Ülkenin kuzeydoğusundaki Tuzla'ya bağlı Breze köyünde ikamet eden emekli öğretmen Rebernik, mutfağından oturma odasına, banyosundan yatak odasına, evinin dış cephesinden kıyafetlerine ve hatta yaptırdığı mezar taşına kadar kırmızıdan başka renk tercih etmiyor.
'Kırmızı kadın' olarak tanındı! Gelinliğinden mezar taşına kadar...
Evlendiğinde gelinliğini dahi kırmızı diktiren Rebernik, "Beyaz gelinlik giymek için beni zorla bağlamaları gerekirdi. Belediyeden özel izin istedim ve kırmızı gelinlik giydim." dedi.
Balayına İstanbul'da gittiklerini ve ilk kırmızı çantasını, kırmızı ayakkabısı ve kırmızı ev eşyalarını burada aldığını anlatan Rebernik, evlendiği 1975 yılında kırmızının yaşadığı bölgede ayıp karşılandığını söyledi.
Rebernik, kulağına gelen tüm olumsuz yorumlara rağmen içinde kırmızı renge karşı inanılmaz bir tutku olduğunu belirterek, "Sonrasında gittiğim her yerden kırmızı bir eşya almaya başladım. Bugün artık her şeyim kırmızı." ifadesini kullandı.
Eşi Zvonko'nun, kırmızı tutkusuna karşı her zaman anlayışlı olduğunu dile getiren Rebernik, "Ama yeni bir kıyafet veya eşya aldığımda artık fark etmiyor. Kırmızıya olan sevgimin belki de en büyük dezavantajı bu." dedi.
Rebernik, öğretmenlik yaptığı dönemde de hep kırmızı giyindiğini ve bu sevgisini öğrencilerine de aktardığını söyleyerek, "Hediyelerimin hepsi kırmızı olurdu. Tüm öğretmenlerin sınıf defterleri yeşilken benimki tabii ki yine kırmızıydı." diye konuştu.