Gül'den Nasrallah yalanlaması

ANKARA - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, bugün bir köşe yazısında, "Türk istihbaratının İsrail'e Hizbullah lideri Nasrallah'ın Beyrut'taki İran Büyükelçiliğinde saklandığı" bilgisini verdiğine ilişkin Alşark-Alawsat gazetesinde yer alan iddianın konu edildiğini söyleyerek, böyle bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını kaydetti.

Bakan Gül, Dışişleri Bakanlığı olarak dünyanın her yerinde çıkan her gazeteyi cevaplandırmak durumunda olmadıklarını, ama bilgileri olması durumunda cevaplandırabileceklerini belirterek, böyle bir iddianın ise kesinlikle doğru olmadığını ifade etti.

Gül, temaslarda bulunmak üzere günübirlik ziyaret için Lübnan'a gitti.

Bakan Gül, Lübnan'a hareketinden önce Esenboğa havaalanında yaptığı açıklamada, Lübnan'da Başbakan Fuad Sinyora, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Dışişleri Bakanı Fevzi Salluk ile görüşeceğini söyledi.

Gül, ziyaretinin amacının öncelikle içinde bulundukları zor durumda Lübnan halkı ve hükümetine Türk halkı ve hükümetinin yakın desteğini bir kez daha iletmek olduğunu söyleyerek, gelinen aşamada ilgili tüm tarafların 1701 sayılı kararın ruhuna uygun hareket etmesinin bölge barış ve istikrarı için önem taşıdığını kaydetti.

Bakan Gül, bu kararın uygulanmasının önemine de dikkat çekerek, kritik bir sürecin içinde olunduğunu bildirdi. Orta Doğu'da kapsamlı ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi, bölgenin istikrarlı bir coğrafyaya dönüştürülmesinin uluslararası toplumla birlikte Türkiye'nin de amacı olduğunu ifade etti.

Lübnan'ın ardından pazar günü İsrail'i ziyaret edeceğini hatırlatan Gül, bölgede başka ziyaretlerinin de söz konusu olacağını kaydetti.

Ziyareti sırasında Hizbullah ile dolaylı ya da dolaysız bir şekilde görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine Bakan Gül, Hizbullah'ın Lübnan hükümetinin bir parçası bulunduğunu, hükümet içinde bakanları olduğunu söyleyerek, dolayısıyla Başbakan Sinyora ile yaptığı görüşmede Lübnan'daki bütün siyasi gruplar ve tarafların görüşlerini öğrenme imkanı olacağını kaydetti.

Bakan Gül, bir başka soru üzerine de uluslararası toplumdaki farklı fikirleri bir araya getirmenin güç olduğunu ve geç bir ateşkes sağlandığını söyleyerek, önemli olanın akan kanın durdurulması olduğunu belirtti.