şaşkına dönmüş. Jacob Roggeveen ve beraberindekilerin ilk düşündüğü adada ilkel bir kabilenin çok fazla büyüklüğü olan ve ince işçilik isteyen bu taşları yapamayacağıydı.