Yatak odası, günün yorgunluğunu atabileceğiniz yegane alandır. Fakat doğru tasarlanmamış bir yatak odası, aksi şekilde üzerinizdeki baskıyı ve stresi artırabilir ya da tam dinlenmenizi önleyerek gün boyu yorgun hissetmenize yol açabilir. İşte bu gidişatı kırmak için yatak odasında uygulayabileceğiniz öneriler!
Yatak odasında kullanılan renkler doğrudan psikoloji ve uyku kalitesi üzerinde etkilidir. Odanızda genel olarak yumuşak pastel tonlar ve açık renkler kullanarak daha dingin bir atmosfer yaratabilirsiniz. Çok fazla rengin olduğu aksi durumlarda ise aşırı stresli ve enerjik olup uyku saatinizin geçmesi normal hale gelebilir.
Yatak odasının düzenli ve derli toplu olması hayatınızda fark yaratabilir. Benzer şekilde dağınık bir yatak odası ise evdeki ortamı boğarak kendinizi daha yorgun hissetmenize yol açabilir. Dolayısıyla odadaki gereksiz dağınıklığı ortadan kaldırmak ferah ve dingin bir ruh haline bürünmek için en iyisidir.
Yatak odasına güneşin doğal enerjisini almak kadar iyi bir şey olmayabilir. Çünkü güneş ışığı doğrudan sizi ısıtan ve canlandıran bir enerji kaynağıdır. Odanıza ne kadar çok güneş ışığı alırsanız, yataktan kalkmak ve rutinlerinizi düzene sokmak konusunda da o kadar verim kazanırsınız.
Yattığınız yatağın rahat ve konforlu olması kesintisiz uyku uyumanıza yardımcı olarak uyku kalitesini artırır. Bu da güne daha tazelenmiş ve dinlenmiş başlamanıza yardımcıdır. Yanlış yatak seçimlerinin sebep olduğu omurga sorunları ve ağrı problemleri de bu şekilde ortadan kalkar.
Yatak odasında kullandığınız perde ve panjurları seçerken özenli davranmak isteyebilirsiniz. Çünkü odanın konumuna, sabah veya akşam aldığı ışık miktarına göre bu seçimlerde biraz daha hassas davranmanız gerekebilir. Örneğin; fazla ışık almayan bir odanız varsa ağır perde ve panjur kullanmak, odayı daha karanlık hale getirecektir. Güneş ışığını direkt alan odalarda ise güneş kırıcı kullanmamak, özellikle yaz aylarında aşırı sıcaklık sorunlarına neden olabilir. Bu seçimlerde akılcı kararlar vererek odanızı yeterli aydınlıkta tutabilirsiniz.
Yatak odasında çok fazla mobilya kullanmaya gerek yoktur. Çünkü çoğu zaman bu oda sadece uyku veya giyinme gibi amaçlarla kullanılır. Haliyle odada ihtiyacınızdan fazla eşya tutarak yaşam alanını kalabalık hale getirmiş olursunuz. Bu durumdan kurtulmak için hem daha az hem de daha hafif mobilyalar tercih edebilir, böylece odada daha fazla alana ve huzura sahip olabilirsiniz.
Yatak odasına bitki koyma konusunda genellikle olumsuz bir bakış açısı var. Fakat buna inanmak pek mantıklı değil. Özellikle bazı bitkiler, odadaki havayı tazeleyerek uyku kalitesini artırma ve hoş koku yayarak kişiyi rahatlatma gibi etkilere sahip. Ayrıca odada birkaç yeşilliğin olması her zaman estetik ve rahatlatıcıdır, bu da daha sakin bir ortam yaratmanıza yardımcı olur.
Yatak odasında kullanacağınız doğal kokular, mumlar ve esansiyel yağlar ortamın havasını bir anda değiştirerek sizi uykuya hazır hale getirebilir. Örneğin; uyku öncesi 10 dakikalık bir meditasyon seansı planlarken lavanta, sandal ağacı, sedir ağacı veya limon gibi doğal kokulardan faydalanabilirsiniz. Böylece kendinizi daha dingin hisseder ve odadaki atmosferi değiştirirsiniz.
Yatak odasında aydınlatma çok önemlidir. Gece lambaları, dimmer ışıklar ve tepe lambaları gibi ışık kaynaklarının ihtiyaca göre ayarlanması ortamın atmosferini yakından etkiler. Genellikle önerilen ise yumuşak sarı ışıklar kullanmaktır. Çünkü bu sayede uykuya daha hızlı geçiş yapar ve beyaz ışığın üzerinizde bırakacağı olumsuz etkiden korunursunuz. Ayrıca bu ışıkları yatak başından kontrol etmek de uykuya geçişi kolaylaştıran harika bir seçenektir.
Stresi artıran, insanı güne yorgun ve halsiz başlatan en büyük etmenlerden biri uyumadan önce kullanılan teknolojik aletlerdir. Aslında uyku öncesi bakılan telefon, uykuya geçiş süresini uzatır ve daha zor uyumanıza yol açar. Bu nedenle telefonu yataktan ulaşamayacağınız bir noktaya koymak ve uyumadan önce kendinize teknolojisiz kısa bir süre tanımak, dinginliğe giden yolda atacağınız en etkili adım olabilir.
markasıdır.
Haber Gönder
