BİZE ULAŞIN
El Cezire Televizyonu'na özel açıklamalar yapan Başbakan Abdullah Gül, yeni hükümetin kurulmasının iyimserlik havasında karşılandığına dikkat çekerek, "Türkiye'de tek başına kurulan AK Parti iktidarının başarılı olduğunu gördüler. Bizden rasyonel bir sonuç bekliyorlardı, biz tam tersini yaptık. Bizim bu tavrımız karşısında şok oldular. Türkiye Müslüman bir ülkedir. Türkiye'nin şeffaf ve modern dünya ile birlikte olabileceğini göstermeye çalışıyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin olduğu bir ortam oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.
"Arap kardeşlerimizin hepsine en iyi dileklerimi iletmek istiyorum" diyen Başbakan Gül, Türkiye'nin Arap dünyası ile olan ilişkilerinin çok köklü olduğunu ve bunları karşılıklı çıkar ilişkisine dayandırma arzusu içinde olduklarını söyledi.
Bölgedeki işbirliğinin yanı sıra, ortak tarih ve kültürün en kıymetli değerler olduğunu dile getiren Başbakan Gül, "Hepimizin geleceğe bakması gerek. Bir muhasebemizi yapmamız gerek. Gelecekte işbirliğini geliştirmeliyiz. Bu halkımızın refahınadır. Halklar arasında kardeşlik vardır. İnşallah ülkeler arasında resmi temaslarla bunu daha da geliştirebiliriz" dedi.
BM Silah Denetçileri'nin Irak'ta incelemeler yapmaya başladığına dikkat çeken Başbakan Abdullah Gül, "Savaş hiçbir zaman iyi değildir. Ama bu bölgedeki savaş bizi daha fazla ilgilendirir. Bu bölgenin halkı, uzun yıllardır çok sıkıntı çekiyor. Varlıklarımızı ve kaynaklarımızı, halkın zenginliğine harcamıyoruz. Burada devlet adamları ve siyasetçilerin daha dikkatli olması gerek. Savaştan hepimizin uzak durması gerek. Savaş gerekçesi olacak bahaneleri de vermemeliyiz. Bu anlamda kitle imha silahlarının olmaması gerek. Bunlar yakın geçmişte kullanılmıştır. Ekonomik kaynaklarımızı ve insan kaynağımızı ülkemizin geleceğine mobileze etmeliyiz. O bakımdan savaştan kaçınmalıyız" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin savaş çıkmaması için gayret ettiğini açıklayan Başbakan Gül, savaş çıkmasına fırsat verilmemesi gerektiğinin altını önemle çizdi.
Yakın geçmişe bakıldığında bu fırsatların verildiğini belirten Abdullah Gül, "Bunların faturası bu bölgenin halkına çıkmıştır. Binlerce kadın dul kalmıştır. Tam tersine kaynaklar, zenginlik ve refah için kullanılmalıdır" dedi.
"ABD, olası bir Irak savaşı durumunda Türk ekonomisinin etkilenmesinden dolayı maddi anlamda size bir taahhütte bulunuyor mu?" şeklindeki soruya Başbakan Gül, "Benim kastettiğim o değil. Ambargolar ve sıkıntılar halkın çektikleridir. Biz bunu Körfez Savaşı'ndan biliyoruz. Türkiye büyük bir ekonomik sıkıntı çekmiştir. Kuzey Irak'taki terörist faaliyetlerden dolayı politik sıkıntı çekmiştir. Bütün bunlar büyük bir yük. Bunları bir daha görmeyi hiçbir zaman arzu etmeyiz" şeklinde yanıt verdi.
Başbakan Abdullah Gül, Kıbrıs konusunda yöneltilen bir soru üzerine, "Kıbrıs'ta eskiye dayanan bir sorun var. Bu sorunun çözülmesi için gayret ediyoruz. Sorunların çözümüne önyargısız, olumlu yaklaşacağız. Bu demek değildir ki kendi haklarımızdan vazgeçmek pahasına bir anlaşma yapacağız. Bunu müzakere ederiz ama detaylarını da görürüz. Kesin önyargılı bakmıyoruz ama biz her şeye gözü kapalı 'evet' diyecek değiliz. Bizim de gördüğümüz noktalar var. Neticede tatmin edici çözümleri bulacağız" değerlendirmesinde bulundu.
AB'ye üyelik konusunda üzerlerine düşen görevi yapacaklarını vurgulayan Başbakan Gül, "Önemli olan Türkiye'yi AB kriterlerine taşımaktır. Türkiye'yi demokrasi ve hukukun üstünlüğüne taşıdığımızda sonrası AB'nin bileceği iştir. Ama Türkiye AB'ye girerse, AB'nin dünyada önemli bir rolü olur. Biz üzerimize düşeni yapacağız. Çok gayret edeceğiz ama tabi ki Kopenhag'da belli olacak" demekle yetindi.
Türkiye'nin krizden biran önce çıkıp yatırım hamlelerine başlayabilmesi için Başbakan olarak ekonomi ile bizzat ilgileneceğini açıklayan Abdullah Gül, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na atanan Ali Babacan'ın çok olağanüstü bir kişi olduğunu, iyi eğitim aldığını ve arkadaşlarına güvendiğini söyledi.
Başbakan Abdullah Gül, "Partinin başkanı başbakan değil. Burada bir anormallik var mı?" sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:
"Evet, bir anormallik var. Bunu inşallah düzenleyeceğiz. Bizler kader birliği yapmış insanlarız. Sadece Tayyip beyde değil, bizler şan ve şöhret peşinde insanlar değiliz. Bizler, ülkenin sorunlarını çözmek istiyoruz. Onun içinde başarılı olmak istiyoruz. Bizim aramızda çekişme olmaz. Bir problem söz konusu değildir. Bu yasakları kaldırmak benim görevimdir. Bu yasaklar Türkiye'ye yakışmaz. AB'ye üye olmak isteyen bir ülkede bu yasaklar olamaz."
Başbakan Abdullah Gül, "Yasak kaldırılırsa Erdoğan yerinize geçecek mi?" şeklindeki bir başka soruya da, "Bu anormal yapıyı biz düzelteceğiz. Daha sonra normal olan parti genel başkanının başbakan olmasıdır. Önemli olan doğru işleri doğru zamanda yapmaktır" karşılığını verdi.
Kaynak: İHA
