Tüm Türkiye Bursa'daki çöp ev skandalıyla dehşete düştü. Teyzesi tarafından bir yıldır alıkonan ve kilitli kaldığı odada Nilüfer Belediyesi'nin temizlik işçileri tarafından bitkin halde bulunan 9 yaşındaki C.M.A'nın görüntüsü görenleri kahretmişti. Söz konusu görüntülerin ardından teyze gözaltına alınıp tutuklanırken, küçük çocuk devlet korumasına alınmıştı. 9 yaşındaki C.M.A'nın Antalya’da yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte Türkiye gündemine oturan çöp ev skandalıyla ilgili yeni gelişmeler...
"3 YIL OLDU, O GÜN BUGÜNDÜR OĞLUMDAN HABER ALAMIYORUM"
Çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti.
Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., “Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa’da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya’ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu” diye konuştu.
"KARDEŞİM YAKALANMAMAK İÇİN BİR YIL BOYUNCA OĞLUMU BİR ODAYA KİLİTLEMİŞ"
Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., “Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya’ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile’de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi” dedi.
"ÇOCUĞUMUN ÇÖPTEN ÇIKTIĞINI DUYUNCA ŞOK OLDUM"
Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., “Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa’ya gelmemi istediler. 21.00’a otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya’ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi” diye konuştu.
"AKŞAM ÇİZGİ FİLM İZLEDİ, ÇEREZ YEDİ"
Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., “Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, üstünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat 23.00 gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler” ifadelerini kullandı.
"YAKARIM ORTALIĞI! BEN DOĞURDUM, BENİM YANIMDA OLMASI GEREKİR"
Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., “Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim” dedi.
"DEVLETİN VERECEĞİ CEZAYA GÜVENİYORUM"
Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., “Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor” diye konuştu.
"SONUNA KADAR ŞİKAYETÇİYİM"
Bugün öğle saatlerinde Antalya Adliyesi önünde basın açıklaması yapan anne Yasemin A. şöyle konuştu:
“Ben oğlumu 3 sene sürdü ama buldum. Hayatta kaldı, başardı. Oğlumla aynı evde yaşamak istiyorum. Oğlumu yetiştirmek istiyorum. Bir haksızlığa da göz yummuyorum. Damadımız da aynı şekilde kız kardeşim tarafından çocuğundan uzun zaman uzak tutulduğu için o çocuk da mağdur. O çocuk, yani yeğenim, çocuğum kaçırılırken beni ittirdiği halde, 'O benim kardeşim oldu, vermeyeceğim' dediği halde, ben çocukla ilgili şikayetim devam ettiği halde, geçen son şikayetimi geri çektim. Damadı aradım, dedim ki 'Ablacığım çocuğuna sahip çık, hapishaneye düşmesin, çocuğunu al.' O çocuktan şikayetimi çektim, annenin etkisinde kalmıştır, o da bir çocuktur. Ama kız kardeşimin en yüksek cezaya çarptırılmasını istiyorum. Kız kardeşimin suçlu olduğu kadar hiçbir şey yapmayan memur ve amirlerden de sonuna kadar şikayetçiyim."
"HİÇBİR İŞLEM YAPMAYAN GÖREVLİLER HAKKINDA YASAL ŞİKAYET YAPACAĞIZ"
Yasemin A.'ın avukatı Deniz Sezgin, öncelikli hedeflerinin çocuğun anneye yeniden teslim edilmesi olduğunu söyledi. C. M.'nin Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisinin devam ettiğini aktaran Deniz Sezgin şunları söyledi:
“Bu tedavi süreci tamamlanana kadar anneyi çocukla beraber kalabileceği uygun bir eve yerleştirdikten sonra sosyal hizmetlere başvuru yapıp çocuk ve anneyi aynı evde kalması için gereken çabayı vereceğiz. Sosyal Hizmetlere de 2020 yılından beri annenin yapmış olduğu yasal müracaatlarımızı göstererek, mağdur bir anne olduğunu hukuki bir şekilde ifade etmeye çalışacağız. Bu süreçte 2020 yılından beri bir dava dosyasında Kamuran Pınar bir taraf olmasına ve adresi belli olmasına rağmen müvekkilin kayıp başvuruları hakkında hiçbir işlem yapmayan ilgili görevliler hakkında da gerekli yerlere yasal şikayetlerimizi yapacağız."
"HEDEFİMİZ ANNE VE ÇOCUĞUN BİRLİKTE KALMASI"
Avukat Deniz Sezgin, Kamuran Pınar'ın tutuklandığını belirterek, dosyanın takipçisi olacaklarını ve en yüksek cezayı alması için gereken çabayı vereceklerini ifade etti. Sezgin, “İlk öncelikli hedefimiz anne ile çocuğun beraber bir evde kalabilmesi ve sosyal hizmetlerden alınabilmesi için gereken mücadeleyi vereceğiz" diye konuştu.
KOCASIYLA AKIL HASTANESİNDE TANIŞMIŞLAR
Öte yandan Sabah'ta yer alan habere göre Yasemin A.'nın, kocası ile akıl hastanesinde tedavi gördüğü sırada tanıştığı ortaya çıktı.
(İHA-DHA)