Selçuklu, Osmanlı ve Bizans dönemini kapsayan 4 kültür tabakasının tespit edildiği bölgede Muş'un İslamiyet öncesi tarihi keşfedildi.
Muş'un bilinmeyen geçmişi gün yüzüne çıktı
Muş’un Varto ilçesine bağlı Tepeköyü Höyüğü’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Sabahattin Erdoğan’ın bilimsel danışmanlığında yürütülen kazı çalışmaları Muş tarihini ortaya çıkardı. Alparslan-2 Barajı yapım çalışmaları sonucu kurtarma kazısı yapan arkeologlar, İslamiyet öncesine ait 200 eser ve taşınabilir bulgular elde etti.
Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Ahlat Müze Müdür Vekili ve Tepeköyü Höyük Kazı Başkanı Mikail Ercek, Muş tarihi için çok önemli bir kazı çalışması yapıldığını söyledi.
Ercek, “Bu çalışmalara girmeden önce Tepeköyü Höyüğü’nün nerede olduğuna dair bazı bilgiler vermek istiyorum. Tepeköyü Höyüğü, Varto ilçesi Tepe köyde bulunmaktadır. Erzurum-Muş yolunun 40. kilometresinde yer alıyor. Doğusundan Bingöl çayı geçmektedir. Batısında ise Muş - Erzurum karayolu bulunuyor. Tepeköyü Höyüğü yaklaşık 5 bin metrekarelik bir alana yayılmış ve 17 metre yüksekliğindedir.
Burada neden böyle bir çalışma başlattık? Alparslan-2 Barajı yapımıyla beraber etki alanında kalan 3 tane arkeolojik merkezimiz bulunmaktadır. Bunlardan biri Tepeköyü Höyüğü, ikincisi Urartu Kayalıdere, üçüncüsü ise Kızkalesi. Su kotunun altında kaldığı için önceliğimizi Tepeköyü Höyüğü’ne verdik ve burada bir kazı başlattık. Çünkü bunu yapmamız gerekiyordu. Yapmadığımız takdirde tamamen suyun altında kalacaktı ve burayı kurtarmak mümkün hale gelmeyecekti. Onun için önceliğimizi buraya verdik ve burada çalışmaya başladık. Bu çalışmalara ilk 2014 yılında başladık. O zaman Alparslan-2 Barajı’nın yüklenici firması Enerjisa’ydı.
Bir sezon biz burada çalışma gerçekleştirdik. Çeşitli nedenlerden dolayı Enerjisa bu işi bıraktıktan sonra 2 yıl gibi bir süreyle çalışmaya ara verildi. Daha sonra bu baraj çalışması Energo-Pro ve Murat Nehri AŞ’ye verildi. Verildikten sonra da tekrar biz 2016 yılında bu çalışmaya başladık ve halen çalışma devam ediyor. Buradaki çalışmalarımız çok verimli geçti ve burada yaptığımız ilk kazı olması hasebiyle Muş bölgesi için çok önemli olduğu bilincinde kalarak, bu hassasiyet içerisinde hummalı bir çalışmaya başladık” dedi.