Çin teknoloji şirketi Huawei'nin, yayalar arasında Uygur olanları tespit eden bir sistemin patentini almak için başvuru yaptığı ortaya çıktı.
ABD merkezli bir araştırma şirketinin BBC ile paylaştığı belge, başvuru yapıldığını doğruluyor.
Çin merkezli başka bazı teknoloji şirketleri de benzer başvurular yapmıştı.
Huawei yetkilileri daha önce hiçbir teknolojik sistemlerinin etnik grupları tespit etmek için tasarlanmadığını söylemişti.
Şirket şimdi ise patenti değiştirme planları yapıyor.
Şirket, Çin'in patent sağlayan yetkili kurumu Ulusal Fikri Mülkiyet Hakkı İdaresi'ne (CNIPA), Çince belgelerde Uygurlara yapılan her türlü atfın silinmesi için izin talebinde bulunduğunu belirtti.
Çin; ağırlıklı olarak ülkenin kuzeybatısında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslüman Uygur Türklerine karşı yüksek teknoloji ürünü gözetim sistemleri kullanmak, Uyguları çalışma kamplarında gözaltında tutmakla ve çocukları ailelerinden ayırmakla suçlanıyor.
Pekin yönetimi ise kampların gönüllülük temelinde eğitim ve öğretim imkanları sunduğunu söylüyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) Maya Wang, "Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı'nın video gözetim ağlarının bir teknik talebi de etnik saptama, özellikle de Uygular için" diyor ve uygulamalara ilişkin şu yorumu yapıyor:
"Dünyanın geri kalanında bu tip insanları hedef almak, etnik özellikler temelinde zulüm yapmak kesinlikle kabul edilmezken, Çin'de yaşamın birçok alanında Uygurların ayrımcılığa, zulme uğramasına karşı çıkılamıyor çünkü Uyguların Çin'de gücü yok."
Huawei bu sistemin patentini almak için, Çin Bilim Akademisi ile birlikte ilk olarak Temmuz 2018'de başvuruda bulundu.
Patent başvurusunda, sokaklarda video ve görüntü kaydı alınan, fotoğrafları çekilen yayaların bazı özelliklerinin belirlenmesi için yapay zeka tekniklerinin sağladığı derin öğrenme yöntemleri tanımlanıyor.
Bu özellik, bedenin farklı duruş ve hareketlerinin sonuçları nasıl etkilediğine odaklanıyor, örneğin bir kişi oturuyorsa veya ayaktaysa tespit edebiliyor.
Ama belge, bir bireyin hedef alınabilecek özelliklerine atıfları da listeliyor, atıflar arasında "ırk" (Han, Uygur) atıfları da var.
Huawei sözcüsü, bu atfın belgeye dahil edilmemiş olması gerektiğini söyledi.
Sözcü, "Huawei her türlü ayrımcılığa karşı çıkıyor, buna teknolojinin etnik ayrımcılık için kullanılması dahil" dedi ve şöyle devam etti:
"Bireylerin ırklarının tespit edilmesi araştırma ve geliştirme projesinin hiçbir zaman parçası olmamıştı. Başvuruya hiçbir zaman dahil edilmemeliydi. Bunu değiştirmek için proaktif adımlar atıyoruz. Yeni ve değişen teknolojinin, en üst seviye dikkat ve dürüstlük çerçevesinde gelişiminin ve uygulamasının sağlandığından emin olmak için çalışmaya devam ediyoruz."
Patent, video gözetim araştırma grubu IPVM tarafından ortaya çıkarıldı.
Grup daha önce de Huawei'nin "Uygur uyarı sistemi" üzerine çalıştığını gösteren ayrı bir "gizli" belgeyi ortaya çıkarmıştı.
Huawei, belgeyle ilgili olarak bahsi geçen sistemin "gerçek dünyayı yansıtmadığını, bir denemeye atıf yaptığını" ifade etmiş ve insanların etnik özelliklerini tespit eden sistemlerin satışının yapıldığı iddialarını reddetmişti.
İngiltere Parlamentosu Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Tom Tugendhat, Çarşamba günü BBC'ye yaptığı açıklamada, "Çin teknoloji devlerinin Uygur halkı üzerindeki zalim saldırıları desteklemesi, tüketiciler ve toplum olarak bizlere, hangi ürünü satın aldığımız veya hangi şirketleri ödüllendirdiğimiz konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor" dedi.
Aynı zamanda İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti'nin de Çin Araştırma Grubu Başkanı da olan Tugendhat, "Baskıcı bir rejim tarafından kullanılması için geliştirilen etnik-etiketleme teknolojisi açıkça bizim standartlarımıza uyan bir tavır değildir" diye konuştu.
IPVM ayrıca, Çin yapay zeka şirketi Sensetime ve görüntü tanıma uzmanı Megvii tarafından başvurusu yapılan ve Uygurlara atıflarda bulunan bazı patent belgelerine de ulaştı.
Sensetime'ın Temmuz 2019 tarihli belgesinde, yüz tanıma yazılımlarının "güvenlik koruma" yöntemlerinin daha etkili kullanılması inceleniyor. Buna örnek olarak da "orta yaşlı, gözlüklü ve sakallı bir Uygur" için arama yapılması veya maske takan bir Uygur gösteriliyor.
Sensetime sözcüsü yapılan atıfların "üzücü" olduğunu söyledi ve "Sorumluluklarımızın önemini biliyoruz. Bu nedenle 2019 ortasında Yapay Zeka Ahlak Kuralları belirledik" dedi. Sözcü, yapılan atfın da bu tarihin öncesine dayandığını ifade etti.
Megvii'nin Haziran 2019 patenti de veri tabanında yanlış etiketlenen yüz resimlerinin yeniden etiketlenmesinin yöntemlerini belirliyor.
Belgede, sınıflandırmanın etnik özellikleri temel alabileceği belirtiliyor, örneğin "Han, Uygun, Han-değil, Uygur-değil ve bilinmiyor."
BBC'ye açıklama yapan şirket, patent başvurusunu çektiğini belirtti:
"Mevgii, 2019'daki patent başvurumuzda kullanılan dilin yanlış anlaşılmaya açık olduğunu kabul ediliyor. Megvii, etnik ve ırk temelli etiketleme çözümleri sunan satışları geliştirmemiştir ve geliştirmeyecektir.
"Megvii, geçmişte de ticari gelişimlere odaklandığımızı ve pazarlama, satış ve operasyon malzemeleri konusunda uygun kontrolleri sağlayamadığımızı kabul ediyor. Bu durumu düzeltmek için gerekli önlemleri alıyoruz."
IPVM, Çin'in iki büyük teknoloji şirketi Alibaba ve Baidu tarafından da görüntü-teşhis patentleri başvurusu yapıldığını belgeledi. Bu iki şirketin patent başvurusunda da insanların etnik yapıları temelinde sınıflandırma yapıldığı atfı var ama spesifik olarak Uygurların adı geçmiyor.
Alibaba'nın açıklaması şöyle:
"Irksal veya etnik ayrımcılık veya her türlü fişleme politikamız ve değerlerimizin ihlalidir. Teknolojimizin spesifik etnik grupları hedef almak için kullanılması niyetinde hiç olmadık ve buna hiçbir zaman izin vermeyeceğiz."
Baidu da şu açıklamayı yaptı:
"Patent başvurusu yaparken alınan notlar teknik açıklamaları örneklendirmek anlamına gelir. Bu örnekte de atıf-teşhis modelinin tanımlanması buluşun uygulanmasına yönelik beklentilerin temsili için kullanılmıştır. Teknolojimizi belirli spesifik etnik grupları hedef alma veya tespit etme amaçlı kullanmıyoruz ve kullanılmasına da izin vermeyeceğiz.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün ise hala bu konudaki bazı kaygıları hala giderilmiş değil. Örgütten Maya Wang bu kaygıları şu sözlerle dile getiriyor:
"Çin polisine video-gözetim yazılımları ve sistemleri satan her şirket, polisin taleplerini karşılamakla sorumludur, buna etnik özellikler temelinde yapılan gözaltılar dahil.
"Bu şirketlerin yapacağı en doğru şey, gözetim ekipmanlarının, yazılımların ve sistemlerinin Çin polisine satışını derhal durdurması olur."