Yaklaşık 1 yıl önce yanık tedavisi için gittiği Şanlıurfa Devlet Hastanesi'nde HIV virüslü kan verilen 2 yaşındaki Y.Ç. rutin kontrollerinin yapılması amacıyla Şanlıurfa'ya gelerek Balıklıgöl'de balıklara yem attı.
Balıkların attığı yemi yediğini gören Y.Ç.'nin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Baba Mehmet Ç. daha sonra çocuğun kan tetkikleri ve rutin kontrollerinin yapılması için Ankara'ya gitti.
Tedavisine Ankara'da devam edilen Y.Ç.'nin babası Mehmet Ç., oğlunun 3 ayda bir Ankara'ya götürdüğünü belirterek, "Çocuk rahatsız olduğu için Ankara'ya gideceğiz. Her 3 ayda bir Ankara'ya götürüyoruz. Çocuk kalbinden şikayetçi. Oğluma 500 yataklı devlet hastanesinde HİV virüslü kan verdiler ve tedavi için gidiyoruz. 1 yıl oldu. Kimse sormadı. Köylüler çocuklarımla oynamıyor. Köylüler 'senin çocuğunda bulaşıcı hastalık var' diye bizi dışladılar. Çocuğun durumunu kimse sormuyor.
Ankara'ya gitmek için bana sadece yol parası veriyorlar. Bana 'masrafı sen yap SSK öder' diyorlar. Yemek yesem, tuvalete gitsem, taksi parası için fiş mi alacam. Ankara'da ne kadar kalacağımız belli değil. HİV virüsü tehlikeli olduğu için kalbini de etkiliyor. Masrafı cebimden yapıyorum. Eşimle birlikte Ankara'ya gidiyoruz" dedi.