İHD çağrıda bulundu

ANKARA (İHA) - Kaçırılan polis memuru Hakan Açıl'ın koşulsuz serbest bırakılması için çağrıda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, polis memurunun babası Muammer Açıl ile birlikte basının karşısına çıktı.

Alataş, 9 Ekim 2005 tarihinde Cizre yakınlarında kaçırılan polis memuru Hakan Açıl'ın babası Muammer Açıl ile birlikte İHD Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Dernek olarak, bu tarz kaçırılma olaylarına, silaha ve şiddete karşı olduklarını belirten Alataş, başta "Kürt sorunu" olmak üzere varolan sorunların silahlı yöntemler ve baskılar yerine demokratik yöntemlerle ve diyalogla çözülmesi gerektiğini söyledi. 9 Ekim'de silahlı gruplar tarafından kaçırılan polis memuru Açıl'ın "derhal ve koşulsuz" olarak serbest bırakılması çağrısında bulunan Alataş, "Açıl ailesinin bayram öncesi oğullarına kavuşarak, çifte bayram yapmalarını diliyoruz. Polis memurunun serbest bırakılması ortamın yumşamasına, gerginliklerin azalmasına, diyalog ortamının oluşmasına da katkı yapacaktır" dedi. Kaçırılan polis memuru Hakan Açıl'ın babası Muammer Açıl da, oğlunun serbest bırakılmasını isteyerek, "Büyük üzüntü içindeyiz. Bütün aile olarak çöktük" diye konuştu. Gazetecilerin, "Oğlunuzu kaçıranlara bir mesajınız var mı?" sorusuna, "Perişanız. Oğlumu salıvermelerini istiyorum" karşılığını veren Muammer Açıl, oğluyla kaçırılmasından 15 gün sonra telefonla görüşebildiğini söyledi. 2 gün önce gerçekleşen telefon konuşmasında oğlunun sağlığının iyi olduğunu söylediğini bildiren Muammer Açıl, 'Telefon konuşmasında serbest bırakılmasıyla ilgili bir şey söyledi mi?" sorusuna, "'Umutluyum' dedi. Kalp hastası olduğum için 'üzülme' dedi. Neşeli gördüm. Çocuğumla telefonla konuşunca çok mutluyum ve ümitliyim. Bize moral oldu, sağ olduğunu öğrenmek" şeklinde konuştu.

İHD Genel Başkanı Alataş, "Polis memurunun serbest bırakılması için bir diyalog noktası sağlanabildi mi? Bir heyet oluşturulup, girişimde bulunuldu mu?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Hayır, şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Gündemde de yok zaten. Biz bir insan hakları kuruluşuyuz. Bizim varlık nedenimiz insandır. Bu insanın ne elbise giydiği, rütbeli olduğu, resmi, olduğu, sivil olduğu bizim için farketmez. Biz, hiçbir şeye gerek kalmadan, kendiliğinden ve derhal serbest bırakma talep ediyoruz.

Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz. Şu anda bizim farklı bir çalışmamız ve kararımız yok."