ANKARA (İHA) - Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ihracat hedeflerinin bu sene sonunda 60 milyar dolar, 2007 sonunda 75 milyar dolar, 2010 yılı sonunda 100 milyar dolar ve 2023 sonunda ise 500 milyar dolar olduğunu söyledi.
9. İhracatçılar Koordinasyon Toplantısı bugün Bilkent Otel'de gerçekleştiriliyor. Toplantıya, Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın yanı sıra, Sanayi Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, İhracatçı Birlikleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Eximbank, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile TOBB temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Bakan Tüzmen, amaçlarının hükümet programında da kaydedildiği şekilde kalıcı ve istikrarlı bir ihracat sağlamak olduğunu belirterek, bir takım yapısal sorunlar olduğunu, ancak bunları aşmaya çalıştıklarını bildirdi. Dış ticaret ailesi olarak, kararların bu toplantıda birlikte verileceğini belirten Tüzmen, "2000 senesinin toplam ihracatını 2004 senesinde yapabildiysek, bu işin sırrı bizim bu aile bilincinde yatıyor" dedi. Daha önce deneme-yanılma yöntemiyle de çalıştıklarını belirten Tüzmen, bunun çok pahalı bir metod olduğunu gördüklerini ve artık 2004-2006 ihracat stratejisini koyduklarını kaydetti. İhracattaki bazı sorunlara rağmen ciddi bir artış trendi yakaladıklarını belirten Tüzmen, "Yüzde 35 ihracat artışı azımsanmayacak bir başarı. Bu toplantının esas amacı tüm kamu birimlerinin ve özel söktörün öneri ve sorunlarını tartışmaktır" diye konuştu. Tüzmen, ihracat hedeflerinin bu sene sonunda 60 milyar dolar, 2007 sonunda 75 milyar dolar 2010 yılı sonunda 100 milyar dolar ve 2023 sonunda ise 500 milyar dolar olduğunu da vurguladı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tüzmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'İhracat olmasaydı Brezilya ve Arjantin'e benzerdik' şeklindeki açıklamasını yorumlayarak, "Türkiye'nin ihracatçıları kriz ortamının yumuşak geçmesini sağlamıştır. Türkiye dev krizleri ihracatla aştı. Bu süreçte herkes birbirine yardımcı oldu. Büyük sosyal çalkantılar olmadan bu krizleri aştık. Krizlerin Türkiye'de sadece ekonomik etkileri oldu. Başbakanın kastettiği, Güney Amerika ülkeleri ile Türkiye'de yaşanan krizlerin bu çarpıcı belirlemesidir. Başbakan ihracat artmasaydı büyük sıkıntılar yaşanabilirdi, dedi. Bu bizim de bilimsel olarak saptadığımız bir durum" şeklinde konuştu. Tüzmen, Türk Lirası değerli iken ihracatta rekorlar kırılmasının bir tezat olup olmadığının sorulması üzerine de, "İhracatta artış var, ama bunu her dönem yakalayamayabiliriz. Bu talep, faktör, firma yapıları ve destekleyici endüstrilerin Türkiye'de en güzel geldiği bir nokta. Buna, kurun da yardımcı olması halinde çok daha iyi noktalara taşınabilir ve Türkiye artık geriye dönülemeyecek bir döneme girer. Yüzde 25-28 arasında TL'de aşırı bir değerlilik var.
Bu dönemde ihracatçı ihracatını artırmaya çalışıyor. Türkiye dünyada paylaşılan pazarlarda pazar payını artırmaya çalışıyor. Pazarda bulunabilmek için, rekabetçiliğimizin çok üst düzeyde olması lazım" şeklinde konuştu. Türkiye'de girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu da belirten Tüzmen, "Siz burada özel sektörün kar maksimizasyonunu da dikkate almak zorundasınız. Şu anda özel sektör maksimizasyonu bıraktı. Mevcut dış pazarlardaki pazar payını artıracak şekilde elinden geldiği kadar, fiyat rekabetiyle sürdürüyor. Bu mücadelede Türkiye ara malını yurt dışından alarak devam ettiriyor. İhracat artışımız sürerken, kendi ara malımızı kullanmaksızın, dışardan gelen ara mallar ile ihracat artışımızı sağlıyoruz" diye konuştu. Bu durumda içerdeki fabrikalarda ara malı üreticilerinin de kapasite kullanım oranlarını aşağı indirmelerinin işsizliği ortaya çıkardığına dikkat çeken Tüzmen, aşırı değerli TL'nin ciddi bir ithalat baskısı yarattığını vurguladı.
"TL aşırı değerli olmasaydı, bunun ihracata etkisi nasıl olurdu?" şeklindeki soruyu da yanıtlayan Tüzmen, "2003 yılı içinde rahatlıkla 3 milyar dolarlık bir ek ihracat yapabilirdik. 47-48 milyar dolarla tamamlanan seneyi 51.3- 51.5 milyar dolar ile tamamlayabilirdik. Bu sene de en az 4.5- 5 milyar dolar fazla ihracat olabilir" dedi. Bu arada ithalatçının da 5-6 milyar dolar azaltacağını belirten Tüzmen, bunun da dış ticaret makasını daraltacağını ifade etti. Makasın tam olarak kapanmasının Türkiye için mümkün olmadığını da belirten Tüzmen, TL'nin aşırı değerli olmasının aslında sübvanseyi dışarıdaki üretim firmalarına yapmak demek olduğunu kaydetti. Uzak Doğu'dan gelen ucuz mallara da değinen Tüzmen, "Uzak Doğu'da sürekli ve günlük devaliasyon yapılıyor. Paralarının değerini azaltıyorlar. Dış pazarlara daha fazla yayılma ve ele geçirme politikalarınınz bir parçası olyarak bunu yapıyorlar. TL aşırı değerli olduğu zaman da Uzak Doğu'dan gelen mallar bize göre 2 kat daha ucuz oluyor" dedi. Tüzmen ayrıca, Amerikan Merkez Bankası FED'in Çin'i paralarının yüzde 20 aşırı değerli olmasından dolayı ikaz ettiğini de söyledi.
Toplantı basına kapalı olarak devam ediyor.