"Hukuka aykırı delil" tartışması
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 21 Aralık 2005'te Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'e Roj TV'nin kapatılmaması için mektup gönderdikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan DTP'li belediye başkanları, hakim karşısına çıktı.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 56 belediye başkanı hakkında Roj TV'ye mektup gönderdikleri gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada, bir önceki duruşmaya katılmayan sanık 7 belediye başkanı hazır bulundu. Aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan'ın da bulunduğu 49 belediye başkanı katılmadı. Diyarbakır'ın Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ifadesinde, Danimarka Başbakanı Rasmussen'e sunulan mektubun içeriğine katıldığını söyledi.
Roj TV'ye mektup gönderdikleri için yargılanan belediye başkanlarının davasında mahkeme heyetiyle avukatlar arasında "hukuka aykırı delil" tartışması yaşandı. Avukatlar ve savcı, örgüt üyelerinin Roj TV ile ilgili beyanlarının belediye başkanlarına sorulmamasını isterken, mahkeme, davanın "örgüte yardım ve yataklık davası" olduğunu belirterek, sorularında ısrar etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Roj TV ve Kongra-Gel yöneticisi olduğu iddia edilen Abdullah Hicap hakkında bir soruşturma dosyası olmadığına dair gönderdiği yazı, dosyaya konulup tutanağa geçirildi. Belediye Başkanları Abdullah Demirbaş, Orhan Özer, Memet Tahir Karamaner, Hurşit Alptekin, Mehmet Nasır Aras mektubu gönderdiklerini ve daha önceki belediye başkanlarının verdiği 5 sayfalık savunmaya katıldıklarını söyledi. Belediye Başkanları Karamaner ve Alptekin, Roj TV'nin bölgede izlenen bir kanal olduğunu ve engellenmesini doğru bulmadıklarını söyledi.
Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, belediye başkanlarına Roj TV hakkında Adalet Bakanlığı'nın oluşturduğu dosyadaki bazı örgüt mensuplarının "Roj TV örgütün yayın organıdır" yönündeki ifadelerini sordu. Bunun üzerine avukatlar Muharrem Erbey, Sedat Yurttaş, Meral Danış Beştaş ve Selahattin Demirtaş, müdahale ederek şunları söyledi:
"Dava belediye başkanlarının Roj TV'ye mektup gönderme davasıdır. Burada Roj TV değil belediye başkanları yargılanıyor. Kaldı ki söz konusu raporlar istihbari niteliktedir ve delil olarak kullanılamayacağı bizzat bu raporlarda yazılmaktadır. Dolayısıyla delil olarak kullanılamaz, buna dayanarak da soru soramazsınız. İddianame dışına çıkamazsınız. Bu sorularla Anayasa'ya ve AİHM'in adil yargılama ilkesine aykırı davranıyorsunuz".
Bunun üzerine söz alan savcı da belediye başkanlarının Danimarka Başbakanı'na mektup göndermeleri nedeniyle dava açıldığına dikkat çekerek, yakalanan örgüt mensuplarının ifadelerinin sorulmamasını istedi. Ancak mahkeme heyeti davanın "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme"den açıldığını belirterek, avukatlarla savcının talebini reddetti.
Başkan Dündar Örsdemir, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'a ayrıca Roj TV'deki bir programa katıldığını ve spikerin kendisini "Kürdistan'da seçilen belediye başkanı" gibi takdim ettiğini hatırlatarak, bunu düzeltip düzelttirmediğini sordu. Demirbaş da "Onu hatırlamıyorum, eğer beni böyle takdim etmişse yanlıştır, zira ben Kürdistandaki bir belediye başkanı değilim'" dedi.
Adıyaman'a bağlı Yaylakonak Belde Belediye Başkanı Hasan Karakaya ile Batman'ın Beşiri İlçesi'ne bağlı İkiköprü Belde Belediye Başkanı Fahrettin Astan gönderilen mektuptan haberi olmadığını belirtti. Karakaya'nın avukatı Şeyho Saya, müvekkilinin DTP değil SHP üyesi olduğunu belirterek, buna ilişkin parti üyelik belgesi sundu.
Daha sonra savcı duruşmaya gelmeyen Iğdır Hoşhaber Belde Belediye Başkanı Nusret Aras ile Diyarbakır Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin hakkında duruşmaya gelmedikleri için gıyabi tutuklama kararı verilmesini istedi. Bunun üzerine avukatlar trafik kazası geçiren Murat Ceylan ile Aras ve Akengin'in gelecek duruşmada hazır olacaklarını belirterek, tutuklama verilmemesini talep etti.
Ceylan'ın mazeretini kabul eden mahkeme heyeti, Aras ve Akengin'in zorla duruşmaya getirilmesini kararlaştırarak duruşmayı 23 Ocak 2007'ye erteledi.
56 DTP'li belediye başkanı hakkında TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddesini içeren "Terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
