Canan Dağdeviren’in “elektronik sütyen” olarak tanımlanan cihazı, uzay ortamında test edilerek kadın sağlığı için devrim niteliğinde bir adım attı.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) doçent olarak görev yapan Dağdeviren, başarısını sosyal medyada şu sözlerle duyurdu, “Tarihe not düşülsün: Bugün, 14 Nisan 2025. Atatürk Cumhuriyeti’nin herkes için eşit olan sisteminde eğitim alan bir birey olarak, yıllar önce üzerinde çalışmaya başladığım giyilebilir ultrason cihazımı uzaya gönderdim. Tarihte ilk kez tamamı kadınlardan oluşan ilk uzay ekibi ile. Bu bir başlangıç. Sivas’tan yola çıkan dedelerimin ve nenelerimin, kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet. İcat ettiğimiz teknolojiyi haksızlığa ve zulme uğrayan tüm canlılara armağan ediyorum; yalnız değilsiniz. İstikbal göklerdedir” diye paylaştı.

1985 yılında İstanbul’da doğan ve aslen Sivaslı olan Canan Dağdeviren, 39 yaşındadır. Kocaeli’de ilk ve orta öğrenimini tamamlayan Dağdeviren, 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Sabancı Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği yüksek lisansını 2009’da tamamlayan bilim insanı, aynı yıl Fulbright bursuyla ABD’ye giderek University of Illinois at Urbana-Champaign’de (UIUC) doktora eğitimine başladı. Aralık 2014’te doktorasını alan Dağdeviren, esnek, katlanabilir ve giyilebilir elektronik cihazlar üzerine çığır açan çalışmalar yaptı.
Medikal teknoloji alanında devrim niteliğinde buluşlara imza atan Dağdeviren, pilsiz çalışan giyilebilir bir kalp çipi (PZT MEH) ve cilt kanseri teşhis cihazı geliştirdi. Meme kanseri erken teşhisi için tasarladığı giyilebilir ultrason cihazı, teyzesinin 49 yaşında geç evre meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmesinden ilhamla ortaya çıktı.

“Elektronik sütyen” olarak bilinen bu cihaz, sütyen içine yerleştirilerek meme dokusunu düzenli tarıyor ve erken teşhisle milyonlarca kadının hayatını kurtarmayı hedefliyor. Forbes’in “30 Yaş Altı Bilim İnsanı” listesine giren ve BBC’nin 2023 “İlham Veren Kadınlar” listesinde yer alan Dağdeviren, Harvard Üniversitesi Fellows Cemiyeti’nde Junior Fellow unvanına sahip ilk Türk bilim insanı oldu.
Dağdeviren, bilime olan tutkusunun iki önemli dönüm noktasıyla şekillendiğini belirtiyor: Babasının hediye ettiği Marie Curie kitabı ve Erdal İnönü’den bizzat aldığı Anılar ve Düşünceler eseri. Erdal İnönü ile tanışması, lise yıllarında fizik alanını seçmesinde etkili oldu. Motivasyonunun düştüğü anlarda ise Mustafa Kemal Atatürk’ten ilham aldığını ifade eden Dağdeviren, uzay misyonunda Atatürk’ün fotoğrafını cihazıyla birlikte uzaya göndererek bu bağlılığını bir kez daha gösterdi.

Türk bilim dünyasının gururu Canan Dağdeviren, yenilikçi çalışmaları ve azmiyle Türkiye’yi dünyaya tanıtmaya devam ediyor.